'Arap kalleşliği' aşağılaması!
O söz Türkiye’ye değil
Filistin devlet başkanı Mahmud Abbas, Türkiye’ye gelerek Başbakan ve Cumhurbaşkanıyla görüştü. Aynı takvim içinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Riyad’da Suudi Arabistan devlet reisi Abdullah bin Abdülaziz’e iadeyi ziyarette bulundu. Bu temaslarda Mahmud Abbas, Türkiye’ye teşekkür etti ve desteğin devamını arzuladı. Abdullah bin Abdülaziz ise Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Davos restiyle Türkiye’nin Filistin’e sahip çıkmasına karşı memnuniyetini dile getirdi. Müslümanların aynı vücudun parçaları olduğu gerçeğini hatırlattı. Ki bu bir Hadis-i şerifin mealen izahıdır.
Aynı günlerde BAE’de de 8 Arap ülkesinin hariciye vekilleri bir araya geldiler. Zirve mevzuu Davos’tu. Toplantıya Suriye ve Katar katılmadı. Ortak bildiriyi Birleşik Arap Emirlikleri hariciye nazırı Abdullah bin Zayed okudu.
Dedikleri tek cümleyle şu:
-Arap olmayanlar, Arapların iç işlerine karışmasınlar. Onlar dahili meselelerimize müdahil olarak içinden çıkılmaz hale getiriyorlar.
Bu haber, bazı Türk gazetelerinde “Arapların yeni bir kalleşliği” şeklinde çok sert ve aşağılayıcı bir üslupla sunuldu. Halbuki Türkiye’nin son tavırları bütün Arap memleketlerinde baş tâcı edildi. Türk-Arap dostluğu, şu ân hiç olmadığı kadar sağlam. Orada Türkiye’nin kastedilmediği gayet açıktır. Mesela o dışişleri bakanlarından biri Suudi Arabistan’ın. Devlet reisi cumhurbaşkanımıza “Filistin’le ilgilenmenizden dolayı mes’ut oldum” derken hem de otoriter bir rejimde hariciye nazırının aykırı bir laf etmesi veya öyle bir beyannameye imza koyması mümkün mü?
İşaret edilen İran. İran’a karışma diyorlar. Nitekim bu haberi sorumsuzca yapan Türk gazeteleri de aynı şeyi yazmaktalar. İran diyor ama hemen peşinden de Türkiye’ye de imalı göndermeler olduğunu söylüyorlar.
Bu anlayışı, habercilik adına, milli menfaatlerimiz adına ayıplıyoruz.
Nereden çıkartılıyor bu iddialar?..
Metni okuyorsunuz öyle bir işaret yok.
Üstelik haberi veren yabancı bir ajans.
Yabancılar üzerinde konuşarak birbirimize sataşıyoruz. Orta Doğuda dostluklar, yakınlıklar kuracağımıza, böylesi hatalar işleniyor. Şu gelişmelerden sonra Türkiye’de Arap turist patlaması olması için çalışmak varken ırkçılık yapılmakta. İktidara karşı olabilirsiniz, ama ülke menfaatlerine zarar veremezsiniz. Siz, birtakım basın unsurlarının size kalleş dediği, ihanet ettin dediği ülkelere gider misiniz?
Söz İran’a söylenirken neden niyet okuyuculuğu yaparak üstünüze de alınıyorsunuz?
Bu bitmez Arap düşmanlığı neden?
Bu kin niye?
Birilerinin bu coğrafyanın çocuklarını birbirine düşürdüğü ne vakit görülecek?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.