Türkiye hukukunu aramalıdır

Türkiye hukukunu aramalıdır

Eski Genel Kurmay Başkanına ile Şener Eruygur’un eşine ait olduğu iddia edilen ve internet sitelerine düşen, konuşmalar tam bir demokrasi ve hukuk ayıbıdır.
Konuşmaların muhtevasına baktığımız zaman, Türkiye de bir eşitler düzeni olmadığını görüyoruz.
Bir an için ETÖ yü bir kenara koyalım, mahkemeye sunulan iddianameyi ve yargı sürecini yok sayalım, ETÖ davasının komplo olduğunu iddia edenlere hak verelim.
Peki, internet sitelerine düşen bu konuşmaları ne yapacağız? Bu konuşmaların içeriğine baktığımızda ürpermemek, korkmamak mümkün değil? Statüleri ile statükoyu yaşatmak isteyenlerin, gerçek yüzlerini açıkça görürüz.
Her hangi bir Batı ülkesinde bu konuşmalar yapılmış olsaydı yer yerinden oynar, yargı harekete geçer, sorumlular hakkında gereken yapılırdı. İlgililer sussa halk susmaz kendi hukukuna sahip çıkardı.
.Bir zamanlar, Susurluk olayında ortalığı velveleye verenlerin şimdi hiç sesleri çıkmıyor.
O dernekler, o sendikalar, partiler, sivil toplum örgütleri şimdi neredeler?
Yoksa Güneş ‘e mi göç ettiler? Yer yarıldı da içine mi girdiler? Türkiye de maalesef milliyetçi veya muhafazakârların başına bir iş(!) gelse, sadece muhafazakârlar, solun, sosyal demokratların başına bir iş! Gelse sadece sol sahip çıkıyor. Toplu atmıyor bir türlü yürekler.
Bir taraftan, “ EY Efendiler, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz” diyeceksiniz. Diğer yandan, modern sendika ağalarının, sahte şeyhlerin, imtiyazlı bürokrat ve siyasilerin, dokunulmaz ve ayrıcalıklı askerlerin ülkesi olmamıza sesinizi çıkartmayacaksınız. Olmaz böyle şey.
Türkiye de lateşbih,”hukuk, büyük balıkların yırtıp geçtiği küçük balıkların takıldığı ağ” olmaktan çıkarılmadıkça, huzurdan adaletten bahsetmek mümkün olmayacaktır.
Türkiye sivilleşiyor, demokratikleşiyor, zenginleşiyor fakat bu yolculuk böyle çelmelenerek, sabote edilerek, acı çekilerek olmamalıdır. İmtiyazlı zümrelerin olduğu bir rejim; demokrasi veya hukukun üstünlüğüne uygun değildir. Artık, Karagöz-Hacivat oyunu bitmeli .”Körler sağırlar bir birini ağırlar” hokkabazlığı da sona ermelidir.
Bu nasıl mı olacaktır?
Vatandaş olarak, tüm hak ve sorumluluklarımızın gereğini yaparak olacaktır. Milletin hakkını, hukukunu koruyanlara sahip çıkarak olacaktır. Aksi takdirde yıllardır olduğu gibi, dövülmekten, güdülmekten, itilip kakılmaktan kurtulamayız. İnsan gibi yaşamak için, her türlü haksızlığa milletçe başkaldırmalı, üstümüzde ki ölü toprağını atmalıyız.
Yargının sizdeni, bizdeni olmaz. Adalet perisinin gözleri bağlıdır. Medyaya düşen ve yargı ile ilgili iddialarda taşıyan konuşmalar adalete gölge düşürmüş, hukuk devleti iddiasını tartışılır hale getirmiştir.
Ancak yinede harekete geçen siyasal bilinç gelecek adına ümit vericidir. Elitist, jakoben, totaliter, faşist ve laikçi bir yönetim arzulayanlar artık eskisi gibi rahat hareket edemezler.
Ama her şeye rağmen unutmayalım ki, demokrasi, din ve vicdan hürriyeti, eşitlik ve adelet onu hak eden toplumlar içindir. Daha çok çalışmamız, daha çok gayret etmemiz gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi