Ahmet Varol

Ahmet Varol

Bu suçlar görmezden gelinemez

Bu suçlar görmezden gelinemez

İşgalci Siyonist devlet şimdiye kadar sürekli işlediği suçların görmezden gelinmesinin rahatlığını yaşadı. Tabii bunda ABD’nin kendisine sahip çıkmasından, işlediği tüm savaş suçlarının üstünün onun tarafından örtülmesinden yararlandı. Nükleer silahlanma konusunda önü hep açık tutulduğu gibi, savaş suçları konusunda da hiç üzerine gidilmedi. Bu derece saldırgan, sınır tanımaz, kural tanımaz olabilmesinin sebebi de budur. Ama onun bütün bu suçları görmezden gelinemez. Görmezden gelindiği sürece sınır tanımaz olmaya devam edecektir. En azından icra ettiği savaş suçları konuşulmalı, bu suçlarla ilgili bilgi ve belgeler kamuoyunun gündemine taşınmalı, gün yüzüne çıkarılması için çaba sarf edilmelidir.
Siyonist işgal devletinin savaş suçları arasında yer alan, ibadet mekânlarının, camilerin vurulmasına bir önceki yazımızda kısaca temas etmiş ve sadece sayıları vermekle yetinmiştik. Ancak bu konu üzerinde biraz daha durmak gerekiyor. Siyonist devletin Gazze’ye yönelik saldırılarında camiler özellikle hedefti. İşgal güçlerinin bilhassa camileri hedef alan saldırıları, iddia ettikleri gibi savaşlarının belli bir örgüte veya harekete karşı değil doğrudan İslâm’a, İslâmî değerlere ve mekânlara karşı olduğunu da gözler önüne sermektedir. Camileri hedef almalarının muhtelif sebepleri var ama burada ayrıntısına giremiyoruz.
Camilerden kendilerine saldırı düzenlendiğini iddia etmeleri ise saldırganlıklarına gerekçe oluşturmak için yalanın her türlüsüne başvurmakta herhangi bir sakınca görmemeleri, saldırıda sınır tanımadıkları gibi yalanda da sınır tanımamaları sebebiyledir. Farz edelim ki bir iki camiden saldırı oldu. Hareket ettiğini gördükleri bir şeyi ihmal etmedikleri gibi minaresinin göğe doğru yükseldiğini gördükleri hiçbir camiyi de ihmal etmemişler. Bazı camiler özellikle namaz esnasında vuruldu ve namaz kılanların üzerine yıkıldı.
İşgalci Siyonistlerin cami düşmanlıkları ve saldırılarında camileri özellikle hedef alma hastalıkları yeni değildir. 1968’de saldırı düzenledikleri, Kerame’yi ziyaret ettim. Dikkatimi çeken şey şehrin merkezindeki caminin minaresini hedef tahtası yapılmış olmalarıydı. Ben ziyaret ettiğimde saldırının üzerinden yirmi yıl geçmişti ama atılan mermilerle kalbura dönüştürülen minarede izler aynen korunuyordu.
Beş gün sonra el-Halil katliamının yıldönümünü anacağız. Müslümanların el-Halil’de Hz. İbrahim Camii’nde sabah namazını kılarken secdeye vardıklarında arkadan üzerlerine otomatik silahlarla mermi yağdırılması suretiyle gerçekleştirilen bu katliam Siyonist vahşetin Müslümanların dinlerine, ibadetlerine ve mabetlerine olan kinlerini gözler önüne seriyor. Okuyucularımızdan medyayla ilgisi olanlara el-Halil katliamının yıldönümünde mutlaka onların bu kinlerini gündeme taşımalarını tavsiye ediyoruz. Katliamla ilgili bütün ayrıntılı bilgileri ve fotoğrafları web sitemizde (www.vahdet.com.tr) bulabilirsiniz.
Siyonist işgal güçlerinin son Gazze katliamında gerçekleştirdikleri savaş suçlarından biri de Filistinli esirleri katletmeleridir. Uluslararası savaş hukukuna göre cephede savaşırken esir edilen askerlerin bile canlarının emniyette olması, öldürülmeyip esirlerin toplandığı mekânlarda canlı tutulmaları gerekir. Siyonist işgalciler ise cephede savaşan mücahitlere yaklaşamadıkları için onlardan kimseyi esir edemediler. Ama silahsız, savunmasız sivilleri esir ederek vahşice katlettiler. Bazılarını topluca evlere doldurdu, o evlerin koordinatlarını bildirip havadan bombalatmak suretiyle toplu katliam gerçekleştirdiler. Bu tür vahşi katliamlara dair birçok belge ve olaylara şahit olanların verdiği bilgiler var.
Siyonistlerin gerçekleştirdiği savaş suçları arasında özellikle zikredilmesi gereken bir suç da hayvanların, ağaçların ve bitkilerin topluca imha edilmesidir. Savaş sonrasında Gazze’ye ziyarette bulunan birçok gözlemci işgal güçleri tarafından basılmış yerlerde hayvanların ve zirai mahsulâtın imha edilmiş şekline gözleriyle şahit oldu ve görüntüler aldı. Hayvanlardan bazılarının kimyasal silahlarla imha edildiği tespit edildi.
İşgal devletinin öcü yapılması ve onunla uğraşılmasının ağıra mal olacağı uyarıları kimsenin gözünü korkutmamalı. Aslında Siyonist işgalcinin zaafları daha fazladır ve şişirildiği gibi de değildir.
BM’nin ve uluslararası yargı organlarının ikiyüzlülüğü sebebiyle “nasıl olsa bir şey çıkmayacak” yaklaşımı da ihmale sevk etmemeli. En azından Siyonist saldırganın suçluluğu tescil edilir ve insanlık nezdinde mahkûm edilir. Suçlarının üstü kapatılmamış, kayıtlara geçirilmiş olur. Bugünün ikiyüzlü kurumlarının cezalandırmadığı Siyonist vahşeti bir gün insanlık mutlaka cezalandırır. Allah katında ise hiçbir suçları ihmal edilmemektedir, herkes işlediği zulmün cezasını mutlaka çekecektir.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi