Yüzlerce yıllık hikâyedir. Vali, adamlarını gönderip yıllardır görmediği babasını yanına getirtmiş. "Sen bana demediğini bırakmazdın, bak işte vali oldum sonunda..."

Fakir bir ihtiyar olan adam, okkalı bir cevap vermiş vilayet konağında kendini karşılayan oğluna:

"Oğlum, ben sana vali olamazsın demedim, adam olamazsın dedim."

O gün bugündür, bizde valiler babalarını ayağına çağırmaz, kendileri giderler baba ocağına ve ellerini öperler.

***

Bu gibi eski hikâyeleri unutmamak gerekir. Yanına yenileri eklense de.

Şimdi, şu açılım-saçılım konularına bakıp, eleştiride bulunanları "düşman safında" görmek ne büyük yanlıştır!

Arkadaşlar, ben size açılım yapamazsınız demedim ki...

Yaptığınız o açılımları genişletemezsiniz, uygulayamazsınız.

Bünyeniz kabul etmez.

Kimyanız bozulur.

Maya tutmaz.

***

Aslında yazı burada bitti.

Bundan sonrasını, kararın gerekçesi gibi düşünün. Neden öyle olduğunun izahı...

Anadolu'nun bir şehrinde, Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından bir panel düzenlendi geçenlerde. Orada konuşan bir Prof. kendini tutamayıp ağzına geleni söyledi, İslami değerlere ve Osmanlı'ya karşı ağır hakaretlerde bulundu.

***

Panelin adı "Çağdaş Cumhuriyeti Kuşatma Operasyonu Din İstismarı" olursa, başka türlü konuşma yapılmasını beklemek abestir, orasını biliyoruz ama...

Öncelikle ve altını çizerek şunu belirtmekte fayda var:

Her kim, ne tür bir istismarda bulunuyorsa, Allah belasını versin.

***

"İslam diye tanıtılan din, bizim bildiğimiz din değildir. Bu siyasetçilerin veya siyasi amaçlarla dini kullanan insanların yaratmış olduğu bir siyaset dinidir" açıklamasında bulunan profesör, bakın neler söyledi:

"Bu camiler 75 milyon insanın vergileriyle yapılıyor değil mi? Madem ki herkes birbirini Müslüman kabul ediyor, bu camileri vakit namazlarında namaz kılanlar için ayırırsınız; semah yapılacaksa aynı camilerde semah da yapılır. Efendim biz saz da çalmak istiyoruz. Tabii ki çalacaksınız, adam öldürülüyor camide de saz niye çalınmasın?

80 bin cami, bütün masrafı, emeğiyle hepsi sadece beş vakit namaz kılınmak için. O da üç beş insanın namazını imam eşliğinde kılmaları için israf edilen mekânlar olarak karşımıza çıkıyor. Ve sosyal hiçbir faydası yok bunların."

***

Bu açıklamaları görünce, ilk tepkim şöyle oldu:

Senin gibi prof'un beynini öpeyim.

Sonra bu karardan vazgeçtim. İlk tepkiler bazen ölçüsüz oluyor. Niye öpecekmişim!

***

ADD ile açılım meraklısı partinin, doğrudan bir bağlantısı olmayabilir.

Dolayısıyle yukarıda zikredilen görüşler ile siyasi oluşumlar arasında ilinti kurmanın yanlışlığına işaret eden çıkacaktır.

İyi de öyle düşünenlerin, hangi partiye meyledeceklerini tahmin edin dersek, yanılma payı yüzde kaç olur acıbadem?