İsmet İnönü, oğlu Erdal için üniversitede bölüm açtı mı?
29 Mart seçimlerine 7 gün kaldı. Liderler meydanlarda. Performansı en yüksek kişi herkesin malumu Başbakan, AK Parti Genel Başkanı R. Tayip Erdoğan. Çanlar CHP Genel Başkanı Deniz Baykal için çalıyor dersem, kimse de yadırgamaz herhalde.
2 gün önce ki Mitinginde Baykal Başbakanın çocuklarını kuyumcu ve gemici, Unakıtan’ın çocuğunun da Mısır Zengini olduğunu millete şikâyet ediyordu.
Elbette dikey ve yatay statüler eğitim yoluyla ve de ekonomide fırsat eşitliği ile kazanılmalıdır. Lakin maaleseftir ki Türkiye gibi kalkınmakta olan ikinci dünya ülkelerinde partiler ve dolayısıyla da iktidarlar rant kapısı zenginlik ve statü aracıdır.
Yargının tam bağımsız, hâkimiyetin kâmil manada millette olmadığı, dokunulmazlık zırhının üst bürokrasinin (sivil ve asker) hemen tamamında olduğu ülkelerde özelde de Türkiye de şeffaflık, temizlik ve dürüstlük vicdanlara ve tesadüfen hukuka aittir.
Çok partili hayata geçtiğimiz 1946 yılından bugüne kadar siyasetçiler, gerek çok çeşitli vesayet altında siyaset yaptıkları, gerekse de milleti yönetme hakkının kendilerinde olduğuna inanmamalarının neticesinde sınavlarını başarıyla verememişlerdir.
Siyasetteki yolsuzluk, iltimas, torpil ve irtikâp suçları nedeniyle halk siyasete "kerhen" evet demiştir. Siyaset kurumu ise daima “acabalarla” itibarlı hale getirilememiştir.
Sayın Baykal Cumhuriyeti kuran parti olarak takdim ettiği CHP’nin cemaziyülevvelini unutmamalı. Başbakan’ın miting meydanlarında İnönü dönemine ait yoklukları dile getirmesinden rahatsızlık duymamalı ve bunu vicdansızlık olarak takdim etmemelidir. Sayın Baykal diğer parti başkanlarına laf atarken “camdan evde oturanlar başkalarının camlarına taş atmamalı” sözünü hiç aklından çıkarmamalıdır. CHP eski Genel Başkanı Milli Şef İsmet İnönü’nün oğlu Erdal için üniversitede bölüm açtırdığını bilmeyenlere bildiriyorum.
Nasıl mı? Erdal İnönü üniversite çağına geldiğinde fizik okumak istediğini baba ve anne İnönü’ye bildirir. Lakin Türkiye’deki tek fizik bölümü İstanbul üniversitesi Fen Fakültesindedir. Ankara’da ki Üniversitelerde fizik bölümü yoktur. Anne Mevhibe İnönü oğlu Erdal’ın İstanbul’a gitmesine gönlü razı değildir. Oğul Erdal ısrarcıdır ve Fizik okumakta kararlıdır. Eee ne de olsa koskoca Milli Şef’in oğludur. Milli Şef’te Cumhurbaşkanı’dır. O zamanlar üniversiteler Milli Eğitim Bakanlığına bağlıdır. Milli şefin Milli Eğitim Bakanına ricası ile Ankara üniversitesinde mahdum Erdal İnönü okusun diyerek fizik bölümü açılır.
Bir kişi için fizik bölümü açılır mı? Evet açılmıştır. Kötü mü olmuş diyenler çıkabilir. Burada, millet için değil de mahdum için bölüm açılması etik dışılığı söz konusudur.
Siyasi partiler yasası demokratikleştirilmezse, darbe Anayasası AB kriterlerine uygun hale getirilmezse, siyasetçilerin dokunulmazlıkları kürsü dokunulmazlığıyla sınırlandırılmazsa, yargı tam ve kâmil olarak bağımsız hale getirilmezse, siyasetin üzerindeki askeri vesayet kaldırılmazsa, özelleştirme biran önce tamamlanmazsa, siyasetçilerin yakınlarına, partililerine devletin ve milletin imkânlarını peşkeş çekmelerinin önüne geçemeyiz. Sistemin boşluklarından istifade eden kirli siyasetçiler her zaman olmuştur. Fakat bu kişilerin sayısını azaltmak, yapanların “yaptıklarını yanlarına kar bırakmak” istemiyorsak hesap verilebilirliği, şeffaflığı, hukukun üstünlüğünü mutlaka gerçekleştirmeliyiz.
Şimdi kuyumcu mu açmak, gemi mi almak, mısır ithali ile fırsatçı zengin olmak mı yoksa mahdum için Milli Eğitim bakanından fizik bölümü açtırmak mı? ‘Hangisi etik?’ tercihinde bırakılmamalıyız. Şayet statüden istifade edilerek imkan ve rant elde ediliyorsa hiçbiri etik değildir.
İnönü döneminde ki varlık vergisi ayıbı ise CHP’nin yakasını hiç bırakmayacaktır.
Unutmayalım ki “gerçeklerin er veya geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.” Ama bu dünyada, ama öbür dünyada.
“Yevmiddin”e inananlar daha dikkatli olmalıdırlar.