Yaşa be Federasyon!
Haluk Ulusoy federasyonunu bu ülkede en çok destekleyen ben oldum. Neden mi? Şenes Erzik, Abdullah Kiğılı, özkan Olcay gibi eski başkanlara yapılanlardan sonra Ulusoy, kendisine de aynı muamele yapanlara karşı dimdik durmuştu. üstelik futbolun parasını da koruma altına almıştı. Tam anlamıyla mafyaya karşı… Sonra Levent Bıçakçı’yı sürmüşlerdi koltuğa… Az sonra onu oraya sürenler, onun oradan gitmesi için çalıştılar ve sonunda bakıldı ki, Ulusoy’dan başkasının o koktukta oturup icraat yapması pek mümkün görünmüyor.
Ama gelin görün ki, aynı Ulusoy, Trabzonspor-Sivasspor maçıyla başlattığı eyyam politikasını doruk noktalara taşımaya başladı. Holokso’nun Disiplin Kurulu skandalına göz yumdu. Sonra genel kuruldan seçim istemi çıkmasın diye maçların pazarlama işini ikiye bölmeye uygun zeminler kurdu. Ve en sonunda da tüy dikerek, sezon ortasında, ara transferin bitimine saatler kala yabancı sayısına bir ekleme yaptı. Tabii bu ekleme sonrasında süreyi 6 Şubata kadar uzatmasaydı, bu lig asla tescil olamazdı. Bu uzatmayı da sadece iç transfer için yaptı. çünkü siz bu satırları okuduğunuz sıralarda ara transferin kapanmasına sadece saatler kalacak… Yani dışarıya bir şubattan sonra adam satamazsınız… Hatta oradan adam bile alamazsınız. O halde bu eklemenin gerekçesi ne olabilir ki… Statü lig başlamadan yapılır ve sezon bitene kadar da geçerli olur. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir “Ara uygulamaya” rastlanmamıştır. Bilen varsa söylesin, ben de öğreneyim…
Evet, bu yabancı kıyağı kimilerine göre seçim yatırımıdır. çünkü bundan yararlanacakların başında uzun süre dargın olunan üç Büyükler var… Yani Trabzonspor’la beraber 32 oy… Uzantılarıyla 70-80’i bulur… O zaman Ulusoy’un seçim istenirse aday olmam sözü çöpe gidiyor. Haaa bir de bir asbaşkan çıkıp bir masal anlattı. Dedi ki “Efendim, Appiah ve Linderoth’un askıya alınacak sözleşmeleri, onları serbest kılabilir. Bu yüzden de ellerini, kolları sallayarak giderler, kulüpler de zarara uğrar… Bu yüzden bir ekleme yaptık…” Amma komik! O zaman adama sormazlar mı; “O halde neden sözleşmeleri dondurma yoluna gittiniz?” Eyyam üzerine eyyam!
çıkıp diyeceksiniz ki, “Biz koltuğa sevdalıyız. Onu kimselere bırakmak istemiyoruz. Bu yüzden de üç Büyükler ve yandaşlarına kıyak yaptık”
En son yazdığım iki yazıyı hatırlayın… ülke futbolunun zavallılığı ve Türkiye Kupası kuralarının garipliği üzerine… Bunu da onlara ekleyin, bakın bakalım karşınıza nasıl bir “Türk Futbolu” çıkacak… Hala umut varsanız, vallahi bravo!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.