Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Sandıktan çıkan ne?..

Sandıktan çıkan ne?..

29 Mart Mahalli seçimleri, hangi açıdan yaklaştığınıza bağlı olarak, değişik yorumlar yapılabilmesine imkan tanıyabilecek bir şekilde neticelendi.

Bu biraz bizim toplum olarak olaylara çok değişik şekilde bakabilmemizle alakalı bir şey belki. Ama daha çok, olayları kendi bakış açımıza göre yorumlama gayretimizle ilgili olduğunu da söyleyebiliriz.

İktidarda bulunan partinin oy kaybetmesi, kimilerince 'beyaz Türkler'in dönüşü (!) ya da zaferi gibi algılandı mesela.

Bu, hayat tarzlarını hemen her türlü hususun üstünde gören ve buna yönelik bazı saldırılar olduğunu kabul eden kesimin, siyasi tercihleri konusunda güya bilinçlendiğini önceleyen bir yorum.

Bu kesimin sayısının hepi-topu ne kadar olduğu, ne kadarının sandık başına gidebildiği(!) belli değil.

Hayat tarzlarına yönelik ne gibi müdaheleler olduğu şeklindeki sorunun cevabı ise yok tabii.

Aynı durumun, yani iktidar partisinin oy kaybetmesinin, haklı olarak, küresel ekonomik krizin ülkemizdeki etkileri ile ilgili bir sonuç olduğunu düşünenler de var.

Piyasalardaki durgunluk, üretimdeki düşüş ve buna bağlı olarak gittikçe artan işsizlik; zaten alabildiğine bozuk olan gelir dağılımındaki adaletin, özellikle son senelerde iyice içinden çıkılmaz hale gelmesinin, oy kaybının sebeplerinden birisi olduğu aşikar.

Ancak bu durumda oy kaybının beklenenden ya da tahmin edilenden az olduğu da bir başka vakıa.

Kendilerini 'beyaz Türkler' tesmiye edenlerin tasallutundan illallah demiş bulunan toplum kesimlerinin, ne olur ne olmaz düşüncesiyle, iktidar partisine verdikleri desteği sürdürmüş oldukları açıkken, bu kesimin söz gücü yüksek temsilcilerinin yorumları, gerçeklerle yakından uzaktan alakalı olmadığı bilinse de, eğlendirici oluyor en azından.

Seçim neticelerini ekonomik durumun vahim tablosu yanında, özgürlüklerle alakalı mütereddit tavırlar ve manevi alanda atılması beklenen adımların bir türlü atılamayışı açısından yorumlayanlar da var ve bu bakış açısının haklılığı da su götürmez.

Şimdi merak edilen, bundan sonra ne olacağı?..

Evet bundan sonra ne olacak? İktidar partisi, kendisine yönelik desteğin azalmakta oluşunun gerçek şifrelerini tesbit edip, özellikle bu sahalara eğilebilecek mi?..

Normal şartlar altında, bunların yapılabilmesi için adımlar atılması beklenir.

Ancak bu adımların atılabilmesi, mesela ekonomi sahasında IMF çizgisinin dışına çıkılması ile mümkündür ve şimdiye kadar yaşananlar göz önüne alındığında, iktidarın buna cesaret edemeyeceğini var sayabiliriz.

Her nedense gittikçe artan İç-dış borçlarımız ve bunların can yakan faizleri ekonomik sıkıntıların ana sebeplerinden birisi.

Borcun ana parasını bir kenara bırakın, sadece faize giden paranın küçük bir bölümünün tasarruf edilebilmesinin bile ülkemizin sıkıntılarının büyük bir bölümünü halledebileceği, malum.

Ama tefecinin tahsilatçısı rolünü oynayan IMF'nin, milyonlarca insanın sıkıntılarını kaale almadığı ve ülkemiz kaynaklarının öncelikle borçlara ve bunların faizlerine tahsis edilmesi için elinden geleni yaptığı da malum.

Yapılan yanlış başlangıçlar dolayısıyla, oy kaybının sebepleri olarak zikredilebilecek diğer hususlarda da iktidarın eli rahat değil ve vaktiyle 'bedel ödeme' kaygısıyla atılmayan adımların, bundan sonra atılabilmesi de pek mümkün gözükmüyor.

Yani özellikle Milli Görüş kadrolarının çok çalışması gereken bir döneme girdik.

Bu kadronun çok çalışarak; geçmişte kazanılan tecrübelerden yararlanıp, bütün bu meselelerin nasıl çözülebileceğini net bir şekilde tesbit etmesi ve bunu Milletimizle de paylaşması gerekiyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi