Ahmet Varol

Ahmet Varol

Siyonizmin ırkçılığı

Siyonizmin ırkçılığı

BM Genel Kurulu, 10 Kasım 1975 tarihinde çıkardığı ve 3379 nolu kararıyla Siyonizm ideolojisinin bir tür ırkçılık ve ırk ayrımı olduğunu tescil etmişti. BM Genel Kurulu’nun bu kararı farklı tarihlerde yayınlanan ve muhtelif uluslararası kuruluşların hazırlamış olduğu raporları, bildirileri ve ayrımcılığa karşı düzenlenen toplantılarda alınmış kararları dayanak edinmişti. Söz konusu raporların, bildirilerin ve kararların tümünde Siyonizmin, belli bir ırkın üstünlüğünü esas alan ideolojik doktrin mahiyeti taşıdığına dikkat çekildiği gibi, dünya barışı ve güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturduğu vurgulanıyor, bütün dünya ülkelerinin bu tehdide karşı ortak tavır sergilemesi için çağrı yapılıyordu.
Siyonizm ideolojisinin belli bir ırkın üstünlüğünü esas alan ideolojik vasfı başlangıcından bugüne değişmemiş ve dünya barışı için tehdit olduğunu da ortaya çıktığı tarihten bugüne izlediği stratejiyle gözler önüne sermiştir. Buna rağmen emperyalizm onunla gizli veya açık işbirliği yaparak devletleşmesine imkân sağlamış, sonrasında da kurduğu devletin şiddet yoluyla ayakta kalabilmesi için yardımcı olmuştur.
Siyonizmin ırkçılığına dair BM kararının dayandığı belgeleri ortaya koyan; bu ideolojiyi resmen benimsemiş İsrail işgal devletinin ırk ayrımı politikalarıyla ilgili dosyaları içeren “Siyonizm ve Irkçılık” adlı kitap, Prof. Dr. Türkkaya Ataöv tarafından Türkçe’ye kazandırılmıştı. Oradaki belgelerde ve dosyalarda yer alan bilgilerle bugüne dair dosyaların içerdiği bilgiler karşılaştırıldığında, Siyonist kimlikli işgal devletinin ırkçı tutumunun ve ayrımcı politikalarının dünden bugüne hiç değişmediği görülecektir.
Siyonizmin ırkçı tutumunun değişmemesine rağmen ABD eski Başkanı Baba Bush döneminde BM’ye yapılan baskılar sonucu 16 Aralık 1991’de çıkarılan 4686 sayılı BM Genel Kurulu kararıyla yukarıda zikrettiğimiz karar iptal edildi. Bu, elbette Siyonizmin ırkçı vasfının değiştiğini ortaya koymuyor; BM’nin siyasi baskılar karşısında Siyonizmin ırkçılığını belgeleyen onca rapor ve beyannamenin üzerine örtü çekmesi anlamına geliyordu. Bush’un söz konusu kararı iptal ettirmek için Siyonistlerden daha çok uğraşması, emperyalizmin gayrimeşru çocuğuna sahip çıkma gayretlerini gösteriyordu. ABD’nin Siyonizm hakkında alınmış karardan bu derece rahatsız olması ise sadece İsrail işgal devletini değil, aynı zamanda onun resmî ideolojisi sayılan Siyonizmi de sahiplendiğini ve himaye ettiğini gösterir.
2001 yılında Güney Afrika’nın Durban şehrinde BM gözetiminde ırkçılıkla ve ayrımcılıkla mücadele amacıyla bir uluslararası konferans düzenlendi. 31 Ağustos 2001 tarihinde başlayan ve sekiz gün süren bu konferansın ana gündem maddelerinden biri, İsrail işgal devletinin ve Siyonizm ideolojisinin ırkçılığı idi.
Durban Konferansı’nı izleyen bütün gönüllü kuruluşlar, Siyonizmin ve onun gayrimeşru yollarla devletleşmiş şekli durumundaki İsrail’in ırkçılığının yeniden tescil edilmesi, ayrımcı politikalarının gündeme taşınması ve bu politikalara karşı tavır alınması için yoğun faaliyet yürüttüler. Bu çalışmalardan rahatsız olan işgalci Siyonist devlet tartışmaları devam ederken, konferanstan çekilme kararı aldı ve Durban’daki heyetini geri çağırdı. İşgalci Siyonistlerle birlikte ABD’nin de konferanstan çekilme kararı alması dikkat çekiciydi. Her ikisinin de çekilme gerekçesi İsrail işgal devletinin ırkçı politikalarının gündeme taşınması ve bu politikalar aleyhine kararlar alınması için katılımcılar ve izleyiciler tarafından baskı yapılmasıydı.
Durban Konferansı’nda gönüllü kuruluşların işgalci Siyonist devletin ırkçılığını gündeme taşımaları, bunu belgeleyen raporları ilgilenenlerin dikkatine sunmaları oldukça önemliydi ve faydalı sonuçlar verdi. Söz konusu tartışmalar sebebiyle işgalcilere ait Haaretz gazetesinin o günlerde yayınladığı bir dosyada “bütün dünya bize karşı” ifadesini kullanması düşündürücüydü. Fakat ne yazık ki BM üzerindeki ABD ve genelde emperyalizm tasallutundan dolayı Siyonist ırkçılığa karşı uluslararası platformda bir karar çıkarılması, bu ırkçılığın cezalandırılmasını sağlayacak stratejiler ortaya konması engellendi.
Bugünlerde de İsviçre’nin Cenevre şehrinde yine BM gözetiminde, ikinci Durban konferansı olarak nitelendirilen bir uluslararası konferans düzenleniyor. Ana gündem maddesi yine Siyonist ırkçılık ve İsrail işgal devletinin ırk ayrımı politikaları. Emperyalist güçler, İsrail’le birlikte rahatsız olduklarını belli ettiler ve bazıları baştan tavır koydu. Bu konudaki değerlendirmelerimizi de inşallah müteakip yazımızda ilginize sunacağız.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi