Taceddin Dergâhı, Mehmet Akif ve Ertuğrul Günay
Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 arkadaşının Kahraman Maraş’ın Keş dağlarında (Muhsin dağı olarak değiştirilmesini teklif ediyorum) helikopterinin düşmesi/ düşürülmesi sonuncu hayatlarını kaybetmelerinin ardından mezar yeri sorunu günceliğini koruyor.
Muhsin Yazıcıoğlu herkesin hemfikir olduğu hormonsuz bir Anadolu yiğidi, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü düstur kabullenmiş bir siyaset ve devlet adamıydı.
“Nasıl yaşarsanız öyle ölür ve öyle diriltilirsiniz” sözü mucibince düz yaşadı, düz yürüdü. Kısa ve fani bir dünyada milletinin aleyhine hiçbir eylem ve oylamada yer almadı.
Geçici bir dünyada yaşadığının şuuru ile fırıldak olmadı “sırat_ı müstakim” üzerine yaşamaya azami gayret etti. “Allah da onu Siz beni severseniz, Ben de sizi kullarıma sevdiririm” kutlu kelamınca milletinin gönlüne, tarihin temiz sayfalarına, ailesinin ap ak nasiyesine yerleştirdi.
Ve Muhsin Yazıcıoğlu, Mehmet Akif Ersoy’un (din adamı, milletvekili, sporcu, teşkilat-ı mahsusa üyesi, vaiz, hatip, veteriner hekim… v.b) İstiklal marşını yazdığı Taceddin Dergâhı’nın bahçesine defnedildi. Ankara bir kez daha manevileşti
Sayın Başbakan ve bakanlar kurulu üyeleri bir alicenaplık göstererek irade, ahlak, yiğitlik ve gerçek siyasetçi olan Muhsin Yazıcıoğlu’nun naşının Tacettin Dergâhı’na defni için ilgili kararı imzaya açtılar. Lakin kültür ve turizm bakanı Sayın Ertuğrul Günay bu karara imza atmayacağını beyan etti.
Gerekçesini de “...böyle bir mekânın bu mahiyeti ile muhafazası hepimiz için milli bir sorumluluk ve Mehmet Akif bey’in aziz hatırasına karşı vicdani bir sorumluluktur.” şeklinde özetledi
Sayın Ertuğrul Günay bey’e soruyoruz Muhsin Yazıcıoğlu’nun, Taceddin Dergâhı’na defnedilmesi Akif’in aziz hatırasına nasıl halel getirir?
“Kendi naaşımın dahi oraya gömülmesine gönlüm razı olmaz” diyorsunuz siz kendinizi merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile mi kıyaslıyorsunuz, bu kıyas ne kadar doğru?
Milletimize soralım, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun Taceddin Dergâhı’nın bahçesine defnini acaba nasıl karşılıyor? Bu Millet Yazıcıoğlu’nu oyları ile iktidar yapmadı/ yapamadı. Fakat hep gönülden sevdi, vefatında da gerek fiziki gerekse de manevi olarak yanında yer aldı, her faniye nasip olmayacak bir cenaze töreni düzenledi
Sayın Günay gerekçenizden sonra o kararnameyi imzalayamazsınız herhalde? Zatınızı, yerli, değerlere saygılı, bu toprağın çocuğu olarak değerlendiriyoruz, böylede değerlendirmeye devam edeceğiz ama kararınızı bir kez daha gözden geçirmenizi temenni ediyoruz. Tacettin Dergâhı üzerinde yıllar önce oynanan oyunu fark eden, unutulmaya, unutturulmaya ve yıkılmaya yüz tutan Tacettin Dergâhı’nın yaşatılması için her türlü girişimi yapan sizin gibi yerli, değerlere saygılı ve bu toprağın insanı Muhsin Yazıcıoğlunun mezar yeri hususuna daha hassas yaklaşmanızı bekliyoruz.
Kararnameyi imzalayıp ,”Lütfen Akif’in manevi şahsını unutmayalım ve unutturmayalım” deseydiniz daha makul ve daha güzel olurdu.
Sayın Bakan bu gerekçeniz ile de mefhumu muhalifinden kararı imzalayan Başbakan ve Bakanlara “Siz Akif’e daha az saygılısınız mı demek istiyorsunuz?”
Muhsin Yazıcıoğlu’nun naşının Tacettin Dergâhı’nın bahçesinde olması merhum Akif’in şahsı manevisini azaltmaz bilakis arttırır. Bununda böyle olduğunu en iyi sizin bilmeniz gerekir ve kanaatim odur ki Sayın Günay bu davranışınızın gerekçesi ne olursa olsun size millet nezdinde bir nakisalık getirmiştir.
Umulur ki Merhum Mehmet Akif’in ruhaniyeti kendi karakter ve kişiliğine benzeyen, mesleğiyle örtüşen Muhsin Yazıcıoğlu’nun Tacettin Dergâhı’nda metfun edilmiş olmasından ziyadesiyle memnundur.
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.”