Eşitliktir denilen demokrasi bu muydu?

Eşitliktir denilen demokrasi bu muydu?

Geçen senelerde bazı rezil Danimarkalılar Peygamberimiz hakkında rezilce karikatürler yayınlamışlardı. Eski Danimarka Başbakanı, şimdiki NATO Genel Sekreteri Rasmussen’in, iki hafta önce Medeniyetler Buluşması için Türkiye’ye geldiğinde, o rezillikler için müslümanlardan özür dileyeceği söyleniyordu. Söylense de benim hiç aklım almamıştı. Zira, Kazıklı Voyvoda’nın torunu şuurlu bir hıristiyan müslümanlardan asla özür dilemezdi. Nitekim dilemedi de…
Rasmussen, yayınlanan o karikatürler için “Fikir özgürlüğü” dediği halde hâlâ ondan özür beklemek, saflık mı yoksa, “Özür dileyecek” diyerek o Türkiye’den gidene kadar milleti kandırmak mı?
Ama bir gazeteci; sağolsun, “O madem Hazreti Muhammed’e hakaret edilmesine fikir özgürlüğü diyor, öyleyse ben de fikir özgürlüğümü kullanıyonum. Ben de benim Peygamberim’e hakaret edilmesini fikir özgürlüğü olarak gören Rasmussen’e şerefsiz diyorum” dedi.
Bu gazeteciyi yakından tanımıyorum. Dinî hassasiyetinin ne derece olduğunu da bilmiyorum. Ama kullandığı iki kelimeden, “Benim Peygamberim” demesinden dolayı kendisini tebrik ediyorum.
Bu memlekette, bazı ilâhiyat profesörlerinin, benimseme ifadesi dahi kullanmadan, yalın bir ifade ile Peygamberimiz’e sadece “Hazreti Muhammed” demesi karşısında, onun benimseyici, sahiplenici bir ifade ile “Benim Peygamberim” demesi takdire şâyan…
*
Değerli okuyucular, demokrasi eşitlik rejimiydi değil mi? Okuma-yazma bilmeyenle profösörün kanun önünde eşit olduğu bir rejim yani… Bakın, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın dilinde bu eşitlik, Ergenekon sanığı Türkan Saylan hakkında nasıl ifadesini buldu. Dedi ki Bakan Bey, “Bu kadıncağız (Türkan Saylan) velev ki bu işin içinde olsun, onu görme ya, onu görme ya…”
Demek ki ona göre demokrasi işte bu. Başka zanlıları al götür ama bu kadıncağızı görme. Eşitlik ya!..
AKP, çarşafa ve kurban ibâdetine de “Çağdışı” diyen bu zatı milletvekili yapmadan tanımıyor muydu? Artık tanıdığına göre hâlâ ne demeye Kültür Bakanlığında tutulur onu da ben anlamıyorum…
Evet! Kültür Bakanı öyle söyler de TBMM Başkanı Köksal Toptan durur mu? O da konuşmuş…
Ergenekon sanığı profesörlerin gözaltına alınmasıyla ilgili şöyle demiş: “YÖK Başkanvekili Prof. İzzet Özgenç Bey’in de açıklamaları var. Onun da ifade ettiği gibi çok rahat ulaşılabilecek, rahat ifadesi alınabilecek kişilerle ilgili daha rahat farklı yöntem uygulanabilirdi.”
Daha rahat farklı yöntem dediği nasıl bir şeyse? Kuştüyü yataklar içinde mi alınmalıydılar yani?
Bu TBMM başkanlarına ne oluyor böyle? Eski TBMM Başkanı Arınç birinci AKP hükümetinin ilk yılında Antalya Rotari toplantısında yaptığı konuşmada rotaryenlere, “Bizim Peygamberimiz ‘Veren el alan elden üstündür’ buyuruyor. Siz veren elsiniz, öpülesi elsiniz” demişti de onu bu sözlerinden dolayı tenkit etmiştik. Şimdi de tenkitten uzak kalmamak için yenisi sıraya girmiş gibi…
*
Sayın Baykal, Ergenekon hakkında, “İktidara gelip bu meseleyi noktalayacağız” demiş.
Yani Baykal demek istiyor ki, “Ergenekon meselesinin noktalanacağı vakit hiç gelmeyecek.”
Yine Sayın Baykal, bazı profesörlerin Ergenekon sanığı olarak gözaltına alınması hakkında şöyle demiş: “Namuslu profesörler cezaevinde.”
Bu sözü duyunca da Zekeriya Beyaz’ın başörtülü talebeler hakkında söylediklerini hatırladım. Başörtülü kızlar “Başörtüsü namusumuzdur” dedikleri için Zekeriya Beyaz, bu sözün mefhûm-ı muhâlife gidiyor ve “Başörtüsü namusumuzdur demek başörtüsüzler namussuzdur demektir” diyordu.
Şimdi Baykal da, “Namuslu profesörler cezaevinde” dediğine göre şimdi ne olacak?
Şimdi bu sözün de mefhûm-ı muhâlifine gidecek mi Sayın Beyaz? Yani, “Ben de bir profesörüm. Baykal’ın ‘Namuslu profesörler cezaevinde’ demesi cezaevinde olmayan profesörler namussuzdur demektir” diyecek mi acaba?
NOT: Cumartesi günü, Zeytinburnu Adliye binasının yanındaki yeni yapılan Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde, saat 9.00-18.30 arasında, yerli ve yabancı konuşmacıların katılacağı Mescid-i Aksâ Sempozyumu var. Gazetemiz yazarlarından Mustafa Özcan da bir konuşma yapacak. Okuyucularımıza hatırlatıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi