Gene aynı hikâye
Bugün, 1915’te imparatorluk hükûmetimizin Orta ve Doğu Anadolu’da oturan Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşlarının, güney eyaletlerimize (Suriye, Lübnan, Irak) tehcîr’i (zorunlu göçü) için kanun kuvvetinde kararname çıkardığı günün 91. yıl dönümüdür. [Sadrâzam (imparatorluk başbakanı) Kavalalı Mehmed Saîd Halîm Paşa, dâhiliye nâzırı (iç işleri bakanı) Mehmed Talat Bey].
Evvelsi gün ABD dış işleri bakanı Hillary Clinton, Temsilciler Meclisi dış ilişkiler komisyonunda milletvekillerine (Türkiye ile Ermenistan görüşmelerinin mesafe aldığını ve alacağını) söyledi. Diplomatik lisanda anlamı açıktır. (1915 olaylarına (soykırım) dersek Türkiye’de tepki oluşur ve müzakereler sonuçsuz kalır) demektir.
Tamamen sıkışan ve yoksullaşmış, göçmen vererek büyük nüfus kaybeden Ermenistan, Türkiye sınırlarının açılması ile kurtulacak, refaha ulaşacak, Gürcistan ve İran üzerinden beslenmek ihtiyacı kalkacaktır. İstanbul’da 80 bin kadar Ermenistan tab’asının kaçak işçi olarak çalışmasına yıllardan beri göz yumulmaktadır.
Ancak Ermenistan, Rusya’ya ve İran’a dayanmış durumda, işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çıkmıyor. Üstelik Ermenilerin başlattığı 1915 karşılıklı kıtâlinin soykırım olduğunu dünyaya kabûl ettirip Türkiye’yi dolandırmak hayalinde direniyor.
Azerbaycan, tıpkı Türkiye gibi Türk devletlerinden biridir. Sınır açmamızın, topraklarını geri almak imkânını kapatacağı kesin fikrindedir. Bu fikrini değiştirmesi mümkün görünmüyor.
Ermeniler, dünya şımarığı hâline gelmiş bir millettir. Hiçbir şey vermeyi düşünmeksizin sürekli bir şeyler istemek gibi kötü bir huy edinmişlerdir. Bugün ABD başkanı Obama, 1915 olayları için (soykırım) demiyecektir. Hillary Hanım’ın konuşması ile bu husus kesinleşti. Ancak Türkiye, Azerbaycan sorunu çözülmeden sınırını açmayacaktır. Bu husus kesindir. Zaten açtığı takdirde Azerbaycan, Rusya’ya teveccüh edecek, petrolün akış yolu değişeceği için Türkiye yanında Amerika da muazzam zarar görecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.