Kızlara ayrı okul!.. Neden olmasın?..
Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge Köyü'nde işlenen ve sebepleri henüz tam olarak aydınlatılamayan şok edici katliam, uzun yıllar unutulması mümkün olmayan bir olay
olarak hafızalarda yer edeceğe benziyor.
Bir benzeri daha önce görülmedik olayı izah etmeye yönelik hemen bütün yorumların kendi çapında doğru tarafları olsa da, töre, kıskançlık, mal hırsı, kan davası ve benzeri teşhislerin hiçbirisi, olayı tam manasıyla anlamamıza kafi gelmiyor.
Çocuk kadın ayırmadan, 44 kişiyi katledenlerin maske takmış olmaları, tanınmamak ve olup biteni bir terör hadisesi gibi göstermek niyetine bağlanıyor.
Henüz resmi açıklama yapılmamış olsa da, olayda kullanılan silahların çoğunun kayıtlı 'beylik' silahlar olduğu; dolayısıyla, yapılacak balistik incelemelede, olayda kullanılan silahların kolaycacık tesbit edilebileceği anlaşılıyor.
Katiller, anlaşılan gözlerini kırpmadan 44 kişiyi öldürebilecek kadar bilgili(!), ama kullandıkları beylik silahların kolaycacık tesbit edilebileceğini bilmeyecek kadar cahiller...
Katliamla alakalı söylenebilecek tek şey, bunun benzeri çok az görülebilecek bir vahşet olduğu ve temel sebebin de ağırlıklı olarak cehaletle alakalı olduğudur...
Cehalet denince de, oturup uzun uzun düşünmek gerekiyor...
Mardin Valisi Hasan Duruer'in, bölgenin eğitim durumu ile alakalı olarak yaptığı açıklamalara bakılırsa; eğitim konusunda, özellikle de kız çocuklarının eğitimi konusunda, bir an evvel giderilmesi gereken ciddi eksiklikler sözkonusu.
Kız çocukların eğitimi ile ilgili eksikliklerin giderilebilmesi hususunda Vali Duruer'in bir fikir olarak söyledikleri, medyanın bir kesimi tarafından 'dikkat çekici' bulunmuş olmalı ki, çoğu suçlayıcı tarzda haber ve yorumlar birbirini izledi.
Bölgede cehaletin hakim olduğunu, sıkıntıların cehalet ve eğitimsizlikten kaynaklandığını, özellikle kadınların ve kızların eğitimi konusunda ciddi desteklere ihtiyaç olduğunu belirten Vali Duruer, çözüm için de, son olayın sosyolojik ve psikolojik açıdan iyi analiz edilerek, kız çocuklarının eğitimi için gayret gösterilmesi gerektiğini söylüyor.
Hasan Duruer, bunun temin edilebilmesi için de, yörenin inanç yapısı gereği olarak kız çocuklarının ayrı okullarda okutulabilmesinin temin edilmesi gerektiğini ifade ediyor...
Vali Duruer'in yaptığı tesbit önemli.
Dediği, daha doğrusu demek istediği şu: "Kızlarımızı, kadınlarımızı eğitebilirsek, aile ve toplumu eğitmiş olur ve böylesi olayların önüne geçebiliriz. Burada kızları eğitmenin yolu da onlara ayrı okullar açılabilmesinden geçiyor"...
Mardin Valisi'nin sözleri üzerine yapılan açıklamalar, oldukça ilgi çekici.
Konuyu 'hukuksal olarak problemli' ve eğitim ve öğretimle alakalı mevzuatta yer alan eşitliğe aykırı göreninden başlayıp, Vali'nin açıklamalarının 'kaygı verici olduğunu' ve bir an evvel görevden el çektirilmesi gerektiğini söyleyeninden;
Kız çocuklarına ayrı okul önerisinin; hayatın, bugün bulunduğu noktadan daha geri noktalara götürülmesi manasına geleceğini;
Önerinin, toplumda var olan cinsiyetçi ve ataerkil yapıyı pekiştirecek tehlikelere neden olabileceğini;
Bahsi geçen türde bir uygulamanın, kızların kendilerini değersiz hissetmesine sebep olabilecek bir uygulama olduğunu, söyleyenine kadar ve dahası...
Yorumlar oldukça bilimsel gözüküyor. Ama bir o kadar da anlamsız.
Vali Duruer, problemin çözümü ile alakalı fikir beyan etmiş.
Bu beyanla alakalı olarak, çoğu suçlama ifadesiyle yapılan açıklamalar ise çözüm hakkında bir fikir kırıntısı bile taşımıyor.
'Hayır' diyorlar sadece, 'olamaz!'..
Neden olmasın ki?..
Kızlar ayrı okulda okursa, kıyamet mi kopar?..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.