Osmanlı paramiliter kuvvetleri ve koruculuk
Korucu ve koruculuk
Koruculuk, bir “paramiliter” devlet örgütüdür. Birleşik Amerika dahil pek çok devletin böyle, “yarı askerî” teşkilâtları vardır. Bunlar, düzenli orduya, silâhlı kuvvetlere dahil değildir. Ancak ordunun yardımcı unsurlarıdır. Sürekli görev yapanlar olduğu gibi, gerekince göreve çağrılanlar da mevcuttur.
Osmanlı döneminde, hem klasik devirde, hem yenileşme döneminde paramiliter kuvvetler vardı. İkinci Abdülhamid‘in kurduğu Doğu Anadolu’da görevli Hamîdiye Süvâri Alayları ile Libya’da görevli Kuloğulları, düzenli ordu dışında kalan, yalnız bölgelerinde verilen hizmetleri yapan ünlü iki paramiliter imparatorluk örgütümüzdür.
Hamîdiye Süvâri Alayları, Kürt aşîretlerinden seçilmiş efrattan kurulmuştu. Bugünkü korucu örgütünün buradan ilhâm aldığı açıktır. Bu alaylarda en yüksek rütbelisi albay olan subaylar, aşîret bey ve bey-zâdelerden seçilmişti. Rütbeleri yalnız kendi alayları için geçerli idi. Görevleri, Ermeni çeteleri ile uğraşmaktı.
Kuloğulları, Kuzey Afrika’daki 3 eyaletimizde, babaları Türk, anneleri Arap (veya Berberî) erkek çocuklarıdır. Dilleri Türkçe olmakla beraber iyi Arapça (ve Berberîce) biliyorlardı.
Düzenli ordu subaylarınca yönetilen çok ünlü, hayli filme ve romana konu oluşturmuş bir paramiliter örgüt, Fransa’nın lejyon‘larıdır, mensuplarına lejyoner denir. 1831’de Cezayir’de kuruldu. Maaşlı gönüllülerden oluşur (bizim korucular gibi). Lejyon, Roma imparatorluğunda 6.000 askerden oluşan en büyük birliğe (tümene) verilen isim olmakla, Fransızların ne kadar iddialı olduklarının göstergesidir.
Bizim sayıları 70.000’i bulan korucularımız, çeyrek yüzyıldan fazla bir zamandan beri hizmet ediyorlar. Çok şehit verdiler. Güneydoğu’da hizmetleri en fazla birkaç yılla sınırlı kara kuvvetleri mensuplarımıza, kendi coğrafyalarında yardımcı oluyorlar. Asayiş sağlıyorlar. Ama asıl görevleri, o bölge vatandaşlarımızı PKK terör örgütünden korumaktır. PKK’lılar ve PKK’cılar, koruculardan nefret ediyorlar. PKK sürdükçe, korucu örgütümüz devam edecektir.
Son Mardin olayının korucular tarafından gerçekleşmesi, çok teessüfe şayandır. Her suçlu, ömür boyu cezasını çekecektir. Ancak korucu sisteminden vazgeçmek için bahane teşkil etmez. Beğenmeyenler, PKK’nın sonunu beklemek durumundadırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.