Demokrat Parti, demokrasi tarihimiz açısından çok önemli bir yere sahip. Türk halkı ilk defa Menderes ve arkadaşları sayesinde oyunun değerini anladı. İlk defa DP döneminde iktidarın da ülkenin de sahibi olduğunu idrak etti... Onun için 60 darbesinde Menderes ve arkadaşlarına yapılanları kendisine yapılmış olarak kabul edip, sorumlularını hiç affetmedi.

60 darbesinden sonra Türk siyasetinde yeni bir ayrışma biçimi ortaya çıktı. Darbelerden rahatsız olanlar, darbeciler neredeyse onun karşısında pozisyon almaya başladılar. Partilere, kadrolara darbecilerle ilişkilerini de dikkate alan bir yeni gözle bakmaya başladılar.60 tan sonra Demirel’in iktidara gelmesi bu bakış açısının bir neticesiydi. Toplum, darbenin karşısındaki odağın Demirel’in Adalet partisi olduğunu düşünüyordu.28 Şubat’tan sonra aynı Demirel çizgisinin üstünün çizilmesi de bu defa darbeci çevrelerle ilişki ve yakınlığı ile ilgilidir.80 den sonra Rahmetli Özal’ın,28 Şubat’tan sonra AK partinin iktidar olması hep darbelerin karşısında yer alma düşüncesinin bir sonucudur.

Daha uzun süre, siyasetçiye gösterilen ilginin demokrat/darbeci kriterine göre şekilleneceğini söyleyebiliriz.

Kim demokratsa Türk toplumu onun arkasında saf tutmaya devam edecek,iktidarın anahtarını da ona verecektir.

Cindoruk’un DP nin seyisi seçilmesini de bu bağlamda değerlendirmekte fayda var.

Türk toplumu için Cindoruk-Demirel ikilisi ne ifade ediyor?

Demokratik bir Türkiye’nin saygın politikacıları olarak mı, yoksa statükocu, darbeci çevrelerin tercümanı olarak mı görüyor.

Uzağa gitmeye gerek yok. Türkiye 28 Şubat gibi Türk tarihinde benzeri olmayan bir ihanet yaşadı. Bizi millet yapan değerler yok edilerek, milli varlığımız –ruhunu kiraya vermiş- bazı bürokratlar tarafından yok edilmeye çalışıldı. Türk halının seçtiği meşru bir iktidar tehditle, şantajla, antidemokratik metotlarla alaşağı edildi. Bu süreçte bu ayrılmaz ikili den Demirel Cumhurbaşkanı,Cindoruk DYP de etkili bir milletvekiliydi.Darbenin karşısında yer almaları halinde 28 Şubat darbesinin tarihe gömülmesi, milletin dinine, imanına,Allah’ına, peygamberine kısacası milliyetine açılan savaşın durdurulması, sorumluların cezalandırılması mümkündü.Ama bu ikili milletin yanında yer almadılar. Kuran okumanın, baş örtmenin Allah’ın emirlerinin en büyük cürüm sayıldığı bir dönemde darbecilerin yanında yer aldılar.Milletin verdiği emaneti milletin aleyhine kullanmakta beis görmediler.Bugün DP’nin yeni seyisi seçilen Cindoruk o zaman partisini bölen,Demirel ise böldüren adam olmaktan imtina etmedi.Bir kaç arkadaşı ile birlikte DYP den ayrılarak, Demokratik Türkiye Partisini kuran Cindoruk, hem partisini bölmüş, hem de onu iktidardan etmişti.

Hiçbir parti kendisini içeriden hançerleyen brütüsleri affetmez. Ama DP delegesi, her zaman iftihar ettiği demokrasi geleneğini bir tarafa bırakarak Demirel-Cindoruk ikilisinin statükocu çizgisine teslim oldu. Bu seçimle birlikte AKP, Menderes’in DP si ile başlayan darbe karşıtı, demokrat geleneğin en önemli temsilcisi olmuştur.

DP’nin bundan sonra akibeti ne olur?

Hiçbir şey olmaz.

Bir nevi bakıma muhtaç yaşlılar, düşkünler evi olarak hizmet verir. Oranın sakinlerinin rehabilitasyonlarına yarar .Saati 20-30 yıl önce durmuş adamlara, bol,bol hatıralarını anlatma fırsatı verir.. Bir müddet sonra yok olur gider.Ama DP delegesi de partisini bölmüş bir adamı seçtiği için tarihe geçer.