Tam da Kırat şahlanacakken, Aydın Menderes Demokrat Parti'den istifa ettiğini açıkladı. İlahi Aydın Bey! Yoksa siz Kırat'ın şahlanmak üzere olduğunu göremiyor musunuz?

Partiden ayrılma kararınızla, kimi cezalandırmış oluyorsunuz, söyler misiniz Allah aşkına?

Kendinizi mi, partiyi mi?

*

Baksanıza... Bütün demokratların dört gözle beklediği Hüsamettin Bey partinin başına geçti.

Güniz Sokak'tan tam destek alındı.

Yıllardır hasretle beklenen Anavatan Partisi ile birleşme bugün yarın tamamlanacak.

Ortanın sağındaki müthiş boşluk artık doldurulacak.

Memleketin dağı taşı, ormanların kurdu kuşu, bu gelişmeler karşısında sevince boğuldu.

*

Anavatan'ın çalışkan arısı, DP'nin Kırat'ına konacak.

Artık terkisine mi, boynuna mı konar, bilemeyiz.

İkisi de hayvan neticede.

Biri soylu Kırat, diğeri çalışkanlığın timsali bal arısı...

*

Arı, iğnesini batırmasın da Kırat'ın bir yerine.

Kırat, iğnenin acısından can havliyle kaçmasın da.

Eğer bugüne kadar bir arının soktuğu atın, nasıl dörtnala koştuğunu görmediyseniz, şu anlatmaya çalıştığım tabloyu ancak hayal edebilirsiniz.

*

Partilerin sembolleri üzerinde bu ölçüde durmayı fazla görmemek gerekir.

Semboller önemlidir.

Özellikle siyasette daha çok önemlidir.

Buraya kadar konu edindiğimiz, şahlanma, birleşme ve Aydın Bey'in istifa etmesi hakkındaki satırları yazarken, “yeşil mürekkep bulamadığımızı” dikkate almanızı rica ederim.

Yoksa ne şahlanması! Bunlar bu kafayla Kırat'ı sütçü beygirine çevirir.

*

İki Almanya'nın birleşmesinden bir Almanya doğmuştu ama şimdi iki partinin birleşmesinden bir parti çıkacak mı göreceğiz.

Seçim kanunu değişmezse, baraj düşürülmezse, çok zor.

Barajın altında kaldıktan sonra, iki değil, yirmi iki parti de birleşse boş.

Şu anda memlekette 50'den fazla parti var. Kaçını sayabilirsiniz?

*

DP, son gelişmeler ışığında biraz daha şanslı sayılır. Hüsamettin Bey bazı Ergenekon sanıklarını partiye kaydedecek. Böylece şansı bir miktar daha yükselir.

E biz de destek veriyor, mümkün mertebe gündemde tutmaya çalışıyoruz. Daha ne?

Maksat memleket kazansın! Yüzde üç buçuk olmaz da dört buçuk olur.

H

DP'nin başına Hüsamettin Bey'in geçmesini en iyi tahlil eden cümle Mustafa Karaalioğlu'dan geldi... “Dörtlü takririn rövanşı” ifadesi, her şeyi çok iyi özetliyor.

Hatırlayalım... 12 Haziran 1945'de Celâl Bayar, Refik Koraltan, Adnan Menderes, Fuad Köprülü CHP'ye bir önerge verirler.

Dünyada hürriyet ve demokrasi rüzgârları eserken, Türkiye'nin de tek partiden kurtulması, serbest seçimlerin yapılması, basın hürriyeti gibi istekleri vardır. Bunun üzerine CHP üçünü ihraç eder, Celal Bayar da istifa ederek ayrılır. Altı ay sonra da DP'yi kurarlar.

İşte bugün Hüsamettin Bey'in politikasını özetleyen ifade, o hareketin rövanşı sayılıyor.

Demek tarih böyle oluşmaktaymış. İnsan bazen tarihin içinde yaşadığını fark edemiyor.