Hafta arası sohbeti...

Hafta arası sohbeti...

Geçenlerde bir dost meclisinde oturuyorum.. Ehli muhabbet bir meclis.. Yaş ortalaması bize yakın.. çoğunluğu da spor meraklısı.. Ya çaylar?..
Demleyene sormadım ama kesinlikle filiz olduğuna eminim..
Eskilerden, yenilerden, sağdan soldan anlatıyoruz.. Yalnız biz değil ötekiler de konuşuyor.. Eski İstanbul.. Eski siyasetçiler.. Eski artistler.. Rahmetli Ayhan Işık, Salih Tozan, Necdet Tosun, Vahi öz.. Eski futbolcular.. Beyoğlu.. Taksim.. Atlas sineması.. Baylan pastanesi.. Vefa bozacısı.. Bebek.. Emirgan.. Kanlıca.. Karakulak suyunun, çubuklu suyunun nefaseti.. Beykoz’un paçası.. Sarıyer’in böreği.. Ve daha neler neler.. Muhabbet bir ara İstanbul’un stadyumlarında yoğunlaştı.. Hatta vakti zamanında Taksim’de icra-i faaliyet eden ve unutulmaz maçlara imza atılan bir stadyumda düğümlendi.. Tabii o zamanları hiçbirimiz bilmiyorduk ancak okuduklarımıza göre konuşuyorduk.. 0 gece arkadaşlara söz verdim.. “İlerleyen günlerde inşallah bu konuda daha detaylı bir yazı yazarım” demiştim ve işte yazıyorum.. Şimdilerde “Taksim gezisi” olarak adlandırılan parkın eskiden bir “stadyum” olduğunu sanırım çok insan bilmez.. Ya da gençler bilmez, diyelim!.. çok önemli müsabakalara sahne olmuş o stadyum, bir zamanlar “Taksim stadı” adıyla anılırdı.. Bu stadın içinde bulunduğu mekan, zamanında “topçu kışlası” olarak inşa edilmişti.. Uzun yıllar 0smanlı ordusunun topçu sınıfına hizmet etmiş, daha sonra İstanbul’un işgali sırasında Senegal’liler tarafından işgal olunmuş ve “Makmahon kışlası” adıyla anılmıştı.. Ve iç avlusuna da İstanbul’un ilk stadı yapılmıştı.. Ancak 1940 yılı bu tarihi binanın ve stadyumun sonu oldu.. İç bölümü hayli köhnemiş olan binanın yerine, İstanbulluların dolaşıp hava alabilecekleri bir park yeri düşünülüyordu.. Taksim gezisi işte böyle bir düşüncenin ürünü olarak ortaya çıktı.. Tarihi kışla binası, gezinin bugün Taksim tarafına bakan girişinden Taksim Belediye Gazinosu diye anılan yere kadar olan alanı kaplıyordu.. Avlusundaki stadyum da uzun yıllar Türk sporuna hizmet vermişti.. İşgal yıllarında nice iddialı futbol müsabakaları oynanmıştı.. İlk Milli futbol maçımız da dahil olmak üzere, heyecan dolu lig maçları, Balkan güreş şampiyonaları, Türk-Bulgar binicilik ve bisiklet yarışmaları, Balkan atletizm şampiyonası, profesyonel güreş karşılaşmaları, boks maçları, Gençlik ve Spor Bayramı gösterileri ve ilk gece maçı hep bu emektar Taksim stadında yapılmıştı.. Taksim stadı, ana caddeye bakan nizamiye kapısıyla, demir kapısının önünde içerideki spor faaliyetinin yazıldığı kara tahtasıyla, ahşap tribünleriyle, Türk sporunda başlı başına bir tarihti.. Kışlanın önce Mete Caddesi’ne bakan tarafı yıkıldı.. Burası açık tribün bölümüydü.. Yıkım temele inene kadar da burada maçlar oynandı.. Ve ardından da koca kışla ve stadyum, yıkılıp tarihin derinliklerine karıştı.. Şu an yaşları yetmişin üzerinde olupta Taksim gezisinin önünden geçenler, herhalde “hey gidi günler hey” diyorlardır.. çekilen, “hey”ler, “ah”lar, “vah”lar, sadece stadyum için değil elbette.. Aziz İstanbul’da daha neler tarumar oldu neler!..

Arkadaşlarla tartıştığımız bir diğer mesele de Kıbrıs’ta futboldu.. Türkiye’den takımların Kıbrıs’a gidip maç yapıp yapmadığı da sohbetin içerisinde yer almıştı.. Şimdi pek giden yok ama geçmişte futbol kulüplerimiz yavru vatan Kıbrıs’a gidip müsabaka yaparlardı.. İşte bunlardan birini sizlere aktarayım.. Aslında birini de, değil ilkini!. Rumların şiddetli baskısı altında var oluş mücadelesi veren ve ayakta durmaya çalışan soydaşlarımız, Kıbrıs’ta Doğan Türk Birliği isimli bir futbol kulübü kurdular.. Renkleri de sarı lacivertti Doğan Türk Birliği’nin!.. Bu itibarla Doğan Türk Birliği yöneticileri, Türkiye’de aynı renkleri taşıyan Fenerbahçe kulübünü Lefkoşe’ye davet etti.. 1959 Mayısı’nda Kıbrıs’a gitti Fenerbahçe!. üstelik liglerde sona ermemişti.. Bu, bir futbol maçından çok, ana vatan ile yavru vatanın kucaklaşmasıydı.. 0rtalık adeta ayağa kalkmıştı.. Lefkoşe stadını dolduran seyirciler iki takımı da bağırlarına bastılar.. Fenerbahçe, renkdaşı Doğan Türk Birliği’nden daha klas futbolculara sahipti ve müsabaka Fener’in 6-0 galibiyetiyle bitti.. F.Bahçe böylece Kıbrıs’ta müsabaka yapan ilk Türk takımı oldu..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi