Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

Yargı reformu

Yargı reformu

Avrupa Birliği üyeliği için, yargı alanında da Avrupa standartlarına ulaşmamız şarttır. Ulaşamazsak, AB üyesi olamayız.
Yargı, yargıçla mümkündür. Her derecede yargıçlarımız, dava dosyalarına boğulmuş durumdadır. Üstelik bir müddetten beri eleştiri, hattâ isnatlara muhatab olmuşlardır. Birkaç yıl önce bizzat bir Yargıtay Başkanı, cumhurbaşkanının da davetli bulunduğu yıllık kutlama nutkunda, Türk yargıcının vicdanı ile cüzdanı arasına sıkıştığını söyledi.
Yargıcın maddî endişelerinin asgarîye indirilmesi, yargının selâmeti, adaletin coşkun tertemiz akarsular gibi çağlayarak akması bakımından, şarttır. Yargıçlarımızın, Avrupalı meslektaşlarının statüsüne gelmesi gerekiyor. Bazı Batı ülkelerinde, meselâ İngiltere’de, yargıcın emrinde örtülü ödenek vardır.
Türkiye, birbiriyle davalı, üstelik devletle de ihtilâflı vatandaşların ülkesi hâline geldi. Yargıcın önüne dava dosyaları yığmak olacak şey değildir. Osmanlı döneminde mevcut, cumhuriyetin ilk yıllarında -herhalde yurttaşlar barış içinde yaşadıkları için- lüzumsuz görülüp kaldırılan istînâf mahkemelerinin hızla açılması artık zaruret halindedir.
Türk adaleti, şânına lâyık binalarda gerçekleşmelidir. Batı ülkelerindeki estetik değeri de çok yüksek muhteşem ve muazzam adalet saraylarını filmlerde seyretmekle yetinmemeliyiz. Bizde de olmalıdır. Arkadaşımız Ahmet Sağırlı bir köşe yazısında, okul yaptıran hayırseverlerimize, mahkeme binaları da bağışlamaları tavsiyesinde bulundu, katılıyoruz.
Çok geciktiğimiz yargı, yargıç, savcı reformunu hızla yerine getiremeyen Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olamaz. Avrupa devleti bile sayılmaz. Çağın gerisinde, dışında kalır. Muâsır medeniyet seviyesi diyerek avunmakta devam ederiz.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi