29 Nisan seçimlerinden sonra yeni siyasi aktörler devreye girmeye başladı. Önce DP’nin başına Cindoruk getirildi. Yetmiş’ini çoktan aşmış, köhnemiş bir siyasetçinin artık dinlenmesi gereken bir yaşta yeniden sahneye çıkmasını iyi analiz etmek lazım. Bu siyasi hırsla izah edilecek bir durum değil. Nitekim Cindoruk’da esas hedefinin DP’yi iktidara getirmek olduğunu söylemiyor. Merkez sağı toparlamak, mevcut iktidarın karşısına toplumun rağbet edebileceği bir alternatif çıkarmak için yola çıktığını söylüyor. Merkezden kastı ise bir fikir, bir düşünce, bir eğilimden ziyade, merkezinde birkaç eski, muhteris siyasetçinin bulunduğu küçük bir topluluk.

Tabi en merkezde Demirel’in bulunduğunu söylemeye gerek yok. Demirel sadece Türk siyasetinin merkezini temsil etmiyor, o aynı zamanda dünyanın da merkezi. Her şey ve herkes onun etrafında dönüp duruyor. Birkaç sene Dünyanın Demirel’in etrafında dönmemesi Demirel ve ekibi için merkezin çökmesi demek.

Şimdi Cindoruk bu merkezi yeniden kurmaya çalışacak.İtibarı yerle bir olmuş adamların itibarlarını kurtarmayı, nefislerini okşamayı merkezin inşası olarak takdim edecek. Her şey Demirel ve avenesinin mutluluğu için.

Mahalli seçimlerden sonra siyaset sahnesine çıkan bir başka aktör de Abdullatif Şener. Aylardır parti kurmak için kulis yapan, TV ekranlarında peşrev çeken Şener sonunda partisini kurarak sahnedeki yerini aldı. Şener’de Cindoruk gibi merkeze oynadığını söylüyor. Siyasetteki boşlukları doldurmak için parti kurduğunu ifade ediyor. Parti kuran bir kişinin siyasi yapıda boşluk olduğunu kabul etmeden parti kurması zaten mümkün değil. Ancak Cindoruk ile Şener arasında farklı bir durum var. Şener muhafazakar sağa ,Cindoruk muhafazakar sola yakın bir isim.Şener’in siyaset yapacağı alanda AKP gibi bir parti var. Onun için kolay kolay boşluk bulabilmesi mümkün değil. Parti kuracağı günden beri Şener’le beraber olan ancak parti kurulduğunda yanında yer almayan önemli isimlerden biri ile konuştum. Şener’in AKP’yi yıpratmaktan başka hiçbir hedefi olmadığını gördüğü için kendisi ile beraber olmadığını,son gün evine kadar gelmesine rağmen bu vebale ortak olmak istemediğini söyledi.

Aslında yeni siyasi aktörlerin bir tek hedefi var, AKP’yi kuşatarak hırpalamak, zayıf düşürmek, bu vesileyle iktidarın el değiştirmesini sağlamak. Hem Cindoruk’un hem de Şener’in iktidar olma şansı olmadığına göre bunu başkaları adına yapmak. Yani hem Şener, hem de Cindoruk aslında iktidarı devralmak için değil, iktidarı bir başka siyasi aktörün devralması için mücadele ediyorlar. İşte düşündürücü olan da bu, onları sahneye süren güç acaba nasıl bir Türkiye istiyor?

Önümüzdeki günlerde AK Parti Baykal ile Bahçeli’ye ilaveten Cindoruk’la Şener’in de muhalefetiyle karşılaşacak. Bir güç anti AKP’ci cepheyi büyütüyor. Yeni siyasi aktörleri devreye sokarak Ergenekon’un yarım bıraktığı bir hesaplaşmayı bitirmeye çalışıyor.