Hacc bir fırsattır
Haccın usulüne göre yerine getirilmesi durumunda ruh terbiyesi açısından büyük etkileri ve takva azığı yönünden önemli faydaları olacaktır. Fakat bu mukaddes ibadeti bir seyahat ve alışveriş yolculuğu olmaktan çıkararak taşıdığı mesaja uygun bir biçimde ifa etmek şarttır.
Müslümanlardan güç yetirenlerin ömürlerinde bir kere yerine getirmeleri farz olan bu ibadete, Yüce Allah büyük üstünlükler ihsan etmiştir. Dolayısıyla haccı yerine getiren kişi çok büyük bir ruh azığı elde eder ve anasından doğduğu günkü gibi günahlardan arınmış olarak geri döner. Bu yüzden hacc insan için önemli bir fırsattır. Geçmiş günahlardan arınarak anadan doğduğu gibi geri dönmenin nasıl bir şey olduğunu iyi tahlil edersek haccın ne kadar büyük ve önemli bir fırsat olduğunu da iyi anlarız. İşte bu önemli fırsatı nasıl en güzel şekilde değerlendirmenin mümkün olabileceğini de öğrenmek gerekir.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
"Hacc belli aylardadır. Kim bu aylarda haccı kendine farz ederse (ihrama girerse) bilsin ki, haccda kadına yaklaşmak, fenalık yapmak ve tartışmaya girmek yoktur. Her ne iyilik yaparsanız Allah onu bilir. Yanınıza azık alın ve bilin ki, azıkların en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının!" (Bakara, 2/197)
Hacc niyetiyle yola çıkan kişi kendisinin, Yüce Allah’ın Beyt-i Haram’ını ziyaret etmek isteyen bir grupla birlikte Rabbinin misafirliğine gitmekte olduğunu hisseder. Bütün dünya dertlerini arkasında bırakır ve kalbiyle Allah’a yönelir. Dünya süslerinin tümünden çıkarak ihram elbiselerini giyer. Bunları giyinirken dünyadan çıkıp kefen elbiselerini giydiğini düşünür. Bu buluşma için en güzel azığı hazırlar. Bu yolculuk bedenden önce kalp ve ruh ile gerçekleştirilen bir yolculuktur.
Telbiyenin anlamı üzerinde düşünülerek tekrar edilmesi durumunda, Allah’ın davetine icabet, O’nun şirkten uzak olduğunun dile getirilmesi, O’na hamd, nimetin ve mülkün tümüyle O’na ait olduğunun ifadesi yönünden taşıdığı anlamın hacının nefsinde önemli eğitici etkileri vardır.
Hacca giden kişi Ka’be’yi ilk kez gördüğünde kalbinde bir hürmet, tazim duygusu oluşur. Bu arada rivayetlerde bildirilmiş duaları okurken gördüğü manzaradan önemli bir şekilde etkilenir ve dehşetli bir varlık karşısında olduğunu düşünür.
Hacının tavaf anında, Hacer-i Esved’i öpme esnasında, Mültezem’de, Makam-ı İbrahim’de iki rek’at namaz kılarken, Zemzem suyunu içerken, Safa ve Merve arasında sa’y yaparken hissettiği duygular hep Allah’ın emrine itaat ve kulluk görevini yerine getirme anlamıyla doludur. Kişi kendisinden isteneni yapmakla, Allah’ın emirlerini büyük ve şanını yüce görmekle kulluk görevini yerine getirmektedir. Bu arada efendimiz Hz. İbrahim (a.s.)’in, O’nun hanımının, çocukları Hz. İsmail (a.s.)’in konumlarını anmakta, onların Allah’ın emirlerini nasıl eksiksiz yerine getirdiklerini ve şeytanın vesveselerine aldırış etmediklerini aklına getirmektedir.
Dünyanın her tarafından hacıların bir araya gelmesi Müslümanlar arasındaki bağların kuvvetlendirilmesi, birbirlerinin durumları hakkında bilgi sahibi olmaları, yardımlaşma ve dayanışma konusunda İslâm’ın kendilerinden neleri istediğini incelemeleri için iyi bir fırsat olmaktadır.
Daha sonra hacıların Arafat’ta Allah’ın huzurunda vakfe etmeleri gelmektedir. Yüce Allah diğer bütün dağlardan ayrı olarak bu dağa özel büyük bir hayır, geniş lütuf ve bol rahmet ihsan etmiştir, ki bunlar orada Rahman’ın misafirlerinin üstüne iner. Herkesin ihram elbisesi içinde olduğu ve herkesin Allah’a dua ettiği bu manzara insana Haşr gününü hatırlatır.
Şeytan taşlama esnasında şeytanın oyunlarına karşı direnişin daha da kuvvetlendirilmesi anlamı vardır. Bu uygulamayla aynı zamanda efendimiz Hz. İbrahim (a.s.)’in, hanımının ve oğulları Hz. İsmail (a.s.)’in uygulamaları hatırlanmaktadır.
Kurbanın kesilmesi ve onun etinin ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasında Allah’a yaklaşma ve O’nun hacıyı ateşten azat etmesini ümit anlamı vardır.
Veda tavafı insana, en yüksek şerefe sahip ve kalplerin en çok sevdiği bir mekânın terk edilmekte olduğunu hissettirmektedir. İnsan bu duyguyla birlikte yaptığı ibadetlerinin kabul edilmesi ve o yerlere yeniden dönmeye muvaffak edilmesi ümidini taşımaktadır.
İşte bu özet bilgiler bize doğru bir şekilde yerine getirilen ibadetlerin eğitici etkilerinin önemini ortaya koymaktadır. Bu etkiler inanç adamının ihtiyaç duyduğu en önemli değerlerdendir. Allah bize bunlardan yararlanmak ve takva azığı ile azıklanmak nasip etsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.