VAKİT Spor Müdürü Akif Çamlı, gazetemizin dünkü sayısında enteresan bir noktaya temas etmiş..
“Futbol kriz tanımıyor” başlığıyla önemli bir konuyu manşete çekmiş..
Kutluyorum Akif’i..
Evet değerli dostlarım!.. Global bir köy görünümündeki dünyamızda gizli saklı hiç bir şey kalmadı.. Öyle ki; ABD hapşırdığında Avrupa nezle oluyor.. Ya da Asya’da çıkan bir hareketlenme, bir de bakıyorsunuz Afrika’ya sirayet ediyor..
Ekonomik anlamda da durum aynı.. Geçen yıl ABD’de patlayan kriz neredeyse uğramadığı ülke bırakmadı.. Allah’a şükür, bizim ülkemizde iş felâket boyutuna gelmedi, insanlarımız yine, işinde, aşında, gezmesinde, tozmasında, ancak psikolojik rahatsızlık da yok değil..
Yani; bulaşmamazlık edemiyorsunuz..
Ama bir tek sektör var ki, ne kriz dinliyor, ne felâket!..
Bu da futbol sektörü..
Yapılan transferlere harcanan paraya bakın, ne demek istediğimi anlarsınız..
İnsanların ekonomik anlamda zayıflamamak için üç-beş kuruşa düğüm attıkları bir ortamda, bir futbolcuya verilen ortalama para, bizim ülkemiz için söylüyorum, 3-5 milyon avro!..
Avrupa ise tam çıldırmış..
Real Madrid, şu anda dünyanın en iyi futbolcularından biri olarak kabul edilen Christiano Ronaldo için Manchester United’e 130 milyon dolar ödemeyi kabul etti..
Bunun üzerine Katalonyalı sol kanat partiler Meclis’e başvurarak, transfer ücretlerinin sınırlanmasını talep ettiler..
Bu partiler, ayrıca, Real Madrid'in, yeni oyuncular almadan önce devlete olan vergi borçlarını ödemeye zorlanmasını da istediler.. Ancak işin enteresan tarafı sıra oylamaya geldiğinde, transfer ücretlerine bir sınırlama getirmeye yanaşmadılar..
Bunun üzerine iş tam anlamıyla karıştı.. İspanya Ekonomi Bakanı Elena Salgado, özel bir şirket olarak görünen Real Madrid’in kendi kararlarını almaya hakkı olduğunu söyledi..
Ancak, Bakan Salgado, Ronaldo ile anlaşma için İspanyol kulübüne kredi açan bankalardan, sıradan işadamlarına ve şirketlere de aynı cömertliği göstermelerini istedi..
Demek ki; Türkiye’deki işadamlarının ve ufak müteşebbisin feryadıyla İspanyolların homurtusu aynı..
Türkiye’deki müteşebbisler de bankaların adil bir biçimde kredi vermemesinden şikâyetçi, İspanyollar da!..
Neyse, devam edelim transfer muhabbetine..
Ekonomik kriz dünyanın pek çok yerinde ülkelerin adeta istiklallerini tehdit ederken, ki İzlanda biliyorsunuz neredeyse ülkesini satışa çıkartacak noktaya geldi, ama işe bakın, Real Madrid bu sezon yeni futbolcular alabilmek için 200 milyon dolar borçlanabiliyor..
Caja Madrid Bankası, kulübe 100 milyon dolardan fazla kredi açtığını söylüyor.. Real’e bir başka büyük ekonomik destek de ülkenin en büyük bankası olan Santander'den geliyor..
İşin içine siyasi söylemler de karışıyor ve Barcelona’nın Başkanı Joan Laporta, Real Madrid’in futbol anlayışının emperyalist bir anlayış olduğunu iddia ediyor.. Real Madrid’in bir hafta içerisinde Kaka ve Ronaldo için yaklaşık olarak 165 milyon avro harcamasının akıl işi olmadığını da ekliyor..
İspanya’yı bırakıp Türkiye’mize dönecek olursak, evet bu uçuk rakamları telaffuz ettiğimizde, bizdeki transfer piyasasının oldukça masum ve makul olduğunu görüyoruz.. Öyle ya; Mehmet Topuz garibanına (!) kulübüyle birlikte verilen meblağ 10 milyon avro’cuk(!)..
Yine, Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın harcadıkları milyonlarca avro, Ronaldo’nun, Kaka’nın yanında devede kulak!..
Bir başka deyişle efden püfden rakamlar..
Ülkemizde dönen transfer rakamlarına “devede kulak” diyoruz, fakat bırakın devenin kulağını, devenin tırnağının ufacık bir parçasını bile sittin sene çalışıp çabalayıp bulamayanlar var!..
Bırakın bulmayı, hayal bile edemeyenler var!.. Açlık sınırının 800 liraya dayandığı bir ülkede, adama, krizden bahsetsek ne yazar!..
0 zaten anadan doğma krizde..
Tabii, biz bunları yazıp çiziyoruz, hatta arada sırada da, “Yüzlerce emekli, Rüştü’nün, Emre’nin, Volkan’ın ya da Hakan Şükür’ün tek bacağı etmiyor” diye espri de yapıyoruz.. Peki bizler bu trajikomediyi görüyoruz da yasa çıkarıcılar görmüyor mu?..
Hükümetimiz görmüyor mu?..
Hem halkçı, hem de sporcu bir siyasetçi olarak bilinen Başbakan Tayyip Erdoğan görmüyor mu?..
Herkes görüyor!..
Ama ülkemiz gerçeklerine son derece ters olan transfer meblağlarına kimse dur diyemiyor..
Netice-i kelâm; dünyada da ülkemizde de futbol sektörü tek kelimeyle çıldırmış..
Birileri kriz diyor, kimileri “Hangi kriz” diye soruyor!..
Kim kimle dalga geçiyor?..
Anlayabilene aşk olsun!..