Her yer toz duman
Yaz sıcağına paralel olarak İslâm âleminin muhtelif bölgelerinde sıcak gelişmeler yaşanıyor. Ne var ki bu kez yaşanan sıcak gelişmelerin merkezinde iç sorunlar ve anlaşmazlıklar yer alıyor. İç anlaşmazlıkları izah ederken de dışarıdaki karanlık güçleri mahkûm etmeye alışığız. Bu karanlık güçler İslâm âlemindeki iç sorunlara, anlaşmazlıklara ve karışıklara seviniyor olabilir. Fakat bütün her şeyi onlara yükleyerek hadiseleri izah etmek, içerdeki eksikleri ve çarpıklıkları görmezden gelmek de hadiseyi bütün boyutlarıyla keşfetmemizi engelliyor. İzahta bir tatmin yolu bulunmuş oluyor, ama çözüm yolu bulunamıyor.
Biz bugünkü yazımızda özellikle son dönemde, İslâm âleminin iç karışıklıklara sahne olan bölgelerindeki hadiselerden kısa notlarla söz etmek istiyoruz.
Bu günlerde sadece İslâm dünyasında değil belki bütün dünyada dikkatler İran’daki karışıklara yönelmiş durumda. Bazıları endişeli, bazıları ise “İran’da sistem çatırdıyor mu?” beklentisi içinde. Çok farklı yorum ve değerlendirmeler yapılıyor. Hadiseleri sadece dış güçlerin seçim sonuçlarını bahane ederek ortalığı karıştırma çabası olarak izah etmek isabetli değildir. İran’ın içindeki sıkıntıları ve sancıları da görmek gerekir. Fakat sistemin çatırdadığı yorumları da vakıanın izahı değil bir arzu ve beklenti ifadesidir. İran’daki gelişmeler hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isteyenlere Selahaddin Eş’in www.haksozhaber.net sitesinde yayınlanan yazılarını okumalarını tavsiye ediyorum. Selahaddin Eş, İran’da uzun süre yaşamış ve oradaki yapıyı yakından tanıyan biridir. Son olaylarla ilgili yazılarında da vakıayı aynen teşhis etmeye ve farklı yönleriyle yansıtmaya çalıştığı görülüyor. Tespit ve teşhislerinden istifade edilmesini öneriyorum.
Pakistan’da olaylar durulmuş değil. İşbirlikçi rejimin saldırılarından dolayı evlerini terk etmek zorunda kalan iki buçuk milyon civarında insan yaz sıcağında mülteci kamplarında insanî yardım kuruluşlarının yardımlarına el açmış halde hayatını sürdürmeye çalışıyor. Olayların ayrıntısına girince farklı meseleler karşımıza çıkacaktır. Ama ülkedeki kukla rejimin saldırısının arkasında ABD’nin bölgeyle ilgili hesaplarının olduğu da bir gerçektir. Biz daha önce Pakistan’daki gelişmeler hakkında ayrıntılı değerlendirmeler yaptığımız için burada aynı şeyleri tekrara gerek görmüyoruz. Ribat’ın Haziran sayısı için yazdığımız yazıda da Pakistan’daki gelişmeleri farklı boyutlarıyla izah etmeye çalıştık. Bu yazımızı web sitemizde (www.vahdet.com.tr) bulabilirsiniz.
ABD, Irak’taki askerî güçlerini çekeceğini açıkladı. Ama bu konuda da oyalama politikası uyguluyor. Daha önce, 2011’de tüm askerî birliklerini çekeceğini bildiren yeni ABD Başkanı Obama, Kahire’de İslâm âlemine hitaben yaptığı konuşmada tarihi 2012 olarak değiştirdi. Oysa İslâm âlemine “barış” mesajları verme amaçlı olduğu söylenen bir konuşmada işgal güçlerinin çekilme tarihinin ertelenmesi değil öne alınması gerekirdi.
Irak’ta işgal sürüyor; ama ondan daha büyük ve korkutucu sorun fitnenin devam etmesi. Son olarak Kerkük’te gerçekleştirilen bir eylemde 73 insanın hayatını kaybettiği bildirildi. Bu olay ve yaşanan daha başka gelişmeler fitnenin kökünün kurutulmasının, güven ve istikrarın hâkim kılınmasının çok da kolay olmayacağını gösteriyor.
Ne yazık ki anlaşma yapılmasına, ittifak sağlanmasına ve bu ittifaka dayalı bir ortak hükümet kurulmasına rağmen Somali’de de olaylar durulmadı. Çatışmalar, karışıklıklar devam ediyor. Ülkedeki bazı gruplar, Etyopya tarafından desteklenen gruplarla yapılan anlaşmayı ve ortak hükümet oluşturulmasını ihanet olarak değerlendiriyorlar. Dolayısıyla “bu ihanet”in içinde yer alanlara karşı savaşmakta da herhangi bir beis görmüyorlar. Bu yüzden hadiseler daha da çetrefil ve içinden çıkılmaz bir hal almış gibi görünüyor.
Filistin’de dâhili anlaşmazlığın sona erdirilmesi için bir yandan diyalog çabaları sürdürülürken diğer yandan Abbas’ın zindanlarında tutulan siyasi tutuklularla ilgili sorun devam ediyor. Görünüşte Mahmud Abbas, siyasi tutukluların serbest bırakılması talimatı verdi ve Azzam Ahmed de bu yönde bir açıklama yaptı. Ama bu talimatın uygulamaya geçirilmesinde söze gelir bir ilerleme olmadığı gibi yeni tutuklamalar gerçekleştiriliyor. Bu da talimatın bir göz boyama olduğu kanaati uyandırıyor. Medya ise gelişmelerin sadece göz boyama tarafını gündeme getirip devamıyla ilgilenmediği için sanki Abbas’ın “iyi niyet” atağı gerçekleştirdiği, tıkanıklığın Hamas’tan kaynaklandığı kanaati oluşturmaya çalışıyor. Filistin’deki gelişmeler hakkında da Filistin Enformasyon Merkezi’nin Türkçe bölümünde (www.filistinhaber.com) yeni yayınlanan ve direnişin sembolü annelerden Ummu Nidal’le yapılmış röportajı mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.