Mersinli Hasan’a sevgilerimle..
Mersin’den İlköğretim 7. sınıfına geçen Hasan Ayrancı isimli genç okuyucum mesaj göndermiş..
Mesajı ana hatlarıyla şöyle;
“Sami abi, senden, Fenerbahçe Marşı’nı yazmanı istiyorum.. Ama en eski marşı.. Ne olursun Sami abi, benim için yazar mısın?.. diyor Mersinli Hasan ve ardından da eklemeyi ihmal etmiyor; “Bu marş benim için karne hediyesi olsun..”
Ah canım!.. Nasıl görmezden gelirim ben bu Hasan’ı.. Ancak şöyle bir durum da var.. Yazarız yazmasına da bu iş Fenerle sınırlı kalmaz!.. Galatasaraylısı da, Beşiktaşlısı da, Bursalısı da, Eskişehirlisi’de mesaja başladı mı, ipin ucu kaçar..
Evet, biz Fenerbahçeli Hasan evladımızı kırmayacağız elbette!..
Ve istediği marşı onun için yazacağız..
Hasan Ayrancı’nın istediği Fenerbahçe Marşı’nı ilk düzenleyen rahmetli Fecri Ebcioğlu’ydu.. 0rijinali ise ilk defa ses sanatçısı Nesrin Sipahi ve zamanın futbolcuları tarafından söylenmişti..
Marşın o versiyonu günümüze kadar da süksesini muhafaza etti..
Marş şöyle;
Kalpleri fetheden renkler, yaşa Fenerbahçe..
Türk’ün kalbi senle atar, yaşa Fenerbahçe..
Mazinde bir tarih yatar, yaşa Fenerbahçe..
Ne mutlu seni sevene, yaşa Fenerbahçe..
¥
Cihat’lar, Lefter’ler, Can’lar, Fikret’ler..
Hâlâ sevilen birer efsanedirler..
Hiçbir kulüpte olmayan bu dostluk..
Yıllar yılı hep şampiyon olduk..
¥
İşte böyle Hasan..
Umarım mutlu oldun..
Gözlerinden öpüyorum.. Yeni ders yılında da başarılar diliyorum..
¥
Bir mesaj da okuyucum Selim Yaradanakul’dan.. Aslında bu, mesaj da değil.. Selim Bey bize henüz birkaç günlük şiirini yollamış..
3 Temmuz çıkışlı..
0kudum, beğendim.. Sizlerle de paylaşmak istedim..
Şiirin ismi; KUR’AN VE HALİÇ..
“Güneşin Haliç’te/.. Sulara düştüğü anlarda/.. Bir sonsuzluk bestesi/.. Sanki dün gibi/..Yeniden/..
Kulaklarımda/...Ezeli yankı/.. Çın çın/.. Pierre Loti’nin Mermer Mezarlarında/..
Dalgalar susmuş/.. Nefesler tutulmuş/.. Eller kalakalmış/.. Öylece, durduğu yerde/..
Ebedi nağme/.. Bir kere daha inlemiş/.. Karanlık ufuklarda/..
Sıcak, sımsıcak bir ezgi akmış/.. Ta ruhumun derinliklerine/..
Yürekler erimiş/.. Gözyaşları kirpiklerde tutuşmuş/..
Bir yangın yeri olmuş derunum/.. Her bir zerrede/..
Tin, Rahman, Fussilet,Tekbir, Tahmid, Tahiyyat/.. Yeniden Şehbal açmış/.. Kuran-ı Azim İstanbul semalarında/..
Ulubatlılar fethe koyulmuş/.. Sanki asırlar geçmemiş/.. Hasretler yaşanmamış/.. Ayrılıklar uğramamış hiçbir semtine/..
Sureler geçit resminde/.. Gözlerimde kızıl güller açmış/.. Güneş Haliç’te kıyıya yanaşmış/.. Dostlar boyun bükmüş, Melekler hüzne dalmış o gün, Haliç’te/..
Sanki/..
Kur’an yeniden yaşanmış/..”
Ağzına sağlık, emeğine bereket, kıymetli okuyucum Selim Yaradanakul..
Böyle anlam dolu dizelere imza attığın için kutluyorum seni değerli dostum!..
Aziz kardeşim!..
¥
TAZİYE: Şair, program yapımcısı, sunucu, Uğur Kayabaşı kardeşimin babası Hüseyin Kayabaşı’nın vefatını teesürle öğrendim..
Merhuma Allah’tan (cc) rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum..