Ne mutlu Kanoute'ye..

Ne mutlu Kanoute'ye..

Gazetemiz VAKİT’in dünkü sayısında Akif çamlı önemli bir haberi manşete taşımış.. Ve pek de iyi etmiş..
Spor sayfasındaki haber, Sevilla’nın Müslüman golcüsü Frederic Omar Kanoute’nin Müslümanlara yaptığı büyük jesti içeriyor..
Frederic Omar Kanoute, biliyorsunuz İspanya Ligi’nin çok önemli golcülerinden.. Yakın bir zamanda Sevilla’nın Fenerbahçe’yle yapacağı Avrupa Şampiyonlar Ligi müsabakası sebebiyle de yakından izleyebileceğimiz bir yıldız..
Frederic Omar Kanoute, ‘Mali’ asıllı Fransız futbolcu.. 1977 yılında Fransa’nın Lyon kentinde dünyaya geliyor.. Ve 20’li yaşların başındayken Müslüman oluyor, ardından da hayatı tamamen değişiyor..
Peki, daha sonraki hayatı nasıl geçiyor?.. Hem futbolunu oynuyor, hem de “İslamı öğreniyor.. İslam tarihiyle ilgili kitaplar okuyor, hayır hasenad işleriyle ilgileniyor.. Kısacası, nerede bir garip gureba Müslüman varsa, soyuna sopuna, diline, rengine bakmaksızın yardımına koşuyor 0mar Kanoute..”
En son icraatı da, Akif çamlı’nın manşete taşıdığı haberdeki gibi İspanya’nın Sevilla şehrindeki bir caminin yıkılmasına engel oluyor.. Caminin bulunduğu binanın kira kontratının bitmesi üzerine 700 bin dolar ödeyerek binayı tapusu ile satın alıp Müslümanların hizmetine sunuyor.. Sevillalı Müslümanlar Kanoute için, “Onun sayesinde Cuma namazlarımızı rahatlıkla kılabiliyoruz” diyorlar ve ardından ekliyorlar; “Allah, Kanoute’den razı olsun!.. Allah onun ayaklarına, beynine güç kuvvet versin!..”
Bize de bu duaya elbette “amin” demek düşüyor..
Sadece bu kadar mı?.. 2006 yılında dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan ve aynı zamanda kendi ülkesi de olan Mali’de yoksul Müslümanlar için bir “vakıf” kuruyor.. Vakıf, Mali’de yüzlerce Müslüman fakir çocuğu bünyesinde barındırarak onları açlığın pençesinden kurtarıyor..
Kanoute futbol maçları ve antremanlar dışındaki yaşantısını da şu sözlerle anlatıyor; “özellikle gençlere İslamı anlatıyorum.. Kur’an-ı Kerim’i anlatıyorum.. İslamın insanlar için en kutsal ve son din olduğundan bahsediyorum.. Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle bunları destekliyorum.. Bunları anlatıyorum ama anlattıklarımı önce kendi nefsimde yaşamaya gayret ediyorum.. Hazreti Muhammed (sav)’in hayatını örnek alıyorum.. 0 yüce Peygamberin hayatı, sadece benim için değil, tüm insanlık için bir örnek teşkil ediyor.. Sporcu olarak da eski boksör Muhammed Ali’yi örnek alıyorum..”
Ramazan’ı nasıl geçiriyorsun diye sorulan bir soruya da bakın nasıl cevap veriyor 0mar Kanoute; “Ramazan’da oruç tutmak İslamın farzlarından biri, ben de bu farzı yerine getiriyorum.. Yani; her Müslümanın yapması gereken şeyi yapıyorum.. Ramazan ayı insana sabırlı olmasını, yardım etmesini, yoksulları düşünmesini öğretiyor..”
Evet değerli okuyucularım; işte Müslüman bir futbolcudan kesitler.. ülkelerin parayla yapamadığı reklamı Kanoute tek başına yapıyor.. Hem klas bir futbolcu, hem iyi bir Müslüman!..
Hem dünyasını yaşıyor, hem de ahiretine yatırım yapıyor..
Kanoute’nin şu durumunu gördükten sonra birileri çıkıp da hâlâ; “Yahu işiniz mi yok, bırakın şu futbolu, futbol uyuşturucudur, futbol terör yaratır, futbol günahtır, futbol şudur, budur” diyecekler midir?.. Bunları söyleyenler, (varsa tabii) kendilerini şöyle bir vicdani muhsebeden geçirerek; “Ben, İslamı, Kanoute kadar, Bilal Abdüsselam Anelka kadar yaşayabiliyormuyum, İslami hakikatleri onlar gibi yayabiliyormuyum?” diye düşünürler mi?..
İnşallah düşünürler..
Zaman zaman futbolu kötü niyetli insanların oyuncağı olmaktan kurtarıp “emin ve doğru ellere” teslim etmeliyiz diye konuştuğumuzda, “Ne emin elleri kardeşim, kökten yasaklanmalı” diyen bazı sığ düşünceli ve ufku kapalı tipleri de biliyoruz..
Netice-i kelâm; Kanoute yalnız değil.. Daha geçenlerde futbol âleminde İslam’la şereflenen biri daha çıktı.. Hem de bizim ülkemizden.. Rizespor’un başarılı futbolcusu Victoria!.. 0 da hanımıyla birlikte “Müslüman” oldu..
Evet dostlarım.. Sevillalı Omar Kanoute, Chelseli Bilal Abdüsselam Anelka, Bayern Münihli Frank Ribery, Barcelonalı Yahya Toure, yine Barcelonalı Eric Abidal, Arsenalli Robin Van Persie ve daha pekçok futbolcu..
Tek kelimeyle;
Sayıları artsın..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi