Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Ormantik bir gezi

Ormantik bir gezi

Bir senedir bizi bekleyen dağları, ormanları daha fazla merakta bırakmak olmazdı. Meteorolojiden hava durumunu, Karayolları'ndan yol durumunu öğrendik ve “Yol açık, yola çık” mesajını alır almaz, bavulların fermuarını çekip gaza bastık.

Göller, dereler, yaylalar, fark ettik ki bizi pek özlemişler.

*

Yamaçlardaki koyun sürüleri, inek sürüleri harika manzarayı tamamlayan en önemli unsurlardı.

O sürüleri güden gençler...

Beri yanda beraber zıpladıkları kuzular gibi afacanlıktan vazgeçmeyen çocuklar...

Yüz hatlarındaki çizgilerde, saç ve sakallarındaki aklarda, ellerindeki nasırlarda yılların izi olan ihtiyarlar, verdiğimiz her selâma uzaktan el salladılar.

*

Gölgesinde serinlediğimiz ağaçlar, suyundan içtiğimiz pınarlar o çobanların uğrak yeriydi.

Bizim yıldan yıla gördüğümüz yerler, onların her günkü duraklarıydı.

Ne kadar bahtiyar olduklarının farkında mıydılar, kim bilebilir?

*

Köroğlu Dağları, Küre Dağları, Ilgaz Dağları...

Bir ömür gezilse doyulmayacak yerleri mecburen kısa sürede dolaştık.

“Bir dağ ne kadar yüce olsa bir kenarı yol olur.”

Yol olmasa nasıl dolaşalım?

O yolları yapanların yedi ceddine rahmet.

*

Yolunuz Kastamonu Pınarbaşı'na düşerse, iki yüz yıllık tarihî konağı mutlaka görün.

Paşa Konağı sizi ahşabın güzelliğiyle karşılasın.

Ahmet Bey, enfes yemeklerini sevgiyle sunsun, masayı donatsın.

Kanyona gidin, şelaleye gidin.

Nereye giderseniz akşama yine dönüp gelin konağınıza.

Serin, geniş, ferah odanızda, kimseye çaktırmadan, tarihten bir gün çalın.

*

Yanı başında akan derenin sesini dinleyin.

Bahçede tavukları, güvercinleri, ördekleri izleyin.

Dertlerinizi tasalarınızı uzakta bırakmanın keyfine varın.

Orada Sarıkız denilince kimsenin aklına darbe planları, Ergenekon falan gelmiyor.

Yan tarafta otlarken, konağın bahçesine giren Sarıkız'ı okşamaya çalışırsanız, bilin ki sizden ürkecektir.

*

Oradan Daday'a geçerseniz, etli ekmek ikram etmeden sizi bırakmazlar.

Sokaklarında dolaşacak vaktiniz olursa, Türk mimarisinin en güzel örneklerini görürsünüz.

Türk mimarisinin en güzel örneklerini pekçok yerde bulabilirsiniz.

Bartın'da, Kastamonu'da, Mudurnu'da, Safranbolu'da, Göynük'te, Taraklı'da, Bursa'da, Beypazarı'nda ve daha yüzlerce ilçede, köyde, şehirde...

Fakat günümüzde o yapı tarzının terkedilmesine çok üzülmek de var işin bir yerinde.

*

Unutmadan not düşeyim.

Daday'a uğradığınızda, at çiftliği nerede diye sormalısınız mutlaka.

Orada iki gün kalabilir, sizi kırk yıllık arkadaş gibi karşılayan Bülent Bey ile at binebilirsiniz.

Fırında pişen köy ekmeği, türlü peynir, bal ve tereyağla donatılsın sofranız.

Atlardan ayrılmak ne kadar zor gelir insana, görmeden bilemezsiniz.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi