Pazar nostaljisi...
Evet, bugün sizlere 2 ibretlik anektod aktaracağım...
İlki, ringe “tok karnına” çıkan ve ölen bir boksörün hikâyesi.
Sene 1921... Aylardan Eylül... Ermeni asıllı Türk boksörü Pakrat, Amerikalı rakibi Butling Kelly’i fazlaca önemsemediğinden olacak ki, maça midesini tıka basa doldurarak çıkar!..
Maç, Taksim’deki Skeeting’te oynanır... Pakrat oyunun 10. raundunda fenalaşır.. O anda rakibinden çok sert bir yumruk yer ve bir daha ayılmamak üzere nakavt olur!..
Pakrat, Türk boksunun ilk kurbanıydı... Ve tok karnına maça çıkması onun sonunu getirdi... Maçın hakemi Mazlumidis, Patrat’ın maç boyu fenalaştığını hissettiği halde oyunu durdurmamış ve adeta boksörün sonunu hazırlamıştı.. Bu yüzden, boks otoriteleri orta hakem Mazlumidis’i boksörün ölümünden sorumlu tuttular...
Tuttular da ne oldu?..
Hiç bir şey!..
Pakrat öldüğüyle kaldı..
Patrat’ın cenazesi 19 Eylül 1921 günü Beyoğlu’ndaki Üç Horan Ermeni Kilisesi’nden bir tören neticesi kaldırılırken, genç boksörün eldivenleri, tabutunun üzerine kondu.
¥
İkinci anekdotumuz ise yıllarca bu aziz milletin ekmeğini yiyip daha sonra sırt çevirenlerle ilgili...
İstanbul’un işgali yıllarında Union Clup sahasıyla, Taksim Talimhane sahasında yapılan maçlarda taşkın hareketleriyle pek çok olaylara sebep olan Rum palikaryalarının takımı olan Pera, milli zaferimizin kazanılmasından sonra, korku ve endişeye kapılıp kaçar...
Bu kaçışı, 1922 yılının Aralık ayında bir Fransa turnesini bahane ederek gerçekleştirir.. İlk olarak Yunanistan’a uğrar, orada Atina karmasıyla maçlar yapar, 3-0 ve 8-0’lık galibiyetler alır!.. Ardından Fransa'ya geçip Marsilya takımıyla oynar ve onu da 3-0 yener...
Pera kuvvetli bir takımdır.. Ama seyircileri olsun, futbolcuları olsun, özellikle işgal zamanlarında Türklere çok taşkınlık, azgınlık yapmışlardı... İşin enteresanı Pera, hem Türkiye’den kaçar, hem de kendisini “İstanbul Şampiyonu” olarak lanse eder!..
Pera takımının Fransa turnesinde “İstanbul Şampiyonu” sıfatını kullandığını haber alan Türkiye Futbol Federasyonu, durumu hemen FIFA’ya bildirir.. FIFA da Fransız Federasyonu’na yazdığı bir yazıyla, Pera’nın Fransa’daki maçlarını engeller... Bu şekilde Pera takımının İstanbul’a dönebilme imkânı da ortadan kalkar ve takım Fransa’da dağılır gider...
Rum futbolcuların bir kısmı, Fransa’daki Union Sport ve Helenique takımlarına girerler, bir kısmı ise Atina’ya gidip orada bir kulüp kurarlar..
Kurulan bu kulübün kısa adı futbola meraklı çok kişinin bileceği A.E.K’dır... A.E.K’nın açılımı, bilmeyenler için söyleyeyim.. "Atletiki Enosis Konstaniple”dir.. Kurucuları, renk olarak, Bizans’ın milli renkleri olan sarı ve siyahı seçerler!.. Amblem olarak da iki başlı Bizans kartalını koyarlar..
Evet, A.E.K, halen Yunanistan 1. Ligi’nin önemli takımlarından biri olarak ve aynı isim altında faaliyetini sürdürmektedir..
Renkleriyle, amblemiyle ve kuruluşundaki gayeyle, Müslüman Türk’e düşman, Bizans’a hayran ve de Bizans’ın yeniden ihyası için canı gönülden çalışan bir zihniyetin temsilcisidir A.E.K!..
¥
TEBRIK
Zeynel Yılmaz’la Yasemin Gülmez, Esenköy’de yapılan nikah töreniyle dünya evine girdi. Yılmaz ve Gülmez ailelerini tebrik eder, Zeynel ve Yasemin’e ömür mutluluklar dilerim.