öteden beri yazıp, söylüyorum Beşiktaş’ın tepeden tırnağa teknik kadrosunda bilgi noksanlığı var. Oyunu okuyamıyorlar. Takımın neresinde işler iyi gitmiyor, bunu çözemiyorlar. İşler iyi gittiğinde de iyi giden işleri kurtarmak için sanki ellerinden geleni yapıyorlar, tabi kasıtlı değil bilmeden. İstanbul’u kasıp kavuran kar fırtınası İnönü’nün zeminini bile örtünce son haftaların çıkış yapan takımı Ankaraspor’a karşı Beşiktaş’ın zorlanmasından daha doğal bir durum olamazdı. Cisse’nin takıma dönüşüyle Kayseri maçındaki orta saha zaafının ortadan kalktığını gördük. çok zor hava koşullarına rağmen iki takım da müthiş bir fizik mücadelesi sergilediler. Kalite futbolun aranamayacağı bu ortamdan gol veya gollerin büyük ihtimalle duran toplardan çıkacağını söylemek cahillik olamazdı. Nitekim Beşiktaş, Nobre’yli ilk golünü böyle buldu. Sonra da yine sahanın azizliğinden kaynaklanan bir fırsatı Holosko gol yaptı. Bundan sonra Hikmet Karaman, kenarda oturttuğu ve mutlaka oynaması gereken Neca’yı oyuna alınca bu koşullarda ve kendi sahasında maçı 2-0 önde götüren Ertuğrul Sağlam panikleyiverdi. Ne yaptı biliyor musunuz? Gelişi güzel oynanan oyunda ileride bütün topları tutan ve rakibine onun üzerinde faul yaptıran yani maçın en önemli adamı Nobre’yi çıkardı. Ve bu zor koşullarda Ricardinho’yu oyuna sokarak Beşiktaş’ı rakibine yem etti. Doğal olarak da üç dakikada oyun 2-2’ye geldi. Sonra şans Ertuğrul Sağlam’ın koluna girdi. Ve uzatmanın sonunda Toraman’ın kaza golü Beşiktaş’a üç puanı getirdi. Ertuğrul hoca ve kurmayları bu maçın 60. dakikasından sanrasını ders olarak çalışmalıdırlar. Rüştü’yü ıslıklayan ve yuhalayan Beşiktaş seyircisinin de futboldan anlamadığı artık ortaya çıkmıştır.