Kanada polisi, Şivan Perver ve Türkiye ve Türk polisi!
Şivan Perver’in Kanada’da başına gelenleri biliyorsunuz. Bir ihbar üzerine gözaltına alınan Perver’in silahların gölgesinde aracından indirilirken Kanada polisinin davranış biçimini de herhalde TV ekranlarında seyretmişsinizdir. Perver üzerine çevrilen silahların tehdidi altında elleri başının üzerinde araçtan indirildi. Sonra yavaş, yavaş arka üstü yürüyerek geri gelmesi emredildi, en sonra da yere yatırılarak kurbanlık koyun gibi gözaltına alındı.
Bu manzara Türkiye’de olsaydı yer yerinden oynardı.
Polis odağa alınarak paspas edilir, gazeteler ayrımcılık diyerek Perver’in kökeninden dolayı bu utanç verici muameleye tabi tutulduğunu yazarlardı. Ama Kanada yapınca kimsenin gıkı çıkmıyor.Çünkü Kanada demokratik bir ülke.Bu manzaralar ancak Türkiye gibi geri kalmış ülkelere yakıştırılıyor(!?)
Şivan Perver’de her halde Türkiye’de böyle bir muameleye muhatap kalsa birkaç beste yapar Kürt(!) olduğum için eziliyorum diye yeri göğü inletirdi. Belki bir de gazi unvanı alır şöhretine şöhret, servetine servet katardı. Bir Türk polisi tarafından itilip kakılmak her zaman bir rant bir vasıtasıdır. Onun için polis sana dokunmasa da ne yapıp edip dokunmasını sağlayacak, sonra da polis bana dokundu diye ortalığı bir birine katacaksın.
Perver’in uğradığı tatsız durumdan haz alıyor değilim. Perver ne de olsa bu toprağın insanı. TV ekranlarında polislerin sıra dışı tutumlarını görünce doğrusu ben bile heyecanlandım. En küçük harekette patlayacak imajı veren silahların durumu kim olsa insanı ürkütür. Ama bunlardan da dersler çıkarmak lazım.
İdeoloji yapacağız diye Güneydoğu ile ilgili bir sürü yalan haber yapılıyor. Abartılı işkenceler, mübalağalı yasaklar, hayali uygulamalar gerçeğin arada kaybolup gitmesine vesile oluyor. Kurbancılık oynayarak bunun üzerine bir ideoloji inşa ediliyor. Ama hakikat bir gün bir yerde hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkıyor, öyle değil, böyle.
Dünyada müeyyidesiz, cezasız, sopasız devlet yoktur. En sopasızını Şivan Perver gözaltına alınırken hep beraber dehşetle gördük. Onun için demokratik devlet adı altında polissiz, yasaksız, her yol Ankara tipi bir devlet biçimi düşünmek ham hayaldir. Tıpkı, her müeyyideyi, her yasağı, her engellemeyi etnik sebeplerle izah etmeye çalışmak gibi.
Güneydoğu’da polis taşlayan çocuklara futbol topu dağıtan polisleri tefe koyup oynayanlar, polis iki kişiyi gözaltına aldı diye feryadı figan edenler Perver’i gözaltına alan Kanada polisinin tavrına iyi evet çok iyi bakmalıdırlar. Bu ülkede kanunlar, yasalar gerçek anlamda herkese uygulansaydı Kurtla kuzu yan yana gezerdi. Polis ne yapsın, güçlüler balık ağlarını her seferde delerken güçsüzler balık ağlarında yem olmayı bekliyorlar. Yasaları uyguladığımız için değil, uygulamadığımız için bu haldeyiz. Uygulatacak olan ise siyasilerdir. Nerede herkese hukuk diyebilecek siyasiler?
Genel affın gündemde olduğu şu günlerde olaylara bir de bu pencereden bakalım. Af, af nereye kadar?.Cumhuriyet döneminde onlarca defa af çıkarılmış, ama her seferinde kısa bir süre sonra ceza evleri yine dolmuş.Devlete kast edenleri af ise daha muhataralı bir konu.Onları affetmek onlarla mücadele edenleri cezalandırmak gibi bir sona götürebilir bizi. Bu da bundan sonra kimsenin devlete güvenmemesi, vatan müdafaasının kutsiyetine olan inancını kaybetmesidir. Günü gelir ülkeyi müdafaa etmeye kimseyi ikna edemezsiniz. Perver’e olanları seyredince kendimize biraz da haksızlık ettiğimizi düşündüm. Umarım her askerde, poliste bir canavar görenler de bunu düşünmüştür. Hadi bırakalım diğerlerini Şivan Perver düşünsün yeter.