Uyarıcı öğütler...
• Peygamberimiz’den (s.a.v):
İki güzellik var ki; onlardan daha üstün bir şey yoktur: Allah’a iman ve Müslümanlara faydalı olmak.
İki kötülük var ki; onlardan daha çirkin bir şey yoktur: Allah’a ortak koşmak ve Müslümanlara zararlı olmak.
Âlimlerle beraber olup onlarla oturup kalkınız; hikmet sahiplerinin sözlerine kulak veriniz. Çünkü Allah (c.c.), ölü toprağı yağmur suyuyla yeşerttiği gibi, ölü kalbleri de hikmet nuruyla diriltir.
Bütün hataların kaynağı (gereksiz) dünya sevgisi, bütün fitnelerin sebebi ise zekât ve öşrü vermemektir.”
Hazreti Allah (c.c.) bazı Peygamberlerine şöyle vahyetti:
“Sana emrettiğim hususlarda bana itaat et; yapmamanı istediğim şeylerde de emrime karşı gelme.”
• Hazreti Ebûbekir Sıddık (ra.) Efendimiz’den:
“Azıksız (mânevî hazırlıksız) kabre giren, denize gemisiz girmiş gibidir.”
Rum Sûresi’nin, “İnsanların kendi elleriyle yaptıkları / kazandıkları (günahlar) yüzünden, karada ve denizde fesat (maddî-mânevî bozulmalar, âfet ve felâketler) çıktı (çıkar)” meâlindeki 41. âyeti kerimesi hakkında şöyle buyurdular:
“Buradaki ‘el’ kelimesiyle ‘dil’, ‘deniz’ kelimesiyle de ‘kalb’ kastedilmektedir. Dil, (konuşulan kelimeler, yani insanın ağzı) bozulduğu zaman insanlar üzülür / ağlar, kalbler bozulduğu zaman ise melekler ağlar.”
• Hazreti Ömer (ra.) Efendimiz’den:
“Dünyanın şerefi mal ile âhiretin şerefi ise sâlih (güzel) amellerledir.”
• Hazreti Osman (ra.) Efendimiz’den:
“Dünya meseleleri için üzülmek, kalbi karartır, âhiret düşüncesinden dolayı üzülmek ise kalbi nurlandırır.”
• Hazreti Ali (ra.) Efendimiz’den:
“İlim yolunda olanın önünde cennet vardır, günah yolunda olanın önünde ise cehennem vardır.”
• Hazreti Yahya bin Muaz (ra.) Efendimiz’den:
“Şerefli kimse Allah’a isyan etmez; hikmet sahibi olan da dünyayı âhirete tercih etmez.”
• Hazreti A’meş (ra.) Efendimiz’den:
“Sermayesi (hedefi, işi-gücü) takvâ (Allah’ın emir ve yasaklarına dikkat etmek) olan kimsenin kârını anlatmaktan diller âcizdir.
Sermayesi (hedefi, işi-gücü) dünya malı biriktirmek olanın zararını anlatmaktan yine diller âcizdir.”
• Hazreti Süfyân-i Sevrî Rahmetüllâhi aleyh’den:
“Şehvete bağlı günahların affı ümit edilir; fakat kibirden ileri gelen günahların affı ümit edilmez. Çünkü, Âdem Aleyhisselam’ın zellesinin kaynağı şehvet, (Havva Vâlidemiz’in sözüne uymak) Şeytan’ın Allah’a isyanının kaynağı ise kibirdir.”
• Bazı zâhid zatların sözleri:
“Kim gülerek günah işlerse, muhakkak ki Allah (c.c.) onu ağladığı halde cehenneme atar. Kim de ağlayarak Allah’a itaat ve ibâdet ederse, muhakkak ki Allah (c.c.) onu güldüğü halde cennete koyar.”
• Bazı hikmet sahiplerinin sözleri:
“Allah’dan daha iyi bir dostu olduğunu düşünen kimse, Allah’ı hakkıyla anlayamamış demektir. Nefsinden daha büyük bir düşmanı olduğunu düşünen kimse ise nefsinin nasıl büyük bir düşman olduğunu bilememektedir.”
“Küçük günahları hafife alma! Çünkü küçük günahlar çoğalarak büyük günah olur.”
Bu hususta Peygamberimiz de şöyle buyuruyor:
“Küçük günah işlemeye devam edildikçe o günah küçük olarak kalmaz, büyük için istiğfar edildikçe de o günah büyük günah olarak kalmaz.”
Âlimlerin sözlerinden:
“Ârif (Allah’ı lâyıkıyla bilen) kişinin ameli Allah’ın şânını övmek, yüceltmek; zâhid (kendini ibâdete vermiş) olan kişinin ameli ise duâdır. Çünkü ârifin arzusu Allah, zâhidin isteği ise kendisidir.”
“Şehvet, hükümdarları köle, sabır da köleleri hükümdar yapar. Yusuf Aleyhisselam ile Züleyha hadisesini görmüyor musun?”
“Aklı kumandan, nefsi esir olan kimseye müjdeler olsun. Nefsi kumandan aklı esir olana da yazıklar olsun.”
“Günahtan uzak duran kimsenin kalbi yumuşar. Haramdan uzak duran ve helal yiyen kimsenin ise düşüncesi berraklaşır.”
“Akıl, Allah’ın razı olduğu şeyleri yapmakla ve gadablandığı şeylerden kaçınmakla olgunlaşır.”
“Faziletli kimse için hiçbir yer gurbet sayılmaz. Câhilin ise vatanı yok demektir.”
“İbâdetiyle Allah’a yakın olan kimse, insanlar arasında garip kalır.”
“Cismin / vücudun hareket etmesi onda hayat olduğunun delili olduğu gibi, ibâdet de Allah’ı hakkıyla biliyor olmanın delilidir.”
“Kusurunu itiraf eden kimse sonsuz övgüye lâyıktır. Böyle bir kimse Allah indinde de makbul bir kuldur.”
“Nimete nankörlük yapmak alçaklıktır. Ahmak kimseyle arkadaşlık ise uğursuzluk getirir.”
Şair diyor ki:
Ey dünyasıyla meşgul olan adam!
Sonu gelmeyen istekler seni aldattı.
Ecel sana yaklaşana kadar bu gaflete son vermeyecek misin?
Ölüm âniden geliverir.
Bilmiş ol ki; kabir amellerin sandığıdır, orada yaptıklarını eksiksiz bulacaksın.
Ölümün korkularına sabret.
Ecel tamamlanmadan ölüm gelmez...