Y. Bülent Bakiler

Y. Bülent Bakiler

Allah bizim düşmanımız mı?

Allah bizim düşmanımız mı?

Allah bizim düşmanımız mı? Milyon kere, milyar kere hâşâ!
Peki öyleyse biz, yer sarsıntılarında, su baskınlarında, trafik kazalarında... neden büyük felâketlerle karşı karşıya kalıyoruz? Mesela Japonya’da 7.8 şiddetinde bir deprem olduğunda, 7-8 kişi ya ölüyor, ya ölmüyor. Halbuki 7.8 şiddetinde bir deprem, bizde 90 bin kişiyi, toprağın altına çekiyor, neden? Allah, Müslüman Türk’ün düşmanı mıdır?
Bütün Batı ülkelerinde, bir yılda, trafik kazalarında ölen insanların sayısı, bin civarında, bizde ise bir yılda 5-6 bin kişi trafik canavarının kurbanı oluyor. Allah bizim düşmanımız mı?
Batıda da sel felâketleri oluyor, fakat bizdeki gibi büyük kayıplara yol açmıyor niçin?
Allah, Batıda yarattığı insanların kafataslarına, bizimkinden daha büyük bir beyin yerleştirmemiş. Öyleyse biz neden Batının gerisindeyiz? Ve birtakım hadiseler, bizde neden daha fazla cana mâloluyor? Bunun sebebi çok basit: Çünkü Batılılar akıllarını kullanıyorlar; biz de her defasında cehaletimizin veya çok yanlış bir tevekkül anlayışımızın kurbanı oluyoruz.
Mesela Batılılar, hem alüvyonlu, yani dibi mantar gibi çürük olan yerler üzerinde bina yapmıyorlar, hem de depreme dayanıklı yapılar inşa ediyorlar.
Batılılar, hem gidip dere yataklarına ev yapmıyorlar, hem de muhtemel bir sel felâketine dayanıklı köprüler kuruyorlar. Sel sularını alıp götürecek kanallarının ve yer altı borularının çaplarını, kılı kırk yararak hesaplıyorlar. Ve Batılılar, bir direksiyon başına oturduklarında canavarlaşmıyorlar. Bir yolda, kaç kilometre hızla gidilecekse, hem o hızın üstüne çıkmıyor, trafik kaidelerine uyuyor, hem de insan hayatına önem veriyorlar. Ve Batılılar bütün bunları, okudukları, öğrendikleri, yani cehaletten kurtuldukları için yapıyorlar. Biz de bilmediğimiz, öğrenmediğimiz ve yakamızı cehaletin pençesinden kurtarmadığımız için, büyük felâketlerle karşı karşıya kalıyoruz. Yani bizim en büyük düşmanımız cehalettir. Hiç düşünmüyoruz: Kur’an, neden “oku” emriyle başlıyor? Sevgili peygamberimiz neden: “İlim kadın ve erkek her Müslümana farz kılınmıştır!”, “İlim Çin’de bile olsa, onu arayıp alınız!” buyuruyor. Hz. Ali Efendimiz neden: “Bana bir harf öğretenin kulu-kölesi olurum!” diyor?
Kur’anda, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” güzelliğinde bir ayet-i kerime var. Mehmet Akif merhum, o âyet-i kerimeyi dikkate alarak diyor ki:
“Olmaz ya, tabii, bir insan, biri hayvan
Öyleyse cehalet denilen yüz karasından
Kurtulmaya azmetmeli baştan başa millet...”
Görüldüğü gibi, Mehmet Akif’e, yani İslâma göre, cahil insanın hayvandan pek bir farkı yoktur. O bakımdan Akif Bey, bizim en büyük düşmanımızın cehalet olduğunu belirtiyor.
Son sel felaketimizde de çok büyük kayıplarımız oldu. Bilgisizliğimiz, tedbirsizliğimiz, cehaletimiz yüzünden daha çok çekeceğimiz var.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Y. Bülent Bakiler Arşivi