Ermeni açılımı
Zürih Protokolleri’nin imzalanması, bütün dünya medyasında birinci haber oldu. Yorumlar olumlu idi. İmzacı iki devlet kadar, anlaşmayı gerçekleştirmek için pek çok çalışan devletler de övüldü.
Ankara ve Erivan meclislerinde protokollerin onay müzakereleri -ne zaman yapılacaksa yapılsın- sert geçecek. Muhalefet her iki ülkede de ret oyu verecek. Sonunda protokoller çoğunluk oyu ile yürürlüğe girecek. Türkiye’de, Azerbaycan toprakları geri verilmeden sınırların açılmaması istenecektir.
Türkiye, Azerbaycan’a verdiği sözü yerine getirecektir. Aliyev’in Türkiye’yi Âzerî gazına zam gibi şeylerle tehdid etmesi yanlış politikadır. Türk’e zarar verir.
Türkiye’nin sınırları açmamasından Ankara hükûmetleri değil, Minsk grubu devletlerin sinsi siyasetleri sorumludur. Biz, Suriye’yi nasıl dünyaya açtı isek, Ermenistan’ı da açmaya hazırız buna muktediriz. Her ülkenin karşısında bulunduğu Suriye’de başarılı olduk. Karşılıklı vizeleri bile kaldırdık. Epey dostu bulunan Ermenistan’ın durumu, Suriye’den kolaydır. Taşnak tuzağına düşmezse, Ermenistan’ın istikbali açıktır. Türkiye düşmanlığı Ermenistan nüfusunu 4 milyondan 3 milyona düşürdü. Devam ederse, 2 milyona düşebilir.
Tarihi doğru okumamız lâzım. Ermeniler, hazîne-i hâssasını Ermeni nâzırlara emanet eden padişahlarını öldürmek için bomba patlattılar (1905). İmparatorluk başbakanlarına makam arabası ile geçerken tabanca kurşunu sıktılar (1896). Kürt köylerini basıp canlı bırakmadıkları için İkinci Abdülhamîd, Kürd Hamîdiye Alayları denen ünlü milis örgütünü kurdu. Tahttan indirildi.
İttihatçılar, Ermenileri baş tâcı ettiler. Bir Ermeni, imparatorluğumuza dışişleri bakanı yapıldı. Büyük Savaş başlayınca, Doğu Cephemiz’i Ruslara karşı savunan 3. Ordumuz’u arkadan vurdular. Müttefikimiz Almanya, askerî bakımdan, o bölgelerdeki Ermenileri güney eyaletlerimize sürmemizi istedi. Yerine getirdik (1915). Yol boyunca Kürt çeteleri, Ermeni kafilelerini bastılar. Ermenilerin Kürt-Türk katliâmı ‘mukaatele’ye dönüştü. Hiç hoş bir gelişme olmadı. Ancak hiçbir devlet başka türlü davranamazdı. İki cümle ile özetlemek mümkünse, olay budur. Aman iki taraf da ideolojik ve bilgisiz tefsirlere kalkışmasın. Tarihi doğru okumayanlar zarar görür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.