Yaz kararnamesi için toplanan HSYK da nelerin yaşandığını biliyorsunuz. Ergenekon davasına bakan hakimleri savcıları enterne etmek, başka yerlere tayin etmek için her şey yapıldı.
HSYK da yaşanan kriz, acil bir Yargı reformuna ihtiyaç olduğunu gözler önüne serdi. En ertelenemez meselelerden birinin Yargı reformu olduğunu gösterdi. Zaten AB de Türkiye’nin tez zamanda bir Yargı reformu yapmasını istiyordu. Yani iç dinamiklerde, dış dinamiklerde Yargıdaki aksaklıkları gidermek için etraflı bir reform yapılmasına uygundu.
Hükümette bu ihtiyacı gördü. Bir taslak hazırlayarak bunu Bakanlar kuruluna sundu.Taslak iç ve dış konjüktör dikkate alınarak hazırlanmıştı. Ancak aradan aylar geçmesine rağmen hala mecliste yargı reformunun yapılacağına dair bir belirti yok.
Sistem tıkanınca paniğe kapılıp, çözüm önerileri hazırlamakta üstümüze yok.Ama kriz biraz aşılınca her şeyi unutuyoruz.Hiç bir şey olmamış gibi yolumuza devam ediyoruz.
Birkaç gün sonra HSYK güz kararnamesi için toplanacak. Aynı problemler, aynı sıkıntılar yeniden yaşanacak. Toplum bir defa daha gerilecek.Bir kaç gün geçtikten sonra yine her şeyi unutacağız.
Bu ülkede darbelerin en iştahlı müttefiki her zaman Yargı erki olmuştur. Yargı çoğu kez kendini Solculuğun kalesi veya kurtarılmış bölgesi gibi görmüştür. Zaman, zaman bu ideolojik eğilimler kararlara da yansımış,çelişen kararlar yüzünden yargıya duyulan güven sarsılmıştır. Türkiye’de solun aldığı oy % 25 civarındadır, ama mesela Danıştay’ın neredeyse tamamı sol eğilimli hakimlerden oluşmaktadır. Yakın geçmişte enin Çölaşan’ın eşinin darbeleri öven açıklamaları hatırlardadır.
Kimse Yüksek yargıya şu veya bu ideolojik görüşe sahip insanlar girmesin demiyor. Dediğimiz, Yargı’nın hiçbir ideolojinin hegomonyasına girmemesi, ideolojik eğilimlerin mahkeme kararlarına yansımamasıdır.Yani Türkçesi her siyasi görüşe ve herkese karşı bağımsız, tarafsız bir yargıdır.
Yargı’yı tarafsız hale getirecek, mahkemeleri hızlandıracak bir reform darbelerin de dibine kezzap suyu dökecektir. Geçmişte nasıl olsa Yargı bizden, istediğimizi yaparız diye tankları milletin üstüne sürenler en büyük cesareti Yüksek yargının konumundan alıyorlardı.Esaslı bir reformla darbecilerin bütün hevesleri kursağında bırakılabilir.
AKP hükümeti iktidarda olduğu 7 yıl boyunca önemli işler yaptı. Ama geriye dönüp baktığımızda Ergenekon davası hariç hala belli kurumlardaki ideolojik yapılanmalara dokunamadığını, darbe düzeni ile harbiye-Yargı ittifakı üzerine kurulu sol iktidarın devam ettiğini görüyoruz.
Birkaç ay önce Türkiye gündemini alt üst eden HSYK yaz toplantısına rağmen reformun bu kadar geciktirilmesi Hükümetin hala işin vahametini, ciddiyetini kavrayamadığını gösteriyor. Daha öncede yazmıştım, bütün gerçek reformların kapısı ancak Yargı reformu yapıldıktan sonra aralanabilir.Hükümet Demokratik bir Türkiye hedefinin peşinde ise Yargı reformunu daha fazla geciktirmemeli, Yaz toplantısında yaşananların bir daha yaşanmasına müsaade etmemelidir.