Digitürk’ten cevap var..

Digitürk’ten cevap var..

Gazetemiz VAKİT’in spor sayfasında 31 Ekim 2009 Cumartesi tarihli “Beyefendi, Bırakın Millete Şifre Koymayı Allah Aşkına” başlıklı yazımızda Süper Lig maçlarının 2010 yılında yapılacak olan tv yayın ihalesiyle ilgili görüşlerimizi ortaya koymuştuk..
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in; “Biz yayınları şifresiz vermeyi arzulamaktayız.. Ve eğer lig maçlarının ihalesinde şifresiz hükmü varsa bu işe talip oluruz.. Aksi halde düşünmeyiz..” şeklindeki sözlerine karşılık; TFF Başkanı Mahmut Özgener’in “Şartname büyük ölçüde tamamlandı.. Kısa sürede bunu kamuoyu ile paylaşacağız.. Canlı maç yayınının şifreli olması gerektiği kanaatindeyiz” şeklindeki ifadelerini de sizlerle paylaşmıştık..
Ardından da bu mesele hakkındaki düşüncelerimizi sıralamıştık.. Kanaatlerimiz hâlâ değişmiş değil.. Yani; Süper Lig maçlarının şifresiz olarak verilmesinden yanayız.. Futbolseverlerin sıcak yuvalarında, decodere para vermeden ve yayıncı kuruluşlara ücret ödemeden lig maçlarını takip etmelerini arzulamaktayız..
Bunlar bizim samimi görüş ve temennilerimiz!..
Ancak; Digitürk Genel Müdürü Ertan Özerdem, Futbol Federasyonu’na sorduğumuz; “Sahi, siz milletten yana mısınız, yoksa gözleri paradan başka bir şey görmeyen bir-iki özel televizyon kanalı sahibinden mi?..” sualimize, üstelik yazının hiçbir yerinde “Digitürk” isminden bahsetmediğimiz halde alınganlık göstermiş..
Şunu açık ve net belirteyim; yapı olarak, değil Özertem’i, hiç kimseyi üzmek istemem!.. Genel Müdür Özertem, kırıldığını beyan ederek uzun bir açıklama göndermiş.. Sorumlu gazetecilik anlayışımız çerçevesinde Özertem’in yazısını yayınlıyorum..
Özertem’in açıklaması siz değerli okuyucularımda nasıl bir kanaat uyandırır onu da takdirlerinize bırakıyorum..
¥
Sayın Sami Özey,
31.10.2009 tarihli ‘Beyefendi Bırakın Millete Şifre Koymayı Allah Aşkına’ başlıklı yazınızı okuduk. Özellikle ‘gözü paradan başka birşey görmeyen yayıncılar’ tabiri düşündürücüdür. Zira, Digiturk 9 yıldır ekonomik kriz ve kârlılık kaygısı gütmeden 2.2 milyar TL Türk futboluna kaynak aktaran ciddi ve kurumsal bir şirkettir. Şüpesiz futbol dünyada ve ülkemizde büyük bir endüstri oluşturmuş spor dalıdır. Futbol alanında uluslararası arenada gerek milli takım düzeyinde ve gerekse futbol klüplerimiz toplumumuzu mutlu edecek başarılarının kazanılmasının en önemli yolu, futbol klüplerimizin ekonomik olarak güçlü yapıya ulaşabilmesidir. Digiturk, futbola yaptığı yatırımlarla bu amacın gerçekleşmesine hizmet etmektedir. Türkiye, Dünya sıralamasında FİFA'ya göre 28., Avrupa sıralamasında UEFA'ya göre 11. sırada. Ancak yayın haklarını en çok ödeyen ülkeler sıralamasında 6. sıradayız. Futbolumuz 11. sıradayken, bu futbola ödenen yayın parası bizi, Avrupa'nın en pahalı 6. ligi yapıyor. Düşünün, dünya şampiyonluğunu kazanmış, defalarca final oynamış, kulüp takımları, Avrupa kupalarında finalleri, yarı finalleri alışkanlık haline getirmiş Hollanda'da, Avrupa şampiyonluğu kazanmış Yunanistan'da, yine Avrupa şampiyonlarından Danimarka'da, futbolda marka olmuş Norveç'te, İsveç'te, İsviçre'de yayına ödenen paralar, Türkiye'de ödenen paraların çok ama çok gerisinde. Son ve çok taze bir örnek vermek gerekirse, Türkiye Ligi'nin Şampiyonlar Ligi'ne gönderdiği Sivasspor'a beş gol atan Anderlecht'in oynadığı Belçika Ligi’nde yayına ödenen yıllık ücret sadece 46 milyon dolar. (Kırkaltı milyon dolar.) Bu rakam Hollanda'da 90 milyon dolar, Portekiz'de 44, Yunanistan'da 38, Norveç'te 31 milyon dolar. İsveç, İsviçre, Danimarka gibi ülkelerde daha da az. Ama bu ülke takımlarının uluslararası başarıları, bizim takımlardan çok daha fazla. Diğer ülkelerin kişi başı milli gelirleri Türkiye’dekinden çok daha yüksektir. Türkiye’nin üzerinde futbol yayın hakları bedeli ödeyen 5 Avrupa ülkesinin kişi başı milli geliri, Türkiye’nin 4-5 mislidir. Eğer milli gelirleri göz önünde bulundurarak ülkeler arasındaki futbol yayın haklarının değerini hesaplıyor olsaydık, dünyadaki 2 en pahalı futbol yayın haklarına sahip olan ülkenin Türkiye olduğu gerçeğini görürdük. Türk futbolundaki en köklü sorun olan rekabet eksikliğinin giderilmesi için Anadolu kulüplerine daha fazla gelir oluşturulması gerekmektedir ve mevcut havuz sistemi bunu desteklemektedir. Digiturk’ün katıldığı tüm futbol ihalelerinde istenen bedelin yüksekliği nedeniyle tek rakibi çıkmamıştır. Her seferinde klüpler ve federasyon bu yüksek bedelli ihalelere katılmamız konusunda ricacı olup, ekonomik darboğaz söz konusu olduğunda Digiturk’ten ilave ricalarda bulunmuşlar, hiçbir hukuki zorunluluk olmadığı halde Digiturk ek fonlar oluşturmuştur. Futbolun kendi içinde ekonomisinin dönmesinde ve devlet yardımına ihtiyaç duyulmayan sistemin oluşturulmasında başrol oynamıştır. Hal böyleyken yazınızın gerçekleri yansıtmayıp, yanlı olması sebebiyle düzeltilmesini rica ederiz. Bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dileriz..
12.11.2009 / Ertan ÖZERDEM / GENEL MÜDÜR

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi