Serdar Demirel

Serdar Demirel

Küresel ısınma koca gezegeni tehdit ederken, biz oralı değiliz

Küresel ısınma koca gezegeni tehdit ederken, biz oralı değiliz

Küresel sorunlar dünya sâkinlerinin tümünü ilgilendirir. O yüzden küresel olan sorunlarla yerel olanları birbirine karıştırmamak gerek. Yerel sorunlarla ilgilenmek kolaydır, küresel olanlarıyla ise zor...
Zordur, çünkü küresel işbirliği olmadan küresel sorunları çözmek mümkün değildir. Çıkarları, imkânları ve perspektifleri farklı olan ülkeleri aynı çözümün bir parçası hâline getirmek deveye hendek atlatmak kadar zordur.
Domuz gribi meselâ. Okullar kapatılıyor, alışveriş merkezleri tenhalaşıyor, ziyaretleşmeler seyrekleşiyor ve dahası insanlar topluca yapılması gereken Cuma namazı ve Hac ibâdetlerine bile endişeyle gidiyor...
Virüs, size, her yerde ve hiç ummadığınız kişiler aracılığıyla ulaşabilir. Hiçbir ülke de sınırlarını mutlak anlamda kapatamayacağına göre, bütün ülkeler risk altında demektir.
Bundan daha vâhim bir durumu, halk arasında “kuş gribi” diye bilinen SARS virüsü (Akut Solunum Yolu Sendromu) vakasında yaşamıştık. 2003 yılında, Çin, Filipin, Hong Kong, Kanada, Malezya, Singapur, Tayvan, Tayland ve Vietnam’da, sonrasında da diğer başka ülkelerde milyarlarca insanı çaresiz bırakmıştı.
Bu küresel felâketlerden en tehlikeli olanı ise çevre sorunlarıdır. Yaşadığımız dünyanın ve insanlığın geleceğini tehdit eden bu sorunlar, gündemimizin en önemli maddelerinden birisi olmak zorundadır. Bu sorunların çözümü adına yürütülen faaliyetler günden güne artmakla beraber kat’iyen yeterli değildir.
Çevre sorunları; modern teknoloji, endüstri, ekonomik gelişmeler, ormanların kaybolması, insan nüfusunun hızla artışı gibi etmenlerle meydana geliyor. Deprem, erozyon, küresel ısınma, göllerin ve akarsuların kuruması, deniz suyu seviyesinin yükselmesi, kuraklık hep bu kabilden...
Son yıllarda küresel ısınmanın yol açtığı yıkıcı seller, kasırgalar, kuraklıklar alarm üstüne alarm vermektedir.
Birkaç yıl önce Myanmar’da kasırganın meydana getirdiği yıkımı unutmuş olamazsınız. 100 binin üzerinde kişi yaşamını yitirmiş, milyonlarca insan da evsiz barksız kalmıştı. Yaralı, ilaçsız, aç ve susuz, milyonlarca felâketzedeye zamanında yardım bile gitmemişti.
Küresel ısınmanın yol açtığı felâketleri görmezden gelmek artık mümkün değil. Buna rağmen sadra şifa çözümler de ortaya konmuyor.
3-14 Aralık 2007’de, Endonezya’nın Bali adasında, 180 ülke temsilcisi Birleşmiş Milletler’in düzenlemiş olduğu “Küresel Isınma Konferansı”nda küresel ısınmayı ele almak ve gerekli çözüm önerileri geliştirmek üzere bir araya gelmişti.
Sonuç tam bir fiyaskoydu. Âcil önlemler alınması gereken bir meselede Amerika yine oyun bozanlık yapmıştı. O kadar ülkeden gelen temsilciler de dağılıp gitmişlerdi.
Bali Konferansı’nın tek pozitif tarafı; 2012 yılında süresi dolacak olan Kyoto Protokolu’nun yerine, yeni bir küresel anlaşma yapmak üzere, 2009 yılında bir araya gelmek üzere yapılan anlaşmaydı.
Ne hazindir ki; çevreyle ilgili elimizde küresel bir anlaşma metni yok. Sadece Kyoto Protokolu var, o da miadını doldurmak üzere.
Şimdilerde, yani 7-18 Aralık arasında dünya liderleri Bali’de kaldıkları yerden devam etmek üzere Danimarka’nın Kopenhag kentinde “Kopenhag Zirvesi” için bir araya geliyor. Yapılan ilanlara göre 192 ülkenin temsilcileri zirveye katılıyor.
18 Aralık’ta ise ABD Başkanı Barack Obama dahil 100’den fazla devlet ve hükümet başkanının katılımıyla zirve sona erecek.
Umarız, bu zirve de, Bali zirvesi gibi fiyaskoyla sonuçlanmaz!..
Bu tür zirvelerin başarısız olmasının en büyük sebebi, bana göre, insanlarda çevre sorunlarına karşı güçlü bir bilincin gelişmemiş olmasıdır. Çevreci organizasyonların hâricinde hükümetler üzerinde ciddi bir baskı oluşturan yok. Eğer, kitleler liderleri üzerinde gerekli baskıyı oluşturmuş olsalardı, bu sorun çoktan çözülürdü. Bütün insanlığı yakından ilgilendiren bu önemli sorunda bu düzeyde bir duyarsızlık büyük felâketlerin kapısını aralamaktadır, bunu görmek lâzım.
Küresel çevre sorunlarının çözülmesi için evvelemirde insanları bu konuda bilinçlendirmek gerekmektedir. Kimse kulağının üstüne yatarak sorunun kendiliğinden çözülmesini beklemesin.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Demirel Arşivi