Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a yaptığı kara harekâtının erken bittiği yönündeki tartışmalar süredursun, Fenerbahçe'nin Sevilla'ya karşı başlattığı kara harekâtı epey uzun sürdü.

Yürekleri hoplatacak kadar uzun.

* * *

Doksan dakika oynanan maçta, üstün olan taraf "sonuç itibariyle" belli olmayınca, yarım saatlik uzatmalara gidildi.

İki devrelik uzatma sonunda da takımlar yenişemedi ve penaltı atışlarına geldi sıra.

İşte o penaltılar sırasında kaleci Volkan, harika kurtarışlarıyla Fenerbahçe'yi çeyrek finale taşıdı.

Sevilla'nın son penaltı atışına bile gerek kalmadı.

Yer sarı, gök lacivertti o gece.

* * *

Oysa maçın başında erken gelen goller, stadı dolduran Sevilla taraftarlarını fazlasıyla sevindirmiş, havalara uçurmuştu.

Teknik yönetmenleri Manuel Jimenez ki -biz ona kısaca Himenez diyoruz, Manuel'i aynen kalıyor- dünyanın en büyük şansını diliyordu maçtan önce Fenerbahçe'ye.

Sadece şans dilemekle yetinmiyordu.

* * *

Beş dakika arayla iki gol attıklarında, "Böyle giderse, maçın sonuna kadar, Fenerbahçe kalesinde epey gol birikir" diye düşündüklerini seziyorduk.

Gol rekoru kırmayı umdukları da belli oluyordu.

* * *

Belli olan bir şey daha vardı ki, teknik yönetmen Jimenez, takımına futbolun yanında bir de tiyatro dersi vermiş.

Topu ayağından kaybeden futbolcu, bir anda kendini yere atıyor ve başlıyordu kıvranmaya.

Manuel değil, otomatiğe bağlanmış gibiydi Sevilla futbolcuları.

Gayet ustaca rol yapıyorlardı.

Maçı anlatan spiker de "Sevilla oyuncuları hakemle çok iyi oynuyor" diye özetliyordu bu durumu.

* * *

Nitekim o kıvranışlarından bazıları işe yaradı.

Yani gole dönüştü.

Kritik noktaları seçiyor, bizim kaleye yakın bölgelerde sancılanıyorlardı çünkü.

Tabii Fenerbahçe'deki bazı pas hatalarını da unutmamak gerekir.

özellikle gelen ilk golde Selçuk'un rolü büyüktü.

Kale önünde topu ayağında tutamayıp kaptırması şeklinde özetlenebilir.

Fenerbahçe kalesinde gördüğümüz üç golün ikisinde Volkan'ın da hatası barizdi.

* * *

Ne var ki Volkan hatalarını telafi ederek, hepimizin yüreğine su serpti.

Penaltı atışlarında topun filelerle buluşmasını engelledi.

Büyüdü, kahraman oldu.

Rıdvan Dilmen ve diğer yorumcuların söylediği gibi, Zico'nun Volkan'ı morali bozulduğu için kaleden almaması da takdir edilmesi gereken bir öngörü.

Penaltı atışlarından sonra, bizim oyuncular sevinç turu atarken, Sevilla kaptanı formasını ısırmaya başladı.

Stad içinde ayılıp bayılanlar, fenalık geçirenler oldu.

* * *

Bazıları diyor ki Volkan seksen yaşına geldiği zaman, genç futbolcular ve futbolseverler onun elini öpecek.

O yaşa geldikten sonra kim olsa eli öpülür azizim.

Dedemin de.

Bence asıl şimdi elleri öpülmeli Volkan'ın.

Topları kurtarıp Fenerbahçe'yi çeyrek finale taşıyan ellerini...