Ziraat Türkiye Kupası’da grubunda lider olan Fenerbahçe’nin rakibi Tokatspor’du..
Tokatspor 2. lig klâsman grubunda mücadele veren diri bir ekip.. Grubunda Etimesut Şekerspor’un ardından yükselme grubuna kaldı..
Fenerbahçe’nin sahası bakımda olduğundan dolayı, müsabaka, ayazı ve soğuğuyla ünlü Olimpiyat stadında oynandı..
Evet, Fenerbahçe Tokatspor’u 3-2 mağlup etti..
Skordan da anlaşılacağı gibi maç zorlu geçti.. Tokatspor’u oynadığı futbol itibariyli değerlendirecek olursak bordo beyazlı ekibin birinci ligde top koşturan bazı takımlardan üstün olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz..
Fenerbahçe-Tokatspor müsabakasının Federasyon Temsilcisi Ayhan Bölükbaşı kardeşim olunca bize de Olimpiyat stadına gitmek düştü..
Maç öncesi Olimpiyat stadının babacan müdürü Hüseyin Aydın’la epeyce sohbet ettik..
Sohbetimiz sadece Hüseyin Aydın’la sınırlı kalmadı elbette.. Olimpiyat stadının VIP tribünlerinde daha pek çok kişiyle hasbihâl ettik..
Tokatlılar maça oldukça itibar etmişler.. Tokatlı ya da Tokatlı olup da başka vilayetlerde görev yapan üst düzey bürokratlar takımlarını desteklemek adına Olimpiyat Stadı’nda yerlerini almışlardı..
Yozgat Valisi Tokatlı Amir Çiçek, Tokat Belediye Başkanı Doç. Dr. Adnan Çiçek, Tokat İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Elibol, Tokat Milletvekili eskimeyen dost Hüseyin Gülsün, Gençlik ve Spor eski Bakanlarından Ali Şevki Erek, Bahçeşehir Kaymakamı Cevdet Can ve daha pek çok Tokat muhibbi, takımlarının Fenerbahçe karşısında nasıl bir netice alacaklarının merakıyla maçı izlediler..
Yukarıdaki satırlarda belirttim, Tokatspor, Fenerbahçe’ye karşı ezik bir oyun oynamadı.. Hatta oyunun bazı safhalarında Fener’i bunalttı da diyebiliriz..
Ama gelin görün ki tecrübe!..
Tokatspor’da Alex ayarı bir maestro yoktu.. Yine abuk sabuk goller kaçırmasına rağmen nefis bir gole imza atan Guiza ayarı topçu da yoktu.. Anadolu ekibinde yüreğini ortaya koyan ve doksan dakika aslanlar gibi mücadele eden futbolcular vardı.. Ancak bu da galibiyete yetmedi..
Tokatspor’u oynadığı cesur futboldan ötürü kutluyorum..
Fenerbahçe’ye ise mutlaka ve mutlaka acil bir iki transfer yapmalarını öğütlüyorum.. Özellikle acil bir forvet..
Son olarak bir de not sıkıştırayım.. Protokol tribününde pek çok Tokatlı zevat otururken, Fenerbahçe adına hiçbir yöneticinin bulunmaması bana göre Fener yönetimine yakışmadı..
Bu nasıl ev sahipliği, bu nasıl İstanbul Beyefendiliği?..
¥¥¥
YILMAZ VURAL ÖNÜNE ÇIKANI DEVİRİYOR..
Bu defa da Mustafa Denizli aldı nasibini..
Hem de İnönü stadında..
Evet, ligde Fenerbahçe’yi ve Trabzonspor’u 3’leyen, Beşiktaş ve Galatasaray’a kök söktüren Salı gecesi ise Türkiye Kupası’nda Beşiktaş ağlarına 3 gol bırakan Yılmaz Vural’ın Kasımpaşa’sı kendisinden konuşturmaya devam ettiriyor..
Kasımpaşa Beşiktaş’ı elini kolunu sallaya sallaya 3-1 yendi..
Mustafa Denizli maçı kurtarmak adına her şeyi denedi.. Nobre, Bobo, Tello ve Holosko’lu bir biçimde 4 forvetli bile oynattı Beşiktaş’ı..
Ama nafile!..
Netice-i kelam; Yılmaz’ın fendi Mustafa’yı bir kere daha yendi..
Yılmaz Vural enteresan bir kişilik.. 40 yıldır futbol oyununu takip ediyorum.. Ömrü hayatımda rakip takım taraftarlarının bir teknik adama gösterdiği böylesi sevgi seline şahit olmadım.. Beşiktaş seyircileri Yılmaz Hoca’ya "Beşiktaş atkısı" hediye ettiler.. Hem de alkışlarla..
Maçın sonunda ise TRT mikrofonlarından Yılmaz Vural’ın yaptığı şovu izledik.. Resmen "Milli Takıma talibim" diyor Yılmaz Hoca ve devam ediyor;
“Artık sıra bende.. Ben milletin takımı olan Milli Takımı çalıştıracak yetenekteyim, kapasitedeyim ve bilgideyim.. Görev bekliyorum..”
Valla, bizde Yılmaz Vural’ın Milli Takımın başına gelmesini isteyenlerdeniz.. Hatta başlarındayız da diyebiliriz.. Takip edenler bilir; kaç tane yazı yazdım bu hususta..
Çıkan haberlerin yalancısıyız.. Milli Takım yöneticileri yabancı hoca için yıllık 5 milyon euro maaşı gözden çıkarmış.. Bunlar doğruysa şayet, bu yöneticilere sesleniyorum.. “Bozun şu ezberi artık!.. Bırakın şu yabancı arama işini.. Vereceğiniz paranın belki de onda birine çalışacak Yılmaz Hoca!.. Milletin parasını çarçur etmeyin..”
Hem adam daha ne yapsın?..
Mütevazı futbolculardan kurulu bir ekipten zehir zemberek bir takım meydana getirdi ve büyük geçinenleri tabiri caizse bir bir “hacamat” yapıyor..
Göze girmek için başka ne yapsın?..