Silahlı olan değil, kararlı olan kazanır

Silahlı olan değil, kararlı olan kazanır

Son darbe planı, ile ilgili idd,alar eğer doğruysa, AK Parti iktidara geldiği günden beri bazı askerlerin bıkıp usanmadan darbe planı yaptıklarını gösteriyor.
Bir partinin ayağını kaydırmak için sayısız -harp oyununu- devreye sokmuşlar.
Keşke bu harp oyunlarını PKK ya karşı devreye soksalardı da milletçe askerimizle iftihar etseydik.
Yahut Kuzey Irak’da askerimizin başına çuval geçirenlere bir harp oyunu yapabilselerdi.
Ama ne gezer. Elin gavuruna efelik yapamadıkları için hep millete efelenmişler.
Cumhuriyet kurulduğu günden beri, bütün planlar, operasyonlar, stratejiler, harp oyunları hep millete karşı yapılmış.
Eh ne de olsa İnönü’nün tosunları bunlar.
Adıyla anılan savaştan sonra ne diyordu İnönü; ”asıl düşmanınız bu millettir.”
Dünyanın her yerinde askerlerin birinci görevi, kendine hayat veren milleti korumaktır.
Bizde ise bazılarının birinci vazifesi, bir işgal ordusu gibi milleti ezmek.
Genelkurmay dün bir defa daha yuvarlak ifadelerle bu bir savaş oyunudur dedi. Oyun derken internetteki çocuk oyunlarından bahseder gibi bahsediyorlar.Meseleyi mümkün olduğu kadar tahfif etmeye,küçük göstermeye çalışıyorlar.Böyle bir savunmaya ilk okul çocukları bile burunlarıyla gülerler.Zaten kimse de inanmıyor.
Arka arkaya patlayan darbe planlarının üzerinde dikkatle düşünmek gerekiyor. Şimdiye kadar deşifre edilen eylem planları Ordu içindeki küçük grupların çalışması gibi görünüyordu. Ama balyoz öncekilerin hiç birine benzemiyor, daha kapsamlı, daha şümullü,Generallerin neredeyse bir bütün olarak içinde olduğu bir çalışma gibi gözüküyor.Bu, bir taraftan planın ciddiyet ve vahametini ortaya koyarken bir taraftan da –askeri bir bütün –olarak AKP nin karşısına koymaya dönük bir hamle gibi gözüküyor.Daha önce, darbe çetelerine dönük operasyonlara karşı nötr gibi duran Genel kurmay’ın bu defa –karşı duruş- ortaya koyması için, en büyük darbe çalışması deşifre edilmiş olabilir.Medya’ya düşen her haberi çetelerin deşifre edilmesi gibi bir duyguyla okumamak lazım.Bu tür bilgiler bazen daha büyük bir kitleyi, hükümete karşı tavır almaya mecbur etmek için de bilinçli olarak servise verilir.Olay analiz edilirken her ihtimal dikkatle gözden geçirilmeli, atılacak adımlar ondan sonra atılmalıdır. Darbe söylentilerinin ekonomiyi menfi yönden etkilediği, toplum psikolojisini bozduğu,bürokrasiyi çalışamaz hale getirdiği,icrayı yavaşlattığı bir gerçektir. Bu tür haberler bazen de böyle bir neticeye ulaşmak için devreye sokulur. Hükümet iyice hırpalandıktan, çalışamaz,yönetemez hale getirildikten sonra seçime gidilerek devre dışı bırakılır. Son haftalarda iki muhalefet lideri tarafından dillendirilen erken seçim söylentileriyle , darbe iddiaları bir arada değerlendirildiğinde böyle bir ihtimalin hiç de uzak olmadığı görülecektir.
Darbecileri geriletmenin yolu, bu söylentilere karşı daha aktif olmak, en küçük bir kararsızlık göstermemek ve seçilenlerin arkasında durmaktır.Her psikolojik harekat aynı zamanda bir sinir savaşıdır.Sinirleri sağlam olan,geri adım atmayacağı izlenimi veren bu savaştan galip çıkar. Önemli olan kimin elinde silahın olduğu değil, kimin daha kararlı durduğudur.Hükümet kararlı olursa darbe kamburunu milletin sırtından atmak isteyen herkes hükümetin arkasında durur.2. Mahmut döneminde Yeniçeri’nin de elinde silah vardı, ama kazanan millet oldu. Yine kazanan millet olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi