Problem
Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi’nde Hollandalı Hıristiyan Demokrat Ria Oomen-Rujiten tarafından hazırlanan ‘2009 Türkiye İlerleme Raporu’nda parti kapatılması, askerin sivil mahkemeden alınması, darbe planları gibi meselelere işaret edildikten sonra, TBMM’nin açılımlara imkân veren kanunları yaptığını fakat Anayasa Mahkemesini aşamadığını, problemin meclis değil, Anayasa Mahkemesi olduğunu yazıyor...
Bugün varılan noktada şunu diyebiliriz....
Anayasayı değiştirebilen güç, iktidardır.
Yürürlükteki Anayasa değişmedikçe, Türkiye huzura muhtaç kalmaya devam edecektir. Anayasa’nın değişmesi için yazılmadık yazı ve söylenmedik söz kalmamıştır. Binlerle ifade edilecek makale yazılmıştır. Aynı miktarda tv programları yapılmıştır. Aynı miktarda konuşmalar olmuştur.
Sonuç havanda su dövmektir.
Su havanda çalkalandıkça ülke de kargaşa içinde gidip gelecek...
Bu anayasa bir darbe kanunu. 12 Eylül 1980 darbesine dayanmakta. Dayanağın da dayanağı var. O da 27 Mayıs Anayasası. 27 Mayıs Anayasası kuvvetli iktidar imkânını berhava etmiş, 12 Eylül Anayasası da bunu aynen korumuştur. Bugün Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Ordu iktidara fiilen ortaktır.
Yakın tarihe kadar medya da buna dahildi.
Vatandaşın oyu kalp paradan öteye gidemiyor.
Doğru olanı her kuvvetin kendi alanında olanca parlaklığıyla var olmasıdır. Makul ölçülerde kalınsa kuvvetler ayrılığı ilkesi iktidarların diktatörleşmesini önler. Ama aşırıya kaçılınca iktidarlar mağdur konuma düşmekte. Suçlanan Anayasa Mahkemesini dinlerseniz o da mevzuat neyi emrediyorsa onu yapıyorum diyecektir. Bu ne kadar inandırıcıdır bilemeyiz ama en azından bu mazeret ortadan kalkmalı.
AK Parti iktidarı, Anayasa değişikliğini artık var olma veya olmama gerçeği olarak telakki etmelidir... Muhalefetin merhametiyle Anayasa yenilemek imkânsızdır.
Muhalefet aldığı beslendiği kaynağı neden ötelesin ki?
AK Parti ya bu deveyi güdecek...
Veya bu deveyi güdecektir.
Daha çok çalışmaları gerekiyor.
Çalışan sadece Başbakan ve bir ekip olmamalı. Bütün vekillerin ter topuğundan çıkmalı. Lider yapsın, lider konuşsun, lider düşünsün sen ayağa kalk ceketini ilikle, alkışla, liderle aynı kareye düşmeye bak dönemi bitmeli. Sayın Tayyip Erdoğan bir de içeride açılıma gitmelidir. Anayasa değişikliği ülke çapında topyekun çalışmayla mümkün olabilir. Gök gürültüsünü andıran bir kamuoyu baskısı meydana getirmek şarttır. Muhalefet milletvekillerinden yazarlara, sivil toplum kuruluşlarına ve bütün etkili isimlere kadar adam adama markaj yapılmalıdır.
Bundan böyle iktidarın 1’den 10’a kadar sıralanacak öncelikli gündem maddeleri hep aynıdır, Anayasa değişikliği. Sonraki maddeler 11’den başlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.