Tek Kullanımlık Hainler
Tek kullanımlık hainlerin tarihte de birçok örneği vardır. Yerine göre sadece bir cinayet işlemek için yıllarını verirler. Önemli olan buna imkân sağlayacak yere gelebilmeleridir. Yahut bu gibilerin görevleri herhangi bir şahsın yerini veya tavrını keşfetmeye kadardır. Bunu başardıktan sonra hedefteki kişiyi silahlı mekanizmaya teslim eder kendileri aradan çekilip sırlara karışırlar.
Tek kullanımlık hainlerin muhtelif cazibelerinden veya imkânlarından yararlanılır. Hedef alınan kişinin ilgi ve ihtiyacı dikkate alınır. İslâmî kimliğe sahip olmayanların veya olsalar da duyarlılıkları zayıf olanların hedef alınmasında en çok kadının cazibesinden yararlanılır. Bazen kullanılan kişinin sağlık alanındaki maharetinden, sosyal ve ticari ilişkilerinin geniş olmasından, akraba ilişkilerinden ve daha başka imkânlarından yararlanılır.
Muhtelif tarihi kaynaklarda geçtiğine göre Fatih Sultan Mehmed bir sefere çıktığı sırada müzmin hastalığının yeniden baş göstermesi üzerine beraberindeki Yahudi doktorun, riskli bir ilacı bedenin kaldırabileceği miktardan fazla vermesi yahut ilaca zehir katması üzerine hayatını kaybetmiştir. Mısır’daki İslâmî cemaatlerden birinin lideri Prof. Dr. Ömer Abdurrahman’ın ABD emniyetine teslim edilmesini sağlayan kişi onunla çok yakın ilişki içine girebilmek için yıllarını harcayan bir şahıstı. Amacına ulaştıktan sonra bir kahraman edasıyla gerçek kimliğini açıkladı. Filistin direnişinin efsane komutanı Yahya Ayyaş’ın şehit edilmesinde kullanılan ve içine yarım pil büyüklüğünde bomba yerleştirilmiş olan telefonu ona veren yakın arkadaşı bu cihazı dayısından almıştı. O genç dayısının böyle bir ihanet içinde olduğunu bilmiyordu ve ihanetçi cinayetten sonra sırlara karıştı.
Bu tür operasyonlarda düşman çoğunlukla fertlerden yararlanıyor. Ama bazen istihbarat örgütleriyle yardımlaştığı da oluyor. Konunun bu yönüne temas etme ihtiyacı duymamız şundan dolayı:
Komutan Mahmud el-Mebhuh’un şehit edilmesinden sonra bu cinayette bazı Arap ülkelerinin istihbarat teşkilatlarının da işgal devletinin cinayet şebekesiyle yardımlaşmış olabileceği tartışmaları üzerine Hamas Siyasi Birimi’nin başkan yardımcısı Dr. Musa Ebu Merzuk, Arap ülkelerinin bunda bir çıkarlarının olmadığını, bu cinayetten yararlanan tek tarafın işgal devleti olduğunu dile getirerek böyle bir işbirliğinin olamayacağını söyledi. Ebu Merzuk aynı zamanda işgal devletinin cinayetteki sorumluluğu üzerinden atmak amacıyla bu söylentiyi çıkardığına dikkat çekti.
Hamas’ın göz önünde bulundurduğu diplomatik hassasiyet ve dikkate aldığı dengeler açısından Ebu Merzuk’un böyle bir açıklama yapmasını normal karşılıyoruz. Arap ülkelerinin hiçbirinin bu cinayette bir çıkarının olmadığı ve işgal devletinin sorumluluğu üzerinden atmak amacıyla bu söylentiden yararlandığı da doğrudur. Ama ne yazık ki Arap dünyasındaki bazı istihbarat örgütleri kendi ülkelerinin ulusal çıkarlarına aykırı olmasına rağmen işgalcilerin cinayet planlarında onlara yardımcı olabilmekte ve bu yolla asıl sorumluluğu üzerinde taşıyan işgal devletine “bizim bu işle ilgimiz yok” iddiasında bulunma imkânı vermektedirler.
İşin ilginç yanı da işgalcilerin böyle bir işbirliği yoluyla çifte oyun oynama imkânı elde edebilmeleridir. Bir yandan normalde kendi elemanları ve imkânları ile başaramayacakları operasyonları bu tür işbirlikçilerle başarmakta, sonra da arkalarındaki medya organlarını kullanarak “fare deliğine de girseniz elimizden kurtulamazsınız” mesajı vermekte ve böylece psikolojik savaş yürütmektedirler. Nitekim daha önce Dr. Fethi Şikaki’nin şehit edilmesini, Türkiye’de bile o zaman onların hesabına çalışan bir medya organı vasıtasıyla “müthiş operasyon” başlığıyla manşetten vererek MOSSAD’ın cinayetlerini nasıl başarıyla gerçekleştirdiğinin reklamını yapmışlardı. Son el-Mebhuh cinayetini de Batı’daki bazı medya organları vasıtasıyla “profesyonelce bir cinayet” haberiyle psikolojik savaşın aracı olarak değerlendirmeye çalıştılar.
Diğer yandan bu cinayetlerin kendileri için de bir bedelinin olacağını bildikleri için resmî ağızdan yaptıkları açıklamalarda, suçu tamamen işbirlikçi hainlere yüklemek suretiyle kendileri aradan sıyrılmaya çalışıyorlar. Böyle bir taktiğe başvurmalarının sebebi ise korkuları. Ne yazık ki onlara böyle ikili oyun oynama fırsatı verenler de aramızdan çıkan işbirlikçi hainler. Fakat böyle işbirlikçi hainlerden yararlanmış olmaları onların sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Büyük hesaptan sorumlu ve büyük bedeli ödemek zorunda olanlar onlardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.