‘İşittik ve itaat ettik‘ ayetinin pratiğini annem üzerinden bana gösteren Allah’a hamdediyorum… Kimden işittiğini bilmediğim bir hadisi kendisine okuduğumda ‘ Ben zaten o hadisle amel ediyorum ki’ dercesine ‘aslında okadar kolay ki!’ dedi…

Kolay olan ama kolaylığını gafletlerimizle zorlaştırdığımız okadar çok salih ameller var ki! Allah’a kullukta frekansı yakalayan bir insan için zor gibi gözüken nice ameller kolayca işlenir… Zaman geçirmeden anneme okuduğum hadisi sizlerle paylaşayım:

Ebû Hureyre radıyallâhu anh şöyle dedi: Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem sabah namazında Bilâl'e şöyle dedi: "Bilâl! Müslüman olduktan sonra yaptığın ve en çok umut bağladığın amelini bana söyle. Zira ben cennette senin ayakkabılarının sesini benim önümde duydum".

Bilâl: "Benim en çok umut bağladığım amelim şudur: Ben gece veya gündüzün hangi vaktinde abdest alsam mutlaka bu abdest ile benim için takdir edildiği kadar (nafile) namaz kılarım" dedi.(Buhari.1149 nolu hadis.)

Şimdi de bu hadisimizin şerhi için alimlerimizin sözlerine kulak verelim:

İbnü't-Tîn şöyle demiştir: Bilâl'in en çok umut bağladığı şeyin bu ameli olduğuna inanmasının sebebi, Hz. Peygamber'in sallallâhu aleyhi ve sellem amellerin en faziletlisinin namaz olduğuna dair sözünü bilmesiydi. Yine o gizli yapılan amelin, açıktan yapılan amelden daha faziletli olduğunu biliyordu.

İbnü'l-Cevzî şöyle demiştir: Bu hadis, abdestin amacından ayrı düşmemesi için abdestten sonra namaz kılmaya teşvik etmektedir.

Mühelleb şöyle der: Bu hadis, Allah'ın kulunu yapmaya müyesser kıldığı bir amele çok fazla karşılık verdiğini göstermektedir.

Salih kimselere, Allah'ın yapmalarını nasip ettiği salih ameller sorulur, ta ki bu konuda başkaları onlara uysun.

Hoca öğrencisine yaptığı ameli sorar; şayet amel iyi ise buna devam etmeye teşvik eder, amel iyi değil ise bunu yapmasını yasaklar.(Fethulbari… Polen yayınları)

***

Bu hadisi okuduktan sonra aklıma şu iki sorunun gelmesine engel olamadım:

1- Resulullah (a.s) ‘ın ‘en çok umut bağladığın amelini söyle’ dedikten sonra neden Bilal (r.a):
- ‘ İnanın hiç düşünmemiştim!’
- ‘ Hangi birini saysam!’
- ‘ Şöyle bir düşüneyim’ Demedi de hemen cevap verdi?

2- Bilal (r.a) denince aklımıza siyahî bir renk- köle- ilk ezan okuyan- kaya altında çektiği çileler ve işkenceler geliyor… Allah yolunda çekilen çilelerin ecrini az çok biliyoruz. Neden çektiği sıkıntılara karşılık göstermiş olduğu sabra değil de her abdest sonrası kıldığı namazlara umudunu bağlıyor?

Elbette ki Allah-u âlem… Ama aynı soru bizlere sorulsaydı ve hayatımız da Bilal (r.a)’ nun ki gibi çileli olsaydı hiç tereddüt etmeden kaya altında çektiğimiz sıkıntıdan bahsederdik sanırım…

Bilal (r.a) Allah’ın rızasını kazanmaya giden yolun devamlılığı olan salih amellerden geçtiğini çok iyi biliyordu… Allah ile diyalogu güçlü olmasaydı bu soru karşısında hazırlıksız yakalanırdı… Bu satırları yazarken arkadaşıma: Aynı soru sana sorulsaydı hemen cevap verebilir miydin? Dediğimde : ‘benim; durup düşünürdüm.’ dediğim gibi bir cevap aldım kendisinden…

Aynı soru size sorulsaydı hemen cevap verir miydiniz? Ya da listenizin ilk üçüne nafile namazlar girer miydi? Sanırım hidayet tarihinizden bu yana işlediğiniz salih amellerinizi gözden geçirir, özellikle nefse çok ağır gelen amellerden; cihad, gece namazları, Allah için akıtılan gözyaşları-özellikle yalnızken-, kardeşlerin hatalarına tahammül ya da ender işlenen ameller aklınıza gelirdi…

Ey! Ümmete koca dersler veren büyük sahabi!

- Peygamberimizin takriri süzgecinden geçip ibadetler hanesine bir ibadet türü kazandırdığın,

- Bizlere namazın ne kadar da önemli olduğunu hatırlattığın için ve annemin amel defterine katkıda bulunduğun için ümmet, kendim ve annem adına diyorum ki ; ‘Allah cennetteki dereceni artırıp peygamberimize komşu yapsın sizleri ve bizleri’