Değerli kardeşim...!

Dünyaya gelirken ne ağzımızda diş vardı, ne dil biliyorduk ne de tecrübe sahibiydik… Kime, nasıl davranacağımızı nereden bilecektik ki? Anne-babaya davranış şekli, komşuya, akrabaya, sokaktaki canlılara, dosta ve düşmana nasıl davranacağımızı nereden bilecektik? Biz kimi örnek alacaktık?

Çevremizde çok iyi insanlar olabilir ama biz istiyoruz ki kimseyi üzmeden, kimsenin hak ve hukuklarını çiğnemeden mutlu yaşayalım… Evet, insanlığa bir model lazımdı… Aksi halde gerçekten de adil bir hayat yaşanamazdı…

* Peki, bu model kim olacaktı?

* Kim seçecekti?

* Ne zaman seçilecekti?

* Sonraki nesiller onu nasıl örnek alacaklardı?

İşte bu dört sorumuzu, Allah’u Teâlâ Muhammed aleyhisselamı göndererek cevapladı… Artık bütün insanlığın kendisinin hayatının her karesini örnek alacağı kişi belli oldu… Allahu Teâlâ öylesine güzel bir örnek kişi seçti ki, düşmanlar bile kendisine hayran kaldı…

Hayatının her karesini örnek alacağımız Muhammed aleyhisselamın hayatını nasıl olurda merak edip öğrenmeyiz!

Hakkında yüzlerce kitap yazıldı ve bütün dünya dillerine çevrildi ama maalesef biz Müslümanlar Âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimizin hayatını okumayı düşünemedik… Eski bilgilerimizle yetindik…

Oysaki onun hayatında okadar çok dersler ve ibretler var ki… Peygamberimizin hayatını okuyan kişi;

* Hem peygamberimizi, hem Allah’ı, hem ibadetleri, hem de Müslümanları sever…

En kısa zamanda bir siyer kitabı temin edelim ve hayatını okumaya başlayalım…

Peygamberimizi sevelim ve haklarını koruyalım

Değerli kardeşim..!

Bizleri peygamberimiz vesilesiyle karanlıklardan aydınlığa alan Allah’u Teâlâ imtihan gereği kimleri sevip sevmeyeceğimizin listesini vermiştir:

“Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavmin, babaları, oğulları, kardeşleri veya akrabaları da olsa, Allah’a ve peygamberine düşman olanlara sevgi beslediğini göremezsin. İşte Allah, bunların kalplerine imanı yerleştirmiş ve onları katından bir ruh ile desteklemiştir…” (Mücadele suresi.22.ayet)

Kimleri sevmemiz gerektiğine baktığımızda şu listeyi görürüz;

“Üç özellik vardır; bunlar kimde bulunursa o, imanın tadını alır: Allah ve Rasûlü’nü, (bu ikisinden başka) herkesten fazla sevmek, sevdiğini Allah için sevmek, Allah kendisini küfür bataklığından kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe atılmak gibi çirkin ve tehlikeli görmek.” (Buhari, Müslim)

“Sizden biriniz beni annesinden-babasından, çoluk-çocuğunuzdan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş olamaz.” (Buhari)

Değerli kardeşim..!

Eğer peygamberimizi niçin sevmemiz gerektiğini ve bu sevginin ibadetlerimize nasıl yansıyacağını bilirsek şuna inanın ki sevgi listemizin başında Allah ve resulünün olduğunu görürüz… Sevgi melekemizi peygamberden yana kullanmaya başladığımız an otomatikman ibadetler sevimli hale gelmeye başlar...

Artık peygamberimizin bütün hayatını mercek altına almaya ve kendisini adım adım izlemeye başlarız… Çünkü biz biliriz ki cennetin kapısına kadar giden tek bir ayak izi vardır… O ayak izini kim takip ederse cennetin kapısına kadar gelir.

Çünkü Allah’u Teâlâ razı olacağı bütün amelleri peygamberimize işlettirmiş ve kendisini örnek almamızı istemiştir… Doğal olarak kim O’nu örnek alırsa cennet yolunda olmuş olacaktır… İşte o cennet yolunda ayakta kalabilmek için o adımların sahibini sevmek gerekiyor. Yani sevgiyle ancak ayakta kalabiliriz…