Rab ve İlah arasında….
Boşluğa atılmış şu dünyaya önce şeytan indi, sonra Âdem ile Havva aleyhi selam indi… Yeryüzü bütün güzelliğiyle iki insan ve bir şeytana ev sahipliği yapmaya başlamıştı… Daha sonra ruhlar inmeye başladı… Allah’ı rab ilan eden her ruh, kendisine özel hazırlanmış bedene girip sadece Allah’ı ilah kabul edip ibadetle aralarına hiçbir şey koymayacaklardı… Bakalım bu verilen bu söze kim sadık kalacaktı…
Dünyaya gelen bu insanlar kendilerine özel yaşam alanları belirlediler… Küçük guruplar halinde olan bu insanlar kuralsız yaşayamazlardı… İnsanın bu dünyada mutlu, adil ve huzurlu yaşayabilmeleri için bazı kanunlara ihtiyacı vardı…
Gücü elinde bulunduran insanlar hem koltuklarını koruma adına, hem yandaşlarını koruma adına kendi menfaatleri doğrultusunda kanunlar belirlediler… Bu kanunlar kendi halkının canını acıtsa da umursamadılar ve dilediği kanunları yürürlüğe koydular… Halkının olası isyanını bastırmak için polis ve askeri birliklerini oluşturup maaşa bağladılar… Ceza evleri, işkence salonları, mahkeme, hâkim ve savcılarını da güzelce mahkeme salonlarına yerleştirip koltuklarını garantiye almış oldular… Dünyanın neresine giderseniz gidin hep aynı tabloyu görürsünüz…
Tüm dünyada halk zulüm altında inliyor… Asya’dan tutun, Avrupa’ya kadar, Afrika’dan tutun, kutuplara kadar her yerde adaletsizlik, zulüm ve huzursuzluk…
Allah’ın dünyasında Allah’ın dediği olması gerekirken,
Kuralları belirlemek ev sahibinin hakkıyken,
Allah’ı Rab ilan etmeleri, Allah’ı ilah etmeleri anlamına geliyorken,
Binlerce peygamber gönderilip uyarılırken,
Bu insanlar Allah’ın arazisinde kendilerinin dediklerinin olması gerektiğini savundular ve Allah’a meydan okudular…
Oysaki ruhlar âleminde Allah’a söz vermişlerdi…
Oysaki kendilerini Allah yoktan var etmişti…
Oysaki yerden ve gökten Allah kendilerini rızıklandırıyordu…
Oysaki Allah’tan daha iyi kanun koyamazlardı…
Kendi koydukları kanun kendilerini de mutlu demeyecekti…
Ve Allah’ın karşısına ne yüzle çıkacaklardı…
İşte her karesinde adaletsizliklerin, zulümlerin yaşandığı bir dünyaya gelecektin…
Allah’ı rab ilan edip yola çıktınız!
Değerli kardeşim…!
Siz tanımadığınız bir kadının rahmine yolculuk yaparken hangi ülkenin hangi iline yolculuk yaptığınızı dahi bilmiyordunuz… Allah’ı rab ilan edip yola çıkmıştınız… Acaba tekrardan Allah’ın yanına çıktığınızda bu sözünüze ne kadar sadık kalacaktınız bunu da bilmiyordunuz…
Siz annenizin karnındayken mensubu olacağınız aile fertlerinden kaç tanesinin Allah’ı rab ilan edip geldiğinin farkında olup asla unutmadığını da bilmiyordunuz…
Ya bu konuda oldukça cahilseler!
Ya tam anlamıyla nefislerini ilah edinmişlerse!
Ya bu konuda önünüze engeller koyarlarsa!
Ya bu konuların konuşulmadığı bir ortamdaysalar!
Ve bir şekilde siz dünyaya geldiniz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.