Serdar Demirel

Serdar Demirel

Malezya seçimleri

Malezya seçimleri

Geçen cumartesi, Malezya’da genel seçimler yapıldı. Sonuçların kesinleştiği ertesi gün, Star gazetesi “Political tsunami” (Siyasi tsunami) başlığını manşete çekmişti. New Sunday Times gazetesi ise, “Muhalefetin büyük başarısı... Barisan Nasional (Ulusal Cephe Koalisyonu) sarsıldı” manşetini uygun görmüştü. Gerçekten de bu seçim sonuçları Malezya için bir ilkti.
Seçimleri Abdullah Ahmet Bedevi’nin liderliğindeki iktidar koalisyonu Barisan Nasional (BN) kazanmasına kazandı, ama bu parti Malezya demokrasi tarihinde 1969 yılından beri ilk kez bu kadar büyük oy kaybına uğradı. BN ülke genelinde 222 vekilden 140’ını ancak elde edebildi. Bu sonuçlar da gelecek günlerde hem BN içinde, hem de ülke genelinde siyasi dengeleri sarsacağa benziyor.
Abdullah Bedevi istifa etmedi, yemin ederek 2. dönem görevine başladı. Ancak eski Başbakan Mahathir Muhammed, halefi Bedevi’yi ağır bir dille eleştirdi, bu yengilgiden onu sorumlu tutarak istifa etmesi gerektiğini ilan etti.
Zaten epeydir Mahathir ve Bedevi arasında alenen bir sürtüşme yaşanıyordu. Mahathir, halefini kendi dev projelerini imha etmekle suçluyordu. Buna mukabil Bedevi, Mahathir’in projelerini çok lüks buluyor, ekonomik ağırlığın özellikle de Malay halkının yaşadığı kırsal kesimlerde sanayileşmeye verilmesi gerektiğini söylüyordu. Ama anlaşılan Bedevi bu stratejik açılımına ve bunun uzantısı icraatlarına halkı gerektiği kadar ikna edememiş.
Seçim sonuçlarını özetleyen siyasi tsunami yakıştırması bence de yerinde. çünkü bu halk, hep BN’nin iktidarına alışmış, bugüne kadar sergilediği tavırlarda da siyasi ve ekonomik anlamda değişimden fazla hoşlanmadığını, statükodan memnun olduğunu ve elindekini korumaya özen gösterdiğini ayan beyan ortaya koymuştu.
Zira modern Malezya, önemli ölçüde bu partinin eseri. Halk da başka bir partinin iktidara gelmesiyle yakalanan ekonomik istikrarın bozulabileceği korkusuyla tercihini, bu son seçimlere kadar, hem de üçte ikiden fazla bir oy çoğunluğuyla bu partiden yana kullanmıştır.
Malay halkının bu pragmatik yaklaşımını anlamak zor olmasa gerek. Zira, 1957 yılında bağımsızlığını kazanmış Malezya halkı, sömürü dönemini unutmuş değildir. Bugünkü siyasi kadroların önemli bir bölümü o dönemin bağımsızlık mücadelesinde yer almış kişilerdir. Halktan da yaşı yetenler o günleri hatırlıyor, genç nesillere de o günlere dair çok şey aktarıyordur.
Yani, ekonomik istikrarın olmadığı, fakirliğin yaygın olduğu o dönem hâtıraları, Malezyalıları, sistemin kurucusu BN’den yana ve değişim karşıtı kılıyordu. Değişim, ancak devlet kontrolünde ise onay veriyorlardı. Ama son seçimler, bunun değişmeye başladığını anlatıyor bize. Halk değişim istediğini, değişim çağrısında bulunan partilere kaymaya başladığını gösterdi.
Şahsi gözlemlerime dayanarak bu noktadaki kırılma noktasının Mahathir Muhammed’in istifa girişimiyle başladığını iddia edebilirim. O günleri hiç unutmam..
22 Haziran 2002 tarihinde, Malezya halkının hiç beklemediği bir gelişme yaşanmıştı. Mahathir, partisinin olağan yıllık kongre toplantısının son günü, olağanın dışanda bir çıkış yaparak bütün görevlerinden; Başbakanlık, Ekonomi Bakanlığı ve Parti Genel Başkanlığı’ndan istifa ettiğini canlı yayında hem de ağlayarak açıklamıştı.
Ekran başındaki milyonlar ve kongre salonundaki partililer Mahathir’in beklenmeyen bu istifası karşısında tam bir şok yaşamışlardı. Daha Mahathir sözünü bitirmemişti ki; yanında bulunan bakanlar ve salonu dolduran partililer hemen etrafını sararak, onu, bu âni karardan vazgeçirmeye ikna etmeye çalışmışlardı. Kimisi ağlıyordu. Sonunda Mahathir şartlı olarak istifasını geri çekmişti:
Buna göre, 16 ay boyunca üstlendiği bütün görevlere devam edecek ve bu süre zarfı içerisinde Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlık Görevini Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Bedevi’ye yumuşak bir geçişle teslim edecekti. Tâ ki halk alışsın, bir kriz yaşanmasın diye..
O istifa girişiminin meydana getirdiği şok dalgaları, muhalif partileri bile kuşatmıştı. ülkede yaşanabilecek ekonomik krizden, siyasi istikrarsızlıktan onlar da ürkmüştü. Muhalif de olsalar onun 21 yıllık iktidarına alışmışlardı. Tamamlanmayı bekleyen daha nice dev projeler vardı! Bunları yerinde gözlemem, bana, Malezyalıların devlete bağlı olmalarının ve radikal değişimlere neden kapalı olduklarının ipuçlarını vermişti.
Abdullah Bedevi döneminde, Malezyalılar, Mahathir'siz de olabileceğini gördüler, onsuz bir siyaseti test ettiler. Kimisi mutlu oldu, kimisi mutsuz. Ama bir şey kesin ki; o da, bu süreç onları muhalif siyasi yapılanmaları daha çok ciddiye almaya itti. Onların da denenebileceği kanaati oluşmaya başladı. Bu seçim sonuçları gösteriyor ki; şirin belde Malezya’yı daha hareketli siyasi bir hayat bekliyor.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Demirel Arşivi