Yargı ile ilgili en küçük eleştiri, Yargı bağımsızlığı bahane edilerek tepki ile karşılanıyor. Yargıtay Başsavcısının hazırladığı iddianameye gelen eleştirilerde de öyle oldu... Yükselen tepkiler aynı gerekçe ile bastırılmaya çalışılıyor.

Yargıtay başkanı, eleştirilerin çizgiyi aşmaması,kişilik haklarını ihlal etmemesi için uyarıyor.

Marksist gelenekten gelen bazı hukukçular yargı bağımsızlığından dem vurarak milleti susmaya çağırıyor.

Yargı bağımsızlığı adı altında la yüsel, hesap sorulamaz bir yargı kurumu dayatılıyor.

Halbuki, hukuk tarihimiz yalan yanlış kararların altına imza atmış Yargıç hatalarıyla dolu.

Gazete sayfalarında, TV ekranlarında Yargı adına ahkam kesen, siyaset yapan, hatta suç işleyen sayısız Hukukçu var.Onun için Yargı’nın tarafsızlığına bağımsızlığına dair çağrılar toplum vicdanında makes bulmuyor.Verilen kararlar bir siyasi kurumun kararları gibi taraflı, subjektif kararlar olara algılanıyor.

Yargının bağımsız olması evrensel bir kuraldır.

Ancak,Bağımsızlık sorumsuzluk demek değildir.Hukuk devletinde sorumsuz,eleştirilmez, la yüsel bir kurum olamaz.Bağımsızlığı sorumsuzluk haline getirmek hukuk devletini, hatta bizzat hukuku ortadan kaldırmaktır. Herkes ve her kurum yaptığı iş ve eylemlerden sorumlu olmalı ona göre hareket etmelidir.Yüksek yargı mensuplarına padişah yetkisi vermek, padişahlığı ortadan kaldırdık derken yeni padişahlar ihdas etmektir.

Bugün Yargıtay iş yoğunluğu münasebetiyle çalışamaz hale gelmiştir.

Bir çok dosya incelenmeden, hatalı kararlarla kapatılmakta, Hukuk adına bir mağdurlar ordusu oluşmaktadır.

Adalet mekanizması çok yavaş işlemekte, geciken adalet zaman, zaman zulüme dönmekte,bazen suçluları ödüllendiren bir mekanizma halini almaktadır.

Zamanaşımı münasebetiyle kapatılan dosya sayısı her geçen gün artmaktadır.Bütün bu olumsuzluklar ortada dururken Yüksek yargı’nın –siyaseti –birinci iş haline getirip, gelen eleştiri ve tepkileri Yargı bağımsızlığına sığınarak gögüslemeye çalışması yanlıştır.

Son olaylar, yargı bağımsızlığını Yargıçların sorumsuzluğu gibi niteleyen zihniyetin sorgulanması gerektiğini ortaya koyuyor.Sorumsuzluk inancı hukukun siyasallaşmasına, akıl dışı kararlara imza atmasına zemin hazırlıyor.Toplumu sarsan,istikrarı bozan,ekonomik dengeleri alt üst eden işlemlere çanak tutuyor.Kısacası, Hukuk kisvesi altında, hukuk dışılığı teşvik ediyor.İnsanlar, yaptıklarından sorumlu tutulurlarsa akıllarına eseni yapmaktan imtina ederler.Onun için yargı bağımsızlığını,Solculuk, sorumsuzluk,pervasızlık olarak niteleyen anlayıştan kurtulmak zorundayız.

Aksi takdirde, hukuk, düzenleyen,tanzim eden bir müessese olmaktan çıkar, tahrip eden,bölen, parçalayan bir kuruma döner.