Filistinliler denizi pek sevmez dedi İHH Başkanı Bülent Yıldırım. Denizden hoşlanmaz hatta biraz ürkerler... Çünkü 48'den beri o sahillere dost gemi girmedi. Gemiler hep ateş etti sahilde gezinenlere, oynayanlara, piknik yapanlara... Bomba attı, ölüm kustu.

Sarayburnu'nda deniz kenarındaydık, Boğaz'ın suları usulca akıyordu.

Geçen sabah, Filistin'e yardım götürecek gemide kahvaltıya davetliydik.

Tvnet eşrafından Hikmet Gök'le buluşup gittik.

Eş dost, hısım akraba, kardeş arkadaş kim varsa orada gibi hissettim.

Yirmiden fazla kamera, yerli yabancı birçok muhabir, yazar, editör...


* * *
Alelusul iki lokma atıştırıp çayımızı içtikten sonra, Boğaz'la Haliç'in buluştuğu noktadaki iskelede bekleyen geminin yanıbaşında kurulan kürsüde Bülent Yıldırım konuşmaya başladı.

Niçin böyle bir yardım kampanyasına karar verdiklerini...

Önceki "Filistin'e yol açık, yola çık" konvoyunun nasıl sonuçlandığını...

İsrail'in tavrını...

Filistinlilerin çektiği eziyetleri...

Uluslar arası kamuoyunun yoğun baskı karşısındaki tepkileri ve insanî yardım kampanyalarına desteklerini...

Türkiye'nin milletiyle ve devletiyle Filistin meselesine nasıl sahip çıktığını...

Net bir şekilde anlattı.


* * *
Bulunduğumuz Sarayburnu, öyle bir noktadır ki, denizden bir kova su çekseniz, kovadaki o su Haliç'in suyu mu, Boğaz'ın suyu mu bilemezsiniz.

Biz de Filistinlilerle öylesine güçlü bir kardeşlik içindeyiz.

Orada yaşanan sıkıntılar, bizi de derinden etkiliyor.

Vurulan oğlunu kucağında taşıyan babalarla beraber, biz de ağlıyoruz.

Yüreği parçalanan anaların acısını biz de yüreğimizde duyuyoruz.


* * *
Kürsünün yanında Filistinli bir genç vardı.

Tekerlikli sandalyedeydi.

Sol bacağı kopmuş, sağ kolu alçı içinde.

Rüzgâr estikçe pantalonun boşta kalan kısmı uçuşuyor, dalgalanıyor.

Yüzündeki vakur ifadeyi görmeliydiniz.


* * *
Bülent Bey, fosfor bombalarının etkisini anlatıyor, ben uçuşan pantalona bakıyorum.

Yardım götürmek için alınan sekiz gemiden bahsediyor, ben uçuşan pantalona bakıyorum.

İki gemi daha alınacağından...

Yunanistan, Endonezya, Türkiye ve Amerika'dan hareket edecek gemilerin denizde buluşup yardım götüreceğinden...

Bütün dünyadan destek yağdığından...

Dünyada gittikçe yalnızlaşan İsrail'in gemilere nasıl muamele edeceğinden...

Yük ve yolcu gemilerinin Türkiye'den 15 Mayıs'ta demir alacağından...

Gelmek isteyenlerin isimlerini yazdırmaları gerektiğinden...

Götürülecek malzemeler arasında çocuk oyun parkı, ilaç, gıda, inşaat malzemesi, diyaliz makineleri olduğundan...

Filistin'de iğneden ipliğe her şeye ihtiyaç duyulduğundan...

50'den fazla ülkenin bu davayı desteklediğinden...

Filistin'e uygulanan insanlık dışı muameleden bazı İsraillilerin bile rahatsız olup ülkeyi terk ettiklerinden...

Ve daha birçok şeyden bahsediyor, ben o delikanlının uçuşan pantalonuna bakıyorum.

Sonradan pişman olup "Şimdi o gemide olmak vardı" demek istemeyenler, İHH'yı aramalı.