Ahmet Varol

Ahmet Varol

Saldırı Diyaloğu

Saldırı Diyaloğu

Bundan önceki yazımızda Malezya seçimleriyle ilgili değerlendirmelerimize devam edeceğimizi söylemiştik. Ancak kıymetli dostumuz ve gazetemizin yazarlarından Dr. Serdar Demirel bu konuda gerekli bilgileri verdi. Dolayısıyla aynı veya benzer şeyleri tekrara gerek olmadığını düşünüyoruz. İnşallah konu hakkında Vuslat dergisinin Nisan 2008 sayısı için yazacağımız yazıda ayrıca derli toplu bilgi vermeye çalışacağız. Biz bugünkü yazımızda çağdaş haçlı zihniyetinin yeni bir saldırısına dikkat çekmek istiyoruz.
çağın haçlı zihniyeti, “diyalog” derken kendisine saldırı, hakaret ve sataşma imkânlarının verildiği, Müslümanların mukaddesatına saldırının olduğu yerde hiçbir tepki sesinin yükselmediği ve böylece İslâmî mukaddesatın ayaklar altına alındığı bir ortam istiyor.
Vatikan yönetimi Hz. Peygamber (s.a.s.)’e hakaret içerikli karikatürlerin Danimarka’daki gazeteler tarafından geçtiğimiz Şubat ayında ikinci kez yayınlanmasının sebebinin Müslümanların tepki göstermesi ve karikatürleri çizen “sanatçı (!)”ya öldürme tehdidinde bulunmaları olduğunu söylüyor. O iğrenç saldırı karikatürlerini çizen kişi bir de “sanatçı” olarak nitelendiriliyor. Şu işe bakın ki çağımızın Siyonist zihniyetiyle Haçlı zihniyeti birbirine ne de çok benziyor. Siyonistler Filistinlilerin vatanlarını işgal ediyorlar. Bununla yetinmeyip evlerini başlarına yıkıyor, kundaktaki bebeklerini öldürüyorlar. Onlar haklarını aradığı zaman da; “Siz topraklarınızın işgal edilmesi, özgürlüklerinizin elinizden alınması ve haklarınızın gasp edilmesi karşısında rahat durmadığınız için bütün bunlar başınıza geldi. Yapılanlara razı olup uslu uslu otursaydınız biz de bu saldırıları düzenlemeyecektik” diyorlar. Ne yazık ki medya organlarının onlara hizmet etmesi sebebiyle dünya kamuoyu da bu propagandadan etkilenebiliyor. Birçokları, “olan bitenlerin sebebi Filistinlilerin rahat durmaması” diye düşünebiliyor. İşgal devletinin terör ve şiddetle kurulduğunu, kurulduğundan buyana asla terör ve şiddet politikasını bırakmadığını, Filistinlilerin herhangi bir eylem yapmadığı zamanlarda da: “Bunlar artık bizden iyice korkuyor, onları sürgüne zorlamamız için şartlar oluştu” diyerek saldırdığını hiç düşünmüyorlar.
çağdaş haçlı zihniyeti de Müslümanların kutsal değerlerine saldırılması, hakaret edilmesi karşısında onların uslu uslu durmalarını, herhangi bir itirazda bulunmamalarını istiyor. Sonra da aynı saldırı, hakaret ve sataşmanın tekrarını bir tehdit aracı olarak kullanıyor. Aslında Vatikan’ın yaptığı açıklama geçmişe dair bir durum değerlendirmesinden ziyade geleceğe dönük bir tehdit mahiyeti taşımaktadır. Yani Müslümanlara: “Siz uslu durmadığınız için bizimkiler bunları ikinci kez yayınladı. Eğer bu kez de uslu durmaz, tepki göstermeye devam ederseniz daha kötüsünü yayınlayabilirler” demek istiyor. Bu tehdit ise çağdaş haçlı zihniyetinin İslâm’a ve Müslümanlara karşı beslediği kin duygularının yansımasından başka bir şey değildir. Acaba bu duyguların beslediği düşünceyle nasıl bir diyalog mümkün olabilecektir.
çağdaş haçlı zihniyeti yüce peygamberimize şimdi de kitapla saldırı başlattı. Kara düşüncelerini önce kara-katürlere yansıtan haçlı zihniyeti şimdi de Hz. Peygamber (s.a.s)’e saldırı amacıyla yazılmış bir kitabı ücretsiz dağıtma kararı aldı.
ABD’de yayınlanan, Cumhuriyetçi neo-muhafazakârlara yakın Human Events dergisi, ilk kez 2006’da yayınlanan ve aşırı sağcı eğilimleriyle tanınan Robert Sepencer’in yazdığı “Dünyanın en hoşgörüsüz dininin kurucusu Muhammed hakkındaki gerçekler” isimli kitabı okuyucularına ücretsiz dağıtma kararı aldı. İlk kez basıldığında ülkedeki Müslümanların tepkisini çeken kitap, kopardığı büyük gürültüye rağmen fazla ilgi görmemiş ve etkisi sınırlı kalmıştı.
“Muhammed” adlı kitabıyla Batı dünyasında tanınan İslâm bilimleri uzmanı Karen Armstrong, Robert Sepencer’in kitabında çok ciddi bilgi hatalarının olduğunu ve İslâmofobiyi yayma amacıyla yazıldığını dile getirdi.
Bilindiği üzere son dönemde Batı’da İslâm’a karşı değişik alanlarda saldırı var. Karikatürlerle, filmlerle, yazılarla, kitaplarla ve daha başka araçlarla saldırı düzenleniyor. Bütün bu saldırıların emperyalizmin İslâm coğrafyasına yönelik askerî saldırılarına paralel gitmesi tesadüf değildir. ABD Başkanı Bush’un da itiraf ettiği üzere bütün bu saldırılar yeni haçlı seferleridir. Modern haçlı seferleri çok daha geniş çerçevede ve farklı cephelerde gerçekleştiriliyor. Medya da bu haçlı seferlerinin önemli bir cephesini oluşturmaktadır.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi