Bu adamlar böyle. Toplumun inançlarının bir şekilde kamuya yansıtılmaması gerekiyor onlara göre. Laiklik bunlara göre böyle bir şey!

Dinini cebine koyacaksın ondan sonra sokağa çıkacaksın.

Yoksa kapatırlar!

Valla geçti o günler.

Tek parti dönemi günlerinde dine yapılan baskının yeni bir versiyonudur bu dava.

Hemen söyleyeyim. Geçti o günler.

Dünya değişti. Köprülerin altından çok sular aktı.

Bu defa başarılı olamayacaklarına bahse girerim. Tabii ki AK Parti teslim olmazsa...

Bu dava, AK Parti yetkililerinin söylediği gibi AK Parti'ye değil, Milli İradeye...

Milli İrade hukuktan üstün mü diyenler var.

Elbette üstün!

Milli iradenin temsilcisi kim?

Meclis. Meclis'in görevi ne?

Yasama!

Madem Mili iradeye yönelik bir baskı var, milli iradenin cevabı da milli iradenin merkezinden gelmeli.

Daha ilk günden söyledim: Bu davaya karşı TBMM hemen harekete geçmeli ve gerekli yasal düzenlemeleri yaparak, istikrara yönelik bu saldırıyı boşa çıkarmalı...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başından beri milli iradeye yönelik her saldırıyı, her katakülliyi, her yalanı, her guguk hamlesini boşa çıkarmada TBMM'nin yanında olmuştur.

Bu defa da olacağını deklare etti.

Bahçeli konuyla ilgili ilk açıklamasında gerekli yasal ve anayasal düzenlemeleri yapalım dedi.

O halde sorun yok!

Tek kötü ihtimal AK Parti'nin teslim olmasıdır. Bu ihtimal çok zayıf bir ihtimaldir. Ve intihar ile eş anlamlıdır.

Böyle bir şey olmayacağını, kapatma davasına ilk cevabını verirken Tayyip Erdoğan Kuran'dan Araf Suresi'nden cevap vererek gösterdi.

Dik duracak.

Dik durmak zorunda!

Dik durmazsa, karşı çıkmazsa, mücadele etmezse, gerekli yasal düzenlemeleri yapmazsa, halktan aldığı oyu temsil ettiğini göstermezse...

Yazıklar olsun AK Parti'ye...