Yakışıyor mu?
Soruyorlar:
- Nereye gidiyoruz?
Asya’ya mı, Afrika’ya mı, nereye?
Kendimize hiç mi güvenimiz kalmadı? İlle bir yerlere gitmeye mi mecburuz? Biz onun bunun peşine takılan bir avâre miyiz?
Biz kişiliksiz, zavallı insanlar topluluğu muyuz?
- Nereye gidiyoruz?
İran’a, Malezya’ya, Cezayir’e, Filistin’e, Arabistan’a...
Öyle mi?
***
Dünyada hiçbir ülke, nereye gidiyoruz diye kendine sormaz.
Çünkü hiçbir ülke, kolay kolay bir yere gitmez.
Bir de bize bakar mısınız?
Bazen Avrupa’nın bekleme odasına gidiyoruz.
Bazen Amerika’ya.
Bazen Kuzey’e, Güney’e...
Şimdi de Doğu’ya.
İşin tuhafı, nereye gitsen kabahat...
- Avrupa’nın güdümündesin.
- Amerika’nın emrindesin.
Peki, vazgeçtim, Rusya’ya göz kırpıyorum, İran’a pas veriyorum. O zaman da “eyvah, eksen değiştiriyorum.”
***
Bu kadar döneklik, hiçbir ülkeye yakışmaz. Ama biz bunu kendimize yakıştırıyoruz.
Dudakları titreyerek, ürkek ve korkak bir ses tonuyla Türkiye nereye gidiyor diye soran şu insanlara bakınız.
Ne biçim Atatürkçü bunlar?
Ne biçim Cumhuriyetçi?
[email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.