Siyonist Yahudiler ve “İğneli Fıçı”
Yahudilerin “Hamursuz Bayramı”nda, Yahudi olmayan birisini kaçırıp öldürdüklerini, kanını hamursuz mayasına kattıklarını, bizzat Yahudilerin ifadelerini ve mahkeme kararlarını delil göstererek anlatan İğneli Fıçı kitabı, 4. sahifesinde “TÜRK ADÂLETİNİN ÇOK KIYMETLİ TARİHÎ BİR ÎLAMI” başlığıyla şu bilgiyi veriyor: “Cihanşümul Türk Adâleti, bu kitapta okuyacağınız tüyler ürpertici vak’aların doğruluğuna mühür basmıştır. İstanbul kadılığı 1127 Hicrî tarihinde (yaklaşık 300 sene önce) verdiği ilamla, iğneli fıçıya atılmak üzere kaçırılan Ahmet isimli bir yavrucağın kâtilleri hakkında aşağıda okuyacağınız hükmü vermiştir. Bu îlam, İstanbul’da Başvekâlet (Başbakanlık) Arşivinden alınarak, aynen aşağıya konulmuştur..”
Böyle denildikten sonra o tarihte yakalanan Yahudilerin isimleri veriliyor. Kitap bilgi vermeye devam ediyor:
“Yahudi kanunları ve dinini çok iyi tetkik etmiş olan Alman Profesörlerinden Dr. Erich Bischoof, bu kanlı ayinler üzerinde uzun tetkiklerde bulunmuş ve enteresan noktalar keşfetmiştir. Bilhassa Yahudilerin Kabalistik Teosopi’si hakkında yazılmış olan, (Berdiwetsch Yayınevi, 88 b) «Thikunne Zohar» adını taşıyan bir dinî kitaptaki şu parça şayanı dikkattir:
“... Hayvandan bir farkı olmayan yabancıların öldürülmeleri hakkında bir âyet vardır. Bu öldürme, kanuni bir metodla yapılmalıdır. Yahudi dinine inanmayanların, Allahımıza kurban edilmeleri icap eder.”
İşte bir yahudiye ait dinî kitapdan bir parça. Buna ne buyurulur?..
Bu da bize göstermektedir ki artık Yahudinin kanlı âyinleri hikayesi, efsane olmaktan çıkmış bazı yahudiler için bir hakikattir.
Şimdi size, ne Yahudi düşmanlarının fikirlerinden, ne de Yahudilerin kendi kanunlarından bahsedeceğim. Fakat meşhur kâşif ve şarkiyatçı (Doğu bilimleri uzmanı) ilim adamı, bîtaraf, (tarafsız) Britanyalı Sir Richard Burton’dan nakledeceğim bazı hakikatleri arzedeceğim. Bakalım Talmud’a göre Yahudi, gayri Yahudileri (Yahudi olmayanları) nasıl telakki ediyor.
Aşağıdaki parçalar Sir Burton’un, (Yahudi ve Çingene) adlı, Messrs. Hutchinson Yayınevi tarafından basılan ve W. H. Wilkins’in yayınladığı kitaptan alınmıştır:
(Sahife 73) “Modern Yahudi inancının en mühim noktası şudur: Yabancı, yani bizim dinimize bağlı olmayan insanların hepsi, kaba hayvanlardır. Onların dağda gezen sırtlanlardan daha fazla bir hakları olamaz.”
Sahife 81: “Talmud der ki, Allahımız Yahovayı memnun edecek iki kanlı âyinimiz vardır, biri Paschal Holocaust (Hamursuz Bayramı), diğeri de çocuklarımızın sünnet merasimi.»”
Bu şekilde Hamursuz Bayramına kan karıştırıldığı itiraf edilmiş oluyor!
Yahudilerin kanlı cinayet ayinlerinin esasını, İbranîlerin Kasidim (Chassidim) mezhebinde aramak icab eder. Kasidizm, bazılarına göre yeni zamanlarda (18. asır) Polonya’da meydana çıkmış bir yahudi mezhebidir.
…Gayri Yahudilerin (Yahudi olmayanların) böylece ayinlerde kurban olarak katledilmeleri, Yahudi milletinin Müslüman ve Hıristiyanlara olan sonsuz intikam hissinin bir neticesidir.
(Lord George Bentinck, 1852) adlı kitapta şöyle yazar:
“Evet, Yahudinin nihai (son) gayesi, Hıristiyanlığı ve Müslümanlığı yok etmek ve bunların yerine, nihai Yahudi saltanatını kurmaktı.”
Birçoklarımızın, “Bunlar eskiden belki cereyan etmiş olan hâdiselerdir, şimdi, yirminci asırda, atom devrinde böyle şeyler olur mu?” diye aklınızda bir istifham belirebilir. Fakat maalesef oluyor.
“Sene 1936. İngiltere’de Daily Mail Gazetesinin 17 Eylül tarihli nüshasından, İspanya’daki Kızıl İhtilâlin dehşetinden bahseden bir yazıdan:
“Kordoba Vilâyetinin Beana şehrinde… (cinayetlerin) ekserisi kurşunla vurarak, balta ile parçalanarak, ve boğmak suretiyle yapılmıştır. Diğerleri diri diri yakıldılar. Hazret-i Meryem Manastırından zorla dışarı sürüklenen iki rahibenin boyunlarındaki madalyonlar sökülmüş ve zorla çivi ile gözlerine çakılmıştır. La Campana, Sevil vilayetinin bir şehri: Burada Kızıllar Caraballo ismindeki bir Yahudi kadının riyasetinde, bir hapishanedeki 11 şahsı öldürdüler. Mahpuslara ilk evvel yere yıkılıncaya kadar silahlarla ateş edilmiş ve sonra üzerlerine petrol dökülmüş ve ateşe verilmişlerdir. Bazıları yaralı olduklarından alev alev yanarken kıvrana kıvrana ölmüşlerdir.
Sevil vilâyetinin, Lore del Rio şehrinde 138 kişi katledilmiştir. Başlarında Polonyalı bir Yahudinin bulunduğu komünist güruhu, 138 milliyetperveri, bir mezarlığa sürüklemiş, bir büyük çukur kazdırmış ve bu çukurun kenarına sıralanmalarını emretmişlerdir. Bundan sonra bu zavallıları ayaklarından ve bacaklarından vurmak suretiyle çukurun içine düşmelerini sağlamışlar ve üzerlerine diri diri toprak örtmüşlerdir. Anti komünistler, şehre girdikleri zaman bu ölüm çukurunun tepesinden toprağı delip çıkmış ve hâlâ hareket eden eller görmüşlerdir. Diri diri gömülenlerin elleri.”
İngiltere’de ilk bilinen iğneli fıçı vak’ası 1144 senesinde cereyan etmiştir.
O zamanlarda cereyan eden iğneli fıçı vak’alarından en meşhuru 1255 senesinde cereyan etmiş olan, Linkoln’lu küçük Sen Hugh vak’asıdır:
“Sene 1144. Norviç şehrinde 12 yaşında bir İngiliz çocuğu Yahudiler tarafından kurban ediliyor ve çarmıha gerilerek vücudu hançerleniyor. Bu, Hamursuz Bayramında cereyan etmiştir. Çocuğun cesedi bir torbanın içinde saklanmış bir halde, bir ağacın içinde bulunuyor. Hıristiyanlığı kabul etmiş bir dönme Yahudi, hadiseyi itiraf ediyor ve Yahudilerin her sene böyle bir Hıristiyan çocuğunu kurban ederek, hürriyetlerine kavuşacaklarını ve böylece Filistine tekrar dönebileceklerini söylüyor.
Kaynak: Tarih Boyunca Yahudi Mezalimi - İĞNELİ FIÇI Daha geniş bilgi, orada.
İğneli Fıçı kitabını nedense kimse basmıyor. Seydişehirliler için, Dinç Kitabevi’nde 10-15 tane var…