Kılıçdaroğlu’na dar gelmeyecek siperi kimler kazsın!
- Lütfü Bey; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve yandaşlarının dediği gibi Irak sınırındaki siperde çömelerek oturmak korkaklık, çömelmeden durmak kahramanlık mıdır? Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Gerçi Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un çömelerek oturduğu sipere gidemedi. Ama diyelim ki o sipere gidip çömelmeseydi, belli ki yandaşları onu kahramanlaştırmakta sınır tanımayan bir çaba içine gireceklerdi. Mesela Kılıçdaroğlu için şöyle dizeler döktüreceklerdi: “Kılıçdaroğlu, sana dar gelmeyecek siperi kimler kazsın; gömelim gel seni o sipere desem sığmazsın!” Yahu Kılıçdaroğlu’nun hali tam bir mizah konusu. Kılıçdaroğlu bu haliyle, benim de yazarı olduğum bir zamanların dünyada en çok okunan mizah dergisi Gırgır’daki “En Kahraman Rıdvan” tipi gibi bir şey oldu. Acaba herkesin katıla katıla güldüğü “En Kahraman Rıdvan” tipi gibi bir şey olmak Kılıçdaroğlu’nu korkutmuyor mu? Mizah konusu olan, espri konusu olan, alay konusu olan bir kahraman tipi haline gelmek Kılıçdaroğlu’nu ürkütmüyor mu? Zaten daha şimdiden bazı karikatüristler bu konuda Kılıçdaroğlu ile dalga geçen, alay eden karikatürler çizmiyor mu? Hem Irak sınırındaki siperde çömelerek oturmamak kahramanlık olur mu? Kaldı ki Genelkurmay Başkanlığı bu konuda yaptığı açıklamada, “Siperde çömelerek oturmanın bir askeri gereklilik olduğunu” belirtiyor. Ama buna rağmen Kılıçdaroğlu ve yandaşları bundan kendi adlarına bir kahramanlık türetmek istiyor. Ondan Bülent Ecevit’in “Karaoğlan” diye anılışı gibi bir kahraman tipi üretilmek isteniyor. Ancak Bülent Ecevit’inki ucuz bir kahramanlık değildi. Bir kere CHP’nin başındaki İsmet İnönü gibi tarihi bir şahsiyete meydan okumak türünde bir cesaret gösterip, bu partinin başına gelmişti. Yine 1974’te Necmettin Erbakan ile birlikte yedi düvele meydan okuyup Kıbrıs Harekatı’nı gerçekleştirmişti. Ve 12 Mart ile 12 Eylül darbelerine karşı çıkmak gibi bir cesaret de göstermişti. Kemal Kılıçdaroğlu bırakın böylesine cesaretler göstermeyi, daha “Kılıçdaroğlu’nu ben genel başkan yaptım; onun ipleri benim elimde” diyen CHP Genel Sekreteri Önder Sav’a tepki göstermek gibi bir cesaret bile sergileyemedi.
BİHTER ÖLMEZ, VATAN BÖLÜNMEZ!
- Önceki hafta sona eren televizyon dizisi Aşk-ı Memnu’daki Bihter adlı tipin intihar etmesine, halkımız aynı gün toprağa verdiğimiz 11 şehidimizden daha fazla ağlamış. Reyting ölçümlerine göre, halkımız şehitlerin toprağa verilişini gösteren haberlerden çok daha fazla bu dizinin finalini izlemiş. Ne diyorsunuz bu duruma?
- Bihter ölmez, vatan bölünmez diyorum! Son dönemlerde televizyon dizisi kahramanlarının ölümüne, bu topraklar için canını vermiş kahramanlardan daha fazla üzülünmesini üzüntüyle karşılıyorum. Aşk-ı Memnu’daki Bihter adlı tip nasıl bir tip? Kocasını, kocasının yeğeniyle aldatan bir tip. Sadece o mu? Bu dizileri izlemesek de medyada yer alan haberlerden öğreniyoruz ki, adam öldürte öldürte ya da adam öldüre öldüre dizi izleyicilerinin gözünde kahramanlaşmış tiplerin ölümüne, şehitlerin ölümünden daha fazla üzülünmüyor mu? Film icabı öldürülen bu tipler, normal hayatlarında da kahraman muamelesi görmüyor mu? Televizyon dizilerinin oyuncuları bırakın sokağa çıktıklarında, mesela bir üniversitede gençlerin karşısına çıktıklarında da kahramanlar gibi alkışlanmıyor mu? Toplumun genel durumu buysa, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” demenin bir anlamı kalıyor mu? Hadi televizyon dizilerini geçelim; örneğin televizyonlardaki eğlence programlarına gelelim. 30’a yakın şehit verildiği günlerin akşamında bile televizyonlardaki eğlence programlarının vur patlasın çal oynasın şeklinde yayınlanmasına ne diyelim? Geçtik özel televizyonları, TRT’nin bile bu konuda gereken hassasiyeti göstermemesine ne diyelim? Ben zaten diyeceğimi baştan dedim. Aşk-ı Memnu’daki Bihter tipinin ölümüne, aynı gün toprağa verdiğimiz şehitlerin ölümünden daha fazla üzülünüyorsa eğer, bundan böyle “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” demeyelim. Onun yerine “Bihter ölmez, vatan bölünmez” diyelim!
ZULÜM GÖRENE KİMLİK SORULMAZ!
- Bir gemimizin Filistinlilere insani yardım götürmek istemesi nedeniyle İsrail ile aramızın bozulması üzerine artan PKK saldırılarıyla ilgili olarak, “Bize ne Araplardan; Araplar için İsrail’i niye karşımıza alıyoruz” diyenler var. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- Böyle diyenler insan haklarından değil, insan haklamacılardan yana olanlardır! Dünyadaki insan haklayıcılarının zulümlerine gözlerini kapatanlardır. Dünyadaki insan haklayıcılarının başında da İsrail ile ikiz kardeşi ABD vardır. Hadi bu mevzuya bugünden değil dünden girelim. Mesela dün ABD’nin Vietnam’da akıl almaz zulümlerle gerçekleştirdiği insan haklamalarını gündeme getirelim. ABD’nin Vietnamlılara karşı giriştiği akıl almaz zulümlere “Bize ne Vietnamlılardan” diyebilir miydik? Kendi adıma konuşayım; ben demedim. 1968’lerde lise çağında bir genç olarak, ABD’nin Vietnamlılara karşı giriştiği zulümleri protesto eden gösterilerin içindeydim. Sadece Vietnam’da değil, dünyanın neresinde insan haklamacılar bir zulüm yapıyorsa, onu protesto edenlerin en başında geleniydim. Çünkü ben tâ gençlik dönemimden beri duruşumu insan haklamacılardan değil, insan haklarından yana olarak belirledim. İnsan olan herkesin de, dünyanın neresinde insan haklarına yönelik ihlaller varsa, bunları yapan insan haklamacılara karşı çıkması gerekmez mi? Zalim kim olursa olsun ona karşı, mazlum kim olursa olsun ondan yana olması gerekmez mi? İnsanlığını yitirmemiş, vicdanını kaybetmemiş hiç kimse “Bana dokunmayan zalim bin yaşasın” diyebilir mi? Örneğin İsrail’in Filistinlilere yönelik zulümlerine “Bize ne Filistinlilerden, bize ne Araplardan; onlar için İsrail’i, ABD’yi, Batı’yı niye karşımıza alıyoruz” diyebilir mi? Böyle diyenlere insan denebilir mi? Zulüm görene kimlik sorulmaz! Onun Vietnamlı, Filistinli, Iraklı, Afganistanlı olup olmadığına bakılmaz. Aksine zulüm yapana hesap sorulur. Bizim inancımız budur. Eğer birileri, “Bize ne Araplardan; onlar için İsrail’i, ABD’yi niçin karşımıza alıyoruz” diye soruyorsa, bunlar zalimlerle suç ortağı olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.