Rahim Er

Rahim Er

CHP iktidarında din eğitimi

CHP iktidarında din eğitimi

Tek parti devrinde tam bir devlet terörü estirilmiştir. Kur’an-ı kerim, öğrenimi gizli gizli yapılırdı. Köy veya mahallede çocuklar, samanlık gibi kuytu yerlere toplanır, bir kişi de yola gözcü olarak konurdu. Jandarma gelince çocuklar ve hoca kaçarlardı. Şayet gözcüye rağmen baskın olursa o hocanın vay başına gelene! Sakalından tutup yerlerde sürümeden tutun da Elifba cüzlerinin paramparça edilip ayaklar altında ciğnenmesine kadar.
Devrin Ergenekon başları, Kur’an-ı kerimi gökten indiğine inanılan hurafe diye ima ile kötülüyorlardı. Aynı şekilde ezan asli haliyle okunduğunda müezzin yakalanırsa o da dipciklenirdi. Bunlara dair onlarca şahitten acı hadiseler dinlemiş bir insanım. General Faruk Güventürk’ün 1960’ın ikinci yarısında Kayseri’de müftüyü boynundaki atkıdan tutarak yerlerde süründürmesini ise o zamanki gazetelerde okuduk.
Jandarma tabii bu Kur’an baskınlarından sonra köy muhtarına uğrardı.
Aç gitmeleri mümkün mü?
Kuzular devrilir, yoksul köylü ziyafet çıkartırdı.
1945’ten sonra Amerika’nın dayatmasıyla çok partili hayata geçildi. 1946’dan itibaren CHP hızla kan kaybederken DP gelişmektedir. Artık köylerde cenaze kaldıracak imam bulunmaz olur. Baskın yapa yapa din adamının kökünü kuruturlar. CHP erirken bile İnönü tavizsizdir. Parti ileri geleneleri derler ki: Paşam, parti düşüyor, fakat siz de miting kürsülerinde hiç dinden bahsetmiyorsunuz? Ne olursunuz gelin biraz farklı konuşun... Kuleli Askerî Lisesi’nde okurken kumandanlar görsün diye seccadesini koridora serip namaz kılan Kürümzade İsmet Paşa, bu defa söz der. Kürsüye çıkar. Partililer merakla beklerler. Acaba din adına ne diyecek? Ama nutuk biter Paşa iner. Söylenen yeni bir şey yoktur. Parti idarecileri, hayal kırıklığı ile yanına gelirler. Hani Paşam, dinden-imandan bahsedecektiniz?.. İsmet İnönü çıkışır. Bahsettim ya! Hey’et şaşırır. Biz duymadık derler. CHP genel başkanı, ‘kürsüden inerken halka Allahaısmarladık dedim ya’ der.
Tek Parti, 1949’da politik istismarla İmam Hatip Lisesi açmak mecburiyetinde kalmıştır. Bunu yapmaktan maksat, bakın biz size din mektebi de açtık diyerek bir yıl sonra yapılacak genel seçimlere hazırlanmaktır. Diğer maksadı ise din adamı altında kendi bildikleri gibi insan yetiştirmek. Nitekim onlardan birini biz gördük. 1968’de Adana Erkek Lisesi’nde din dersimize gelen Ankara İlahiyat mezunu Vahap öğretmen geneleve gitmenin mahzurlu olmadığını sınıfımızda söylemişti. O devirde yalnızca Ankara’da İlahiyat Fakültesi vardı. Profesörlerinin bazısı da çok meşhur ateistlerdi.
CHP aynı CHP’dir.
Şap kaynatılarak ne zaman şeker olursa CHP de o zaman değişir.
12 Eylülde CHP kalıntılarını silen Anayasa Değişiklik Paketine evet diyerek insanca yaşama hakkını devam ettireceksin.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi